Artık Binlerce Yıllık İskeletlere ‘Gebelik Testi’ Yapılabilecek

Yeni bir teknik ile binlerce yıllık insan iskelet dokularında ilk kez östrojen, progesteron ve testosteron tespit edildi.

Bu, geçmişte hamileliğe ilişkin anlayışımızı kökten değiştirebilir. C: Wikimedia Commons

Arkeolojik kayıtlarda hamile bireyleri nasıl saptarsınız? Bu göründüğünden çok daha zor. Ancak iskeletlerde hormonları belirleyebilen bir test, eski gebeliği anlama biçimimizi kökten değiştirebilir.

Bulgunun sunulduğu yeni bir çalışmanın yazarlarının açıkladığı üzere, ilk kez birden fazla insan sert dokusunda östrojen, progesteron ve testosteron tespit edildi; bu da gebeliğin bir göstergesi olarak kullanılabilir.

Günümüzde gebelik testleri, idrarda insan koryonik gonadotropin (hCG) hormonunu saptayarak çalışır—ister inanın ister inanmayın, bir zamanlar bu işlem kurbağaları içeriyordu. Ancak hCG, eski kalıntılarda saptanabilecek kadar uzun süre bedende kalmaz. Bu da arkeologların bugüne dek hamile kişilerin karınlarında fetal kalıntılar bulmaya bel bağlamak zorunda kaldığı anlamına geliyordu ki, bu olağanüstü derecede zor, hatta neredeyse imkânsız.

(İlgili: Vikingler Hamile Kadınlara Nasıl Bakıyordu?)

“Geçmişteki kadınların üreme öykülerini doğru şekilde yeniden kurmak, deneyimlerini toplumsal ve kültürel bağlamlarında yorumlamak ve modern ve arkeolojik popülasyonlar arasında etkili karşılaştırmalar yapmak istiyorsak, iskelet kalıntılarından gebeliği doğru biçimde tanımlayabilecek yeni yöntemlere ihtiyaç var” diyor araştırmacılar.

Araştırmacılar, MS 1. yüzyıldan 19. yüzyıla tarihlenen 10 bireyin kalıntılarını inceledi ve bu kişilerin sert dokularında östrojen, progesteron ve testosteronun tespit edilebildiğini gösterdi. Örneklem; üç erkek ve yedi kadından oluşuyordu—kadınlardan ikisinin rahminde fetüs vardı ve ikisi yeni doğmuş bebeklerle birlikte gömülmüştü.

Kemik, diş ve diş taşı örnekleri toz haline getirildi ve yeni geliştirilmiş bir enzim bağlantılı immünosorbent analiz (ELISA) versiyonu kullanılarak hormonlar açısından analiz edildi.

11. ila 14. yüzyıllar arasına tarihlenen hamile bir kadının kemik ve diş örneklerinde yükselmiş progesteron konsantrasyonları saptandı. 18. ya da 19. yüzyıldan bir başka hamile kadının kemik örneklerinde de artmış progesteron düzeyleri bulundu.

Gebelik sırasında rahim iç tabakasının (endometrium) büyümesine yardımcı olan bu hormonun orta düzeyleri, 5. ya da 6. yüzyılda bebeklerle birlikte gömülen iki kadının diş plağında tespit edildi. Bu dört kişinin hiçbirinde kemik ya da dişlerinde tespit edilebilir testosteron bulunmadı.

“Diş yapıları ve diş taşında yüksek progesteron düzeyleri, kemikte östrojen varlığı ve sert dokularda testosteron yokluğu, ölüm anında gebelikle uyumluydu” sonucuna varıyor araştırmacılar.

Bu bulgular, yöntemin eski bireyler için bir gebelik testi olarak potansiyelini ortaya koyuyor ve geçmişteki gebeliklere dair benzersiz içgörüler sağlıyor. Bununla birlikte, çalışmanın bazı sınırlamaları var. Yazarların kabul ettiği üzere, teknik henüz emekleme aşamasında ve daha da geliştirilmesi için ileri araştırmaları teşvik ediyorlar.

Eğer bu gerçekleşirse, “geçmiş popülasyonların üreme öykülerini inceleme biçimimizi devrim niteliğinde değiştirme potansiyeline” sahip olduğunu ekliyorlar.


Makale: Barlow, A., Craig-Atkins, E., Barker, E., Crawford, A., Cacciabue, D., & Hemer, K. A. (2025). First successful detection of oestrogen, progesterone and testosterone in multiple human hard tissues, and their use as potential biomarkers of pregnancy. Journal of Archaeological Science, 183.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login