Yeni bir yapay zeka modeli, Ölü Deniz Parşömenleri’nin yaşını belirledi ve bazı el yazmalarının düşünülenden çok daha eski olduğunu gösterdi.
En önemlisi ise, artık bu eski belgelerden bazılarının, Tevrat’ı kaleme alan kişiler tarafından yazılmış olabileceği düşünülüyor.
20. yüzyılın ortalarında Batı Şeria’daki bir dizi mağarada keşfedilen Ölü Deniz Parşömenleri, İbranice Tevrat’ın evrimini anlamada büyük katkı sağlayan antik Yahudi metinleridir. Ancak, bu parşömenlerin genellikle MÖ 3. yüzyıl ile MS 1. yüzyıl arasında yazıldığı düşünülse de, kesin tarihleri uzun süredir bir bilinmiyor, çünkü hiçbirinde yazıldığı tarih belirtilmemiş.
Bu gibi durumlarda araştırmacılar, genellikle el yazısı stilini analiz ederek ve bunu tarih içeren diğer belgelerle karşılaştırarak bir metnin yaşını belirleyebilirler. Ancak bu olayda sorun şu ki, Ölü Deniz Parşömenleri, tarihlenmiş hiçbir belgeye sahip olmadığımız yüzlerce yıllık bir dönemin tam ortasında yazılmıştı.
“Takvim tarihi olmayan bir el yazmamız varsa, onu takvim tarihi olan benzer bir el yazmasıyla karşılaştırabiliriz” diyor çalışmanın yazarı Dr. Mladen Popović (Groningen Üniversitesi). “Ama Ölü Deniz Parşömenleri için bunu yapamıyoruz, çünkü birkaç yüz yıl boyunca elimizde hiç tarihlenmiş belge yok” diye açıklıyor Popović.
(İlgili: Ölü Deniz Parşömenlerini Kim Yazdı?)
Bu engelin üstesinden gelmek için araştırmacılar “Enoch” adını verdikleri bir yapay zeka programı geliştirdi. Bu program, tarihlenmiş antik belgelerdeki el yazısı stillerini analiz etmek üzere eğitildi. Yapılan testler, modelin yazı türüne bakarak bir belgenin yaşını oldukça isabetli bir şekilde tahmin edebildiğini gösterdi.
Araştırmacılar bu nedenle, Enoch adlı programı 135 Ölü Deniz Parşömeninin el yazılarını kronolojik olarak sıralamak için kullandılar. Özellikle, bu belgelerdeki Hasmonai ve Herodian türü yazı karakterleri incelendi.
Enoch’un sağladığı en kritik bilgi, bazı el yazmalarının daha önce düşünüldüğünden çok daha erken bir tarihte yazıldığını ortaya koymasıydı. “Daha önce sadece birkaç parşömenin MÖ 3. yüzyıla tarihlendiğini düşünüyorduk. Şimdi ise bu döneme tarihlenen daha fazla parşömen var ve hatta biri ya da ikisi MÖ 4. yüzyılın sonlarına kadar gidiyor” diyor Popović.
“Bazı durumlarda, parşömenlerin yaşı önceki varsayımlardan 50 yıl ya da hatta bir yüzyıl daha eski çıkabiliyor” diye ekliyor. Bu da, Orta Doğu’daki sosyo-politik değişimlerle ilişkilendirilen yazı stillerinin sanılandan daha erken ortaya çıkmış olabileceğini gösteriyor ve bu, tarihsel anlatılarımız açısından büyük sonuçlar doğurabilir.
“Artık bu alandaki bilim insanlarının, Ölü Deniz Parşömenleri’nin arkasındaki insanlara ve antik Akdeniz dünyasındaki daha geniş tarihsel gelişmelere – örneğin Suriye’deki Seleukoslar, Mısır’daki Ptolemaioslar ve ardından Yahudiye’deki Hasmonai dönemi gibi – dair kurdukları tarihsel modelleri yeniden düşünmeleri gerekecek” diyor Popović.
Bu çalışmadan çıkan en çarpıcı sonuçlardan biri, Daniel Kitabı ve Vaiz Kitabı’na ait iki parşömen parçasının tarihlendirilmesiyle ilgili. Bu metinlerin, sırasıyla MÖ 2. ve 3. yüzyıllarda kimliği bilinmeyen yazarlar tarafından yazıldığı düşünülüyordu. Enoch’un analizine göre, bu parşömenler tam da bu dönemlerde yazılmış ve böylece bugüne kadar yazarlarının yaşam dönemine tarihlenen ilk Tevrat el yazmaları olarak kayıtlara geçti.
“Artık elimizde, yazarlarının yazdığı dönemde tarihlenen iki kutsal metin var ve bu oldukça heyecan verici, çünkü bu demek oluyor ki, Tevrat’ı yazan ellerle zaman açısından aynı dönemdeyiz” diyor Popović.
IFL Science. 4 Haziran 2025.
Makale: Popović M, Dhali MA, Schomaker L, van der Plicht J, Lund Rasmussen K, et al. (2025) Dating ancient manuscripts using radiocarbon and AI-based writing style analysis. PLOS ONE 20(6)
You must be logged in to post a comment Login