Moğolistan’da Han-Xiongnu Savaşının Kurbanları Bulundu

Moğolistan’daki 2.100 yıllık bir toplu mezarda bulunan dişler, Han-Xiongnu Savaşı’nda evlerinden uzakta ölen askerlerin hikâyesini anlatıyor.

Toplu mezarda bulunan bazı parçalanmış kalıntılar ve gömülme pozisyonları. C: Ma, P., et al., (2025).

Jilin Üniversitesi (Çin) liderliğindeki bir araştırma, Moğolistan’daki Bayanbulag bölgesinde bulunan bir toplu mezara dair biyoarkeolojik kanıtlar sunuyor. Bu toplu mezarda, Han-Xiongnu Savaşı’nda ölen askerlerin kalıntıları yer alıyor. Genetik, izotop ve diş analizleri, bireylerin Moğolistan’a ait olmadığını, aksine Kuzey Çin’den geldiklerini ortaya koyuyor.

Han-Xiongnu Savaşı: Çin’in Erken Demir Çağı’ndaki Çatışmaları

Han-Xiongnu Savaşı, Erken Demir Çağı’nda Han İmparatorluğu ile Moğol Xiongnu Konfederasyonu arasında yaşanan bir dizi askeri çatışmadan oluşuyordu. Tarihi kaynaklar, bu uzun süren savaşın cephe boyunca gerçekleşen askeri seferler, liderlik kararları ve toprak değişimleriyle ilgili kapsamlı anlatımlar sunsa da, bu bilgiler tamamen Han İmparatorluğu’nun bakış açısından yazılmıştı.

Bayanbulag bölgesi ilk kez 1957’de tespit edilse de, büyük çaplı kazılar ancak 2009 yılında gerçekleştirildi. Arkeologlar, bu kazılarda bir tahkimat yapısı, çömlekler, demir aletler, bronz arbalet kilitleri, demir savaş baltaları, sikkeler ve Hanlı bir yetkilinin mührünü taşıyan kil mühürler ortaya çıkardı.

(İlgili: Antik DNA, Hunların Kökenlerini Ortaya Çıkardı)

Bu buluntular, bölgenin MÖ 104 yılında Han İmparatorluğu tarafından inşa edilen ve tarihi kayıtlarda “Teslim Alma Kalesi” olarak geçen Shouxiangcheng olabileceğini düşündürüyor.

Ancak tarihi kaynaklarda bahsedilmeyen bir şey vardı: Mezar çukurunun dibinde bulunan 20’den fazla parçalanmış iskelet. 2009’daki kazılarda yapılan osteolojik analizler, bu iskeletlerde bedensel şiddet izleri, kesilmiş uzuvlar ve idam belirtileri olduğunu ortaya koymuştu. Bazı bireylerin diz çökme pozisyonunda bulunması, esirlerin ritüelistik bir şekilde infaz edilmiş olabileceğini düşündürüyor.

Han İmparatorluğu’nun Uzak Sınırlarında Ölen Askerler Kimdi?

Savaş alanlarında gömülü askerlerin kimlikleri ve hangi tarafın saflarında yer aldıkları konusunda net kanıtların olmaması, arkeologların bu sorulara yanıt bulmasını zorlaştırıyordu. Ancak biyoarkeolojideki yeni teknolojiler, iskelet ve dişlerden antik DNA ve izotop analizleriyle bireylerin kökenlerini, askere alım bölgelerini ve hatta beslenme alışkanlıklarını belirlemeye olanak sağlıyor.

Bu yeni araştırma, Journal of Archaeological Science dergisinde yayımlanan “Eski Han-Xiongnu Savaşına Biyoarkeolojik Bakış: Bayanbulag Bölgesinden Elde Edilen Bulgular” başlıklı çalışmada sunuldu. Araştırmacılar, Bayanbulag’daki bireylerin kökenlerini ve kimliklerini anlamak için antik DNA dizileme, stronsiyum izotop testi ve kararlı karbon izotop analizlerini birleştirdi.

Bayanbulag alanındaki kazıların havadan görünümü. C: Ma, P., et al., (2025).

DNA ve İzotop Analizleri Askerlerin Hanlı Olduğunu Gösteriyor

Araştırmacılar, 14 diş örneğinden elde edilen genom analizine göre tüm bireylerin erkek olduğunu belirledi. 11 bireyin DNA verisi yeterince ayrıntılıydı ve bu bireylerin genetik olarak Kuzey Çin’de yaşayan antik ve modern Han Çinlileriyle benzerlik gösterdiği ortaya çıktı.

Y-kromozom haplogrupları (O2a2b1a1a-F8, O2a2b1a2-F114 ve Q1a1a1a-M120), bireylerin Sarı Nehir Havzası’ndaki popülasyonlarla doğrudan bağlantılı olduğunu gösterdi. Ayrıca mitokondriyal DNA analizleri, modern Han popülasyonlarında da görülen çeşitli anne soy hatlarını ortaya çıkardı.

Stronsiyum izotop analizi, bireylerin Moğolistan’dan gelmediğini kesinleştirdi. Ölçülen 87Sr/86Sr değerleri, Kuzey Çin, özellikle de Ordos Platosu ve Orta Ovalar bölgesiyle güçlü bir şekilde örtüşüyordu. Bu da bu askerlerin Moğolistan’a sonradan getirildiğini gösteriyor.

Kararlı karbon izotop analizi ise bireylerin beslenme alışkanlıklarını ortaya koyarak Han kimliklerini destekledi. Diyetlerinin temel olarak darı ve buğdaya dayalı olduğu anlaşıldı; bu besinler, Kuzey Çin’deki tarım toplumlarının temel gıdalarıydı. Buna karşılık, Xiongnu çoban toplumlarının et ve süt bazlı beslenme düzenine dair hiçbir iz bulunamadı.

Han İmparatorluğu’nun Sınır Karakolları ve Askerlerin Akıbeti

Ortaya çıkan tablo, Han İmparatorluğu’nun Xiongnu topraklarını kalıcı olarak işgal etmek yerine sınır boyunca tahkim edilmiş garnizonlar inşa ettiğini düşündürüyor. Bayanbulag da muhtemelen böyle bir ileri karakoldu ve kuzey sınır bölgesinden getirilen çiftçilerin askere alınarak buraya gönderildiği tahmin ediliyor.

Ancak bu askerlerin tam olarak nasıl öldüğü hâlâ net değil. Şu olasılıklar üzerinde duruluyor:

Xiongnu ile girdikleri bir savaşta hayatlarını kaybetmiş olabilirler.
Savaşın ardından esir alınıp infaz edilmiş olabilirler.
Han komutanları tarafından bir disiplin cezası kapsamında öldürülmüş olabilirler.
Bu soruların yanıtları için araştırmalar devam ediyor.


Makale: Ma, P., Ma, M., Sun, B., Li, C., Dong, J., Dong, G., … & Cui, Y. (2025). Bioarchaeological perspectives on the ancient Han-Xiongnu war: Insights from the Iron Age site of Bayanbulag. Journal of Archaeological Science, 177, 106184.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login