Üç milyon yıl önce yaşayan insan ataları, büyük ölçüde bitki bazlı bir beslenme tarzına sahipti ve böcek de yiyordu.
Paleolitik Dönem başladığında, insanlığın atalarından biri olduğu düşünülen bir grup, günümüz “Paleo diyeti” savunucularını hayal kırıklığına uğratacak bir beslenme tarzına sahipti: Australopithecus adı verilen bu grup, ağırlıklı olarak bitkisel gıdalarla besleniyordu.
Australopithecus cinsi, Lucy adıyla bilinen birey sayesinde ünlendi ve Homo cinsinin, yani modern insanın, doğrudan ataları arasında yer aldığı düşünülüyor. Ancak, aynı dönemde yaşayan birçok Australopithecus türü olduğu için hangi türün bize evrimsel olarak yol açtığı kesin değil. Australopithecus diyetine dair bilgiler, fosilleşmiş dişlerin şekli ve kullanılan aletlere dayanarak tahmin ediliyordu. Bu yöntem, etçil ile otçulu ayırt etmekte işe yarasa da, karmaşık bir diyetin tam içeriğini anlamakta sınırlı kalıyordu.
Ancak, yakın zamanda yapılan bir çalışmada, bazı Australopithecus dişlerinden elde edilen diş minesindeki izotop oranları incelendi. Bulgular, bu grubun büyük ölçüde bitkiler ve böceklerle beslendiğini ortaya koydu.
(İlgili: Yeni Bulgular, Paleo-Diyet Anlatısına Meydan Okuyor)
Gıdalarımızdaki azotun büyük bir kısmı azot-14 atomlarından oluşuyor, ancak az miktarda azot-15 atomu da bulunuyor. Memeliler bu izotopları farklı şekilde işler; azot-15, besin zincirinde yukarı çıktıkça artar. Etçil hayvanlar, otçul hayvanlara kıyasla vücutlarında daha yüksek oranda azot-15 biriktirir.
Geçmişte, azot-15 oranları kollajen üzerinden ölçülerek atalarımızın diyetine dair bilgiler elde edildi. Ancak kollajen zamanla bozulduğu için bu analizler en fazla 300.000 yıl öncesine kadar yapılabiliyordu. Diş minesi ise çok daha dayanıklı ve içinde organik maddeleri koruyabilir. Yeni nesil izotop okuyucular, bu organik maddelerdeki azot oranlarını belirlemeyi mümkün kılıyor.
Max Planck Kimya Enstitüsü’nden Dr. Tina Lüdecke liderliğindeki bir ekip, Güney Afrika’daki Sterkfontein Mağarası’nda bulunan M4 adlı tabakadaki yedi Australopithecus dişini analiz etti. Bu bireylerin türü kesin olarak bilinmemekle birlikte, 3,3 milyon yıl önceye veya 400.000 yıl daha eskiye tarihleniyor.
Araştırmacılar, elde ettikleri sonuçları diyetleri iyi bilinen beş farklı memeli ailesinden alınan verilerle karşılaştırdı. Bulgular, M4 Australopithecus bireylerinin azot-15 oranlarının, otçul hayvanların seviyelerine yakın olduğunu ve etçillerden belirgin şekilde düşük olduğunu gösterdi. Hatta bu oranlar, bu homininlerin özellikle az azot-15 içeren bitkiler, örneğin baklagiller, tüketmiş olabileceğine işaret ediyor.
Araştırma, Australopithecus bireyleri arasında diyet açısından büyük bir çeşitlilik olduğunu da ortaya koydu. Bu çeşitlilik, beslenme düzenlerinin mevsimlere bağlı olarak değiştiğini ya da örneklerin birden fazla Australopithecus türünü temsil ettiğini gösterebilir.
Dişlerdeki karbon izotop oranları da analiz edildi. Bulgular, M4 Australopithecus grubunun diyetinde genellikle bol su ve ılıman koşullarda yetişen C3 bitkilerinin ağırlıklı olduğunu, ancak zaman zaman daha sıcak veya kuru koşullara uyum sağlayan C4 bitkilerinin de tüketildiğini gösterdi.
Atalarımızın diyeti, et tüketiminin beynin büyümesi ve dik yürümeyi teşvik ettiği fikri nedeniyle büyük ilgi görmüştü. Ancak, bu diyetin kesin detaylarını bilmeden yapılan bu tür iddialar sadece tahmin olmaktan öteye geçemiyor. Bu yeni çalışma, atalarımızın et tüketiminden önce ağırlıklı olarak bitkisel ve böcek bazlı bir diyete sahip olduğunu ortaya koyarak, bu popüler görüşü yeniden gözden geçirmemizi sağlıyor.
IFL Science. 20 Ocak 2025.
Makale: Lüdecke, T., Leichliter, J. N., Stratford, D., Sigman, D. M., Vonhof, H., Haug, G. H., … & Martínez-García, A. (2025). Australopithecus at Sterkfontein did not consume substantial mammalian meat. Science, 387(6731), 309-314.
You must be logged in to post a comment Login