Pompey Mansfield, özgürlüğünü kazanmış, arazi almış, ev inşa etmiş ve önemli bir topluluk lideri haline gelmiş bir köleleştirilmiş adamdı.
Araştırmacılar, Batı Afrika’dan köle olarak getirilen, özgürlüğüne kavuşan ve sömürge dönemindeki New England’ın ilk siyahi toprak sahiplerinden biri olan Pompey Mansfield’a (Kral Pompey olarak da biliniyor) ait olabilecek bir evin taştan yapılmış temellerini ortaya çıkardılar.
1700’lerin başlarındaki doğumundan bir süre sonra, Mansfield kaçırıldı ve Massachusetts’e getirildi. Tarihçiler, onun ne kadar süre köle olarak kaldığını veya ne zaman serbest bırakıldığını bilmiyorlar. 1762’de iki dönümlük arazi satın aldı ve nihayetinde buraya küçük bir ev inşa etti.
Northeastern Üniversitesi’nde tarihçi ve araştırma ekibinin üyesi olan Kabria Baumgartner, “Kral Pompey, siyahi toplumu içerisinde saygın bir liderdi, ancak evi ve sahip olduğu servet her zaman gizemini korudu” diyor.
(İlgili: Maryland’teki “Kölelerin” Yaşayan 42.000 Akrabası Bulundu)
Araştırmacılar bu gizemi çözmek istediler. Araştırmalarına çok önemli bir kanıtla başladılar: “Siyahi Kral Pompey” sözcükleriyle işaretlenmiş küçük bir noktanın yer aldığı, Kuzeydoğu Massachusetts’in 1829 tarihli haritası. Ancak harita tek başına yeterli olmayacaktı.
New Hampshire Üniversitesi’nde arkeolog ve araştırma ekibinin üyesi olan Meghan Howey, “Yıllarca arkeolojinin içinde bulunarak öğrendiklerime göre, erken sömürge haritaları ve hatta tarihi haritalarda bölge arayarak, bunları GPS’inize girebilmeniz neredeyse imkansız” diyor.
Araştırmacılar aylarca haritalar, tapu senetleri, gazeteler ve soyağacı kayıtları gibi tarihi kaynakları topladılar. Daha sonra araştırmalarını LIDAR kullanılarak yapılmış modern topografik haritalarla karşılaştırdılar.
Bu analize dayanarak, Mansfield Çiftliği ve çevresinde bulunan araziyi Boston’ın yaklaşık 16 kilometre kuzeyindeki Saugus Nehri kıyısındaki bir yere sınırladılar ve orada kazı gerçekleştirmeye başladılar. Kazı alanında araştırmacılar, yakındaki nehirden alınan taşlardan yapılmış ve birbirine uyması için elle oyulmuş bir temel tespit ettiler.
Howey, el yapımı temellerin “komşularıyla aynı kaynaklara erişimi olmayan” bir yapı ustasının varlığını düşündürdüğünü ifade ediyor. Bu kişinin gayretli, kendi kendine yetebilen ve “kendi evine sahip olma fikrine oldukça bağlı” şekilde göründüğünü ekliyor. Howey, açıklamasında evin Mansfield’a ait olduğunu gösteren kanıtların “oldukça ikna edici” olduğunu söylüyor.
Araştırmacılar doğru düşünüyorlarsa, Mansfield 260 yıldan fazla bir süre önce Phylis veya Phebe adındaki karısıyla birlikte bu evde yaşamış, bölgedeki özgür ve köle siyahi bireyleri her yıl Siyahi Seçim Günü adı verilen bir etkinlikte bir araya getirerek ağırlamıştı.
Bu günde, katılımcılar yerel siyahi topluluğun lideri rolünde bulunacak bir kral seçiyorlardı. Etkinlikte ayrıca Batı Afrika’dan Atlantik’in ötesine taşınan danslar, şarkılar ve diğer gelenekler de yer alıyordu. Baumgartner, “Köleliğin mevcut olduğu bir yerde böyle bir toplumsal buluşmayı hayal etmek, bence inanılmaz, olağanüstü” diyor.
Mansfield, Saugus Nehri kıyısında arazi satın alması ve kendisi ile topluluğu için bir ev inşa etmesi gibi katkılarından dolayı Siyahi Seçim Günü’nde birçok kez “Kral Pompey” unvanını kazandı.
Baumgartner, “Köleleştirilmiş ve daha sonra özgür bir hayat deneyimleyen birisi mevcut ve bunu yaparken kendisi için bir hayat kuruyor” diyor.
Smithsonia Magazine. 10 Temmuz 2024.
You must be logged in to post a comment Login