Arkeolojik kalıntılar, Neandertallerin mağara aslanları ve ayılar gibi vahşi yırtıcıları öldürmekte de yetenekli olduklarını gösteriyor.
Neandertaller ve diğer tarihöncesi insanlar, dev hayvanların ve düşmanlarının etiyle beslenen kana susamış vahşi yaratıklar olarak bilinirler. Ancak menüde sadece ızgara ateşinde pişirilmiş mamut artıkları yoktu. Çok sayıda kanıt, Neandertallerin ete düşkün olduğunu ama aynı zamanda kaliteli deniz ürünlerinin ve hatta bitkisel yemeklerin değerini de anladıklarını gösteriyor. Hatta bazı topluluklar tamamen bitki temelli besleniyordu.
Tıpkı Homo sapiens’te olduğu gibi, Neandertallerin günlük yemekleri de çevresel koşullara ve coğrafi konumlara göre değişiyordu. Farklı toplumların beslenme biçimleri etraflarındaki ekosisteme göre uyum sağlamak zorunda kalıyordu.
Arkeologlar, Homo sapiens ortaya çıkmadan çok önce Neandertallerin yaşadığı Avrasya’nın bazı bölgelerinde eti için kesilmiş hayvan kemiklerine dair kapsamlı kanıtlar buldu.
(İlgili: Neandertallerin Zekası ve Bilişsel Yetenekleri Nasıldı?)
Mamutlar, yaban öküzleri, geyikler ve vahşi atlar gibi devasa yaratıkları avlamanın yanı sıra, arkeolojik kalıntılar Neandertallerin mağara aslanları ve ayılar gibi vahşi yırtıcıları öldürmekte de oldukça yetenekli olduklarını gösteriyor.
Hatta bir mamutun iki katı ağırlığındaki 13 tonluk düz dişli bir fil türü olan Palaeoloxodon ziyafeti bile çekmişler.
Bu hayvanları eğlence amaçlı avlamadıklarını söylemek yerinde olur. Nature dergisinde yayınlanan 2017 tarihli bir çalışmada, günümüz Belçika’sındaki bir mağarada yaşayan altı Neandertal’in dişlerinde biriken diş plağı incelendi. Beslenme biçimlerinin “ağırlıklı olarak et temelli” olduğu ve çoğunlukla tüylü gergedan ve yabani koyunlardan oluştuğu sonucuna varıldı.
Ancak İspanya’nın El Sidrón mağarasında, çok daha güneyde yaşayan Neandertalleri incelediklerinde çok farklı bulgulara ulaştılar. Bu kişilerin beslenme biçimlerinde neredeyse hiç et yer almıyordu; bunun yerine mantar, fındık, yosun ve Avrupa ormanlarında bulmayı bekleyeceğiniz diğer şeylerden oluşan bitki temelli bir beslenme biçimiyle yaşamlarını sürdürüyorlardı.
Bu durum muhtemelen kişisel bir zevk meselesinden kaynaklanmıyor, iki toplumun yaşadığı farklı ortamları yansıtıyor.
Benzer şekilde, kıyıda yaşayan Neandertallerin genellikle deniz ürünleri yediğini biliyoruz. Portekiz’deki Gruta da Figueira Brava’daki arkeolojik kalıntılar, deniz kıyılarından ve kaya havuzlarından deniz ürünleri topladıklarını gösteriyor. Özellikle açık ateşte pişirilmiş pavuryaya (ne kadar büyükse o kadar iyi) düşkünlerdi. Araştırmacılar Portekiz bölgesinde köpek balıkları, yunuslar, foklar ve yılan balıklarının parçalanmış kemiklerini de buldu, bu da bu kıyıda yaşayan Neandertal grubunun deniz ürünlerinin gerçek mütehassısı olduğunu gösteriyor.
Hatta Neandertallerin yamyamlığa meyilli oldukları bile öne sürülüyor. Avrupa’daki mağaralarda bulunan Neandertallerin fosilleşmiş kemiklerinde, öldüklerinde derilerinin soyulduğunu düşündüren belirgin kesik izleri görülüyor.
Bazıları yamyamlığın, çevresel değişikliklerden kaynaklanan aşırı baskı altında kalmış Neandertaller için bir çaresizlik eylemi olduğunu ileri sürüyor. Diğerleri ise bunun oldukça karmaşık, töresel bir davranışın işareti olabileceğine inanıyor.
Her iki durumda da, Neandertallerin Paleolitik Homo sapiens’in beslenme biçimine çok benzer şeyler yediği görülüyor: genellikle hayvan eti, deniz ürünleri, bitki örtüsü, mantar, ormandan toplanan yiyecekler ve ara sıra, belki de düşündüğümüzden daha sık, kendi türlerinin eti.
IFL Science. 11 Eylül 2024.
You must be logged in to post a comment Login