Bilim insanları, Antik Mısırlılar’ın tanrılara adak olarak yırtıcı kuş beslediklerini ortaya çıkardılar. Mumyalanmış bir kerkenezin 3 boyutlu görüntülemesi ile kerkeneze zorla yemek yedirildiği ve fare ile beslendiği son öğününde aşırı yemekten boğularak öldüğü keşfedildi.
Kahire Amerikan Üniversitesi, Stellenbosch Üniversitesi ve Stellenbosch İleri Araştırmalar Enstitüsü’nden araştırmacıların oluşturduğu ekibin Arkeolojik Bilim Dergisi’nde yayımladığı çalışmada, Antik Mısırlılar’ın tanrılara adak olarak toplu halde kuş beslediklerine dair bir kanıta ilk kez ulaşıldığı belirtildi. Aynı zamanda, bu kuşların avlanmak amacıyla kuşçulukta da (kuşla avlanma) kullanıldığı düşünülüyor.
Araştırmanın baş yazarı Salima Ikram: “Yırtıcı kuşların zorla tutulduğu ve beslendiğine dair bir kanıta ilk kez ulaşıldı. Bugüne kadar yırtıcı kuş mumyalarının sayısı tam olarak bilinmiyordu. Araştırmanın sonuçları, yırtıcı kuş mumyalarının sayısının aktif yetiştirme ile bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı.”
Antik Mısır’da, mumyalanmış hayvanlar çok yaygın olarak görülüyor. Bu yılın başlarında, araştırmacılar Mısır’da, köpek başlı ölüm tanrısı Anubis’in tapınağının hemen yanında 8 milyon mumyalanmış köpek ve köpek yavrusunun bulunduğu bir yeraltı mezarı keşfettiler.
Antik Mısırlılar birçok tanrıya inanıyor ve onları farklı hayvanlar ile ilişkilendiriyorlardı. Kerkenez gibi yırtıcı kuşlar güneş tanrısı Ra ile özdeşleştirilmişti. Bu kuşlar, iç organları çıkarıldıktan sonra kurutularak erimiş reçineye batırılıyor ve daha sonra sarılarak hazır hale getiriliyordu. Ancak, bazı durumlarda kuşun ölümünden önceki yaşamına ışık tutması için iç organlarının çıkarılmadığı da görülüyor.
Bilim insanları, SACHM 2575 olarak adlandırılan mumyalanmış kerkenez üzerinde sanal bir otopsi gerçekleştirdiler. Otopsi sonrasında, bu kerkenezin yavru bir fare ile beslenirken boğularak öldüğü ve hatta midesinde başka farelerin ve aynı zamanda ufak bir serçenin kalıntılarına da rastlanması sebebiyle daha öncesinde bir fareden fazlasını yediği ortaya çıkarıldı.
Araştırmacılar, kerkenezin midesinde rastlanan fare dişlerinin, serçe parçalarının ve aynı zamanda yemek borusunda kalan fare kuyruğunun, kerkeneze zorla yemek yedirildiğine işaret ettiğini belirttiler. Ayrıca, Antik Mısır’da hayvanları bu şekilde beslemenin çok yaygın olduğunu da dile getirdiler.
“Görülüyor ki, SACHM 2575 güneş tanrısına adak olarak sunulması amaçlanan bir esir örneğiydi – belki de, tanrıya adak adamanın şevkiyle kurbanı zorla beslemişlerdi, ancak kasten bu kadar yedirilmiş olması pek olası değil. SACHM 2575 sayesinde, yırtıcı kuşların esir olarak tutulduğuna dair ilk kanıta ulaşılmış oldu. Bu kanıt aynı zamanda, tıpkı ibis, köpek ve kedi gibi diğer hayvan adaklarında olduğu gibi, yırtıcı kuşları da kurumlaşmış bir besleme programına tabi tutmuş olabileceklerine işaret ediyor.”
Ikram, “Yırtıcı kuşların dini önemini daha önceden de biliyorduk. Ancak, kuşçulukta oynamış olabilecekleri rolü anlamak çok heyecan verici. Ayrıca, Mısırlılar’ın doğa üzerine birçok düşünce ortaya koyduklarını, doğayı kontrol etmek için çaba sarfettiklerini ve vahşi hayvanlara dair kayda değer ölçüde becerilerinin olduğunu görmek çok ilginç.” diyor.
Araştırmacılar, besleme gruplarını ve yırtıcı kuşların o dönemdeki rolünü daha iyi anlayabilmek için kuşların cinsiyetini ve DNA’sını belirleyebilmeyi de ümit ediyorlar. Böylece, Antik Mısırlılar’ın doğal yaşamı nasıl gördüklerine ve doğal yaşamı korumak için neler yaptıklarına dair daha çok bilgi elde edilebilecek.
ibtimes.co.uk
You must be logged in to post a comment Login