MÖ 380-332 aralığına tarihlenen Wennefer’in Lahdi, Mısır’ın Geç Dönem yüksek rütbeli yetkililerinden II. Wennefer’e ait.
Nectanebo (30. Hanedan) döneminin karakteristik büyük trapezoit (yamuk) lahitlerine dair muhteşem bir örnek olan eser, günümüzde Metropolitan Sanat Müzesi’nde sergileniyor.
Sert taşa ustalıkla oyulmuş süslemedeki metinler, Wennefer’in başarılı bir şekilde etkili bir ruha dönüşmesini garanti altına almak ve öbür dünya için sunular sağlamak amacıyla Ölüler Kitabı’nın 1, 84, 92 ve 154 numaralı büyülerini içeriyor.
Metinlerin üzerinde, güneş diskinin akan ışınları altında asılı duran ve böylece yeniden doğma ve “gün geçtikçe ilerleme” yeteneğini gösteren, Wennefer’in ba’sının, yani insan başlı bir kuş şeklindeki soyut varlığının bir görüntüsü yer alıyor.
Kapağın alt tarafında, gök tanrıçası Nut, bir zamanlar altında yatan mumyayı korumak için kollarını uzatıyor. Onun varlığı aynı zamanda lahdin, Wennefer’in sonsuza kadar güven içinde yaşayabileceği ve her sabah güneşle birlikte yeniden doğacağı bir mikrokozmos olarak tanımlanmasını da vurguluyor. Hem güneş tanrısının hem de ölüler tanrısı Osiris’in annesi olan Nut, ölen kişinin her iki tanrıyla olan ilişkisini de güçlendiriyor.
Lahdin hem iç hem de dış yüzünde güneş tanrısının cehennemde yaptığı tehlikeli gece yolculuğunu anlatan metinler ve resimler yer alıyor. Vinyetler hem güneşe hem de Osiris’e ait imgeler içeriyor ve güneş tanrısı ile ölüler tanrısının, güneşin şafakta başarılı bir şekilde yeniden doğuşunu ve buna bağlı olarak ölen kişinin ebedi yenilenmesini sağlayan kaynaşmasını vurguluyor.
II. Wennefer’in ailesi Behbeit el-Hagar’dan (antik Hebyt) geliyordu ve burada firavun II. Nectanebo döneminde inşa edilen tapınakta İsis rahibiydi. Eşi Sentaes de aynı tapınakta sistrum çalıyordu. Güçlü vezir Harsiese ise muhtemelen amcasıydı.
Selket büyücülerinin gözetmenlerinden biri olan Wennefer muhtemelen tıbbi prosedürlere ve büyülü ayinlere katılmıştı. Wennefer’in 30. Hanedanlık bürokrasisindeki önemi, hem firavun II. Nectanebo’nun hem de firavunun babası Tjahapimu’nun heykel kültlerinin rahibi olmasıyla vurgulanıyor.
Mezarındaki yazıtlar, tutuklandığı (belki de bir darbeye katıldığı için) ve daha sonra serbest bırakıldığı, bir filoyla Suriye’ye gittiği ve MÖ 343’teki Pers işgalinden sonra Mısır’ın yeni yöneticilerinin hizmetine girdiği olaylı hayatının ayrıntılarını da veriyor.
You must be logged in to post a comment Login