Yaşlı Neandertalin Yüzü Yeniden Canlandırıldı

Yeni bir yüz rekonstrüksiyonu, iskeleti rahipler tarafından Fransa’daki bir mağarada bulunan yaşlı Neandertal bireyi gösteriyor.

“Yaşlı adam” Neandertal’in yan yana yüz rekonstrüksiyonları. C: Cícero Moraes et al. 2023.

1908’de bir grup Katolik rahip, Fransa’nın güney merkezindeki bir komün olan La Chapelle-aux-Saints’te bir mağaraya gömülmüş bir adamın iskelet kalıntılarına benzeyen kalıntılar keşfetti. Neredeyse bütün haldeki olan iskeletin birkaç dişi yoktu ve bu da ona “yaşlı adam” lakabını kazandırdı.

Ancak bilim insanları tarafından yapılan daha sonraki araştırmalar, iskeletin modern bir insan (Homo sapiens) değil, yaklaşık 40.000 yıl önce nesli tükenmiş bir Neandertal olduğunu ortaya çıkardı.

İskelet, büyük bir kaş çıkıntısı, düz bir kafatası tabanı ve geniş göz yuvaları dahil olmak üzere bir Neandertallerin birçok ayırt edici özelliğini taşıyordu.

Araştırmacıların Ekim ayında İtalya Kültür Bakanlığı tarafından sunulan bir konferansta açıkladığı yeni bir yüz rekonstrüksiyonuna göre, keşfinden 115 yıl sonra adli tıp sanatçıları, yaklaşık 40 yaşına kadar yaşayan Neandertal’in dijital yüz tahminini oluşturdular ve onun 47.000 ila 56.000 yıl önce yaşadığı dönemde nasıl göründüğüne dair bir fikir sundular.

(İlgili: Bilim İnsanları Eski Yüzleri Nasıl Hayata Döndürüyor?)

Yüz rekonstrüksiyonu için bir adli tıp sanatçısı, kafatasının mevcut bilgisayarlı tomografi taramalarını kullandı ve daha sonra, donör veri tabanından alınan bir insan kafatasına dayalı olarak Frankfort yatay düzlemi boyunca (göz yuvasının alt kısmından kulak açıklığının üst kısmına kadar geçen çizgi) ölçümleri aktardı. Bu, araştırmacılara yüz şeklini oluşturmak için gerekli çerçeveyi sağladı.

Daha sonra uzmanlar, “yaşlı adamın” derisini ve kaslarını dijital olarak oluşturmak için canlı insan donörlerde yumuşak doku kalınlığı işaretleyicileri kullandı. Daha sonra cilde ve saça renk gibi ayrıntılar ekleyerek rekonstrüksiyonu daha gerçekçi hale getirmek için geliştirdiler. Araştırmada bu renklerin DNA analizine mi yoksa bilinçli bir tahmine mi dayandığı belirtilmedi.

Çalışmanın ortak yazarı Brezilyalı grafik uzmanı Cícero Moraes, “Biri daha objektif, sepya tonunda, saçsız büst, diğeri ise daha spekülatif ve renkli, sakallı ve saçlı iki görüntü oluşturduk.” diyor.

“Bu görüntü, Neandertallerin bize ne kadar benzediğini, ama aynı zamanda örneğin çenenin olmaması gibi daha belirgin özelliklerle farklı olduklarını da gösteriyor. Yine de görüntüye bakıp o bireyin binlerce yıl önceki yaşamının nasıl olduğunu hayal etmeye çalışmamak mümkün değil.”

Bu çalışma, uzmanların bu Neandertal’in yüzünü oluşturmaya çalıştığı ilk sefer olmasa da, araştırmacıların rekonstrüksiyonu oluşturmak için Bilgisayarlı Tomografi tarama verilerini kullanması yeni bir durum.

Kansas’taki bağımsız bir bilim araştırma kütüphanesi olan Linda Hall Kütüphanesi’ne göre, Çek ressam František Kupka’nın 1909 tarihli bir çizimi ve Fransız paleontolog ve antropolog Marcellin Boule tarafından yaratılan kambur bir iskelet gibi önceki (yanlış) rekonstrüksiyonlar abartılı bir şekilde maymuna benziyordu.

Bilgisayarlı Tomografi taramasının dijital ölçümlerinin hazır olması, yeni araştırma ekibinin doğruluğu konusunda bilgi sahibi olmasına yardımcı oldu ve modern insanın akrabalarından biri hakkında yeni bilgiler sağladı.

Polonya’daki Lodz Üniversitesi’nde fiziksel antropoloji doçenti olan çalışmanın ortak yazarı Francesco Galassi, “Yıllar boyunca sunulan ve neredeyse bir asırdan fazla bir süreyi kapsayan rekonstrüksiyon tahminleri dikkatle incelenirse, bu Neandertal adamının yüz özelliklerinin nasıl yumuşatıldığı ve geçmişteki antropologların bir zamanlar Neandertallere dair sahip oldukları fikri karakterize eden daha acımasız bir algı veya yorumdan vazgeçilerek ‘insanlaştırıldığı’ görülebilir.” diyor.

Son yıllarda yapılan araştırmalar Neandertallerin ölülerini gömdüklerini, aletler yaptıklarını, yemek pişirmek için ateş kullandıklarını ve hatta ritüel uygulamalara sahip olabileceklerini gösterdi.

“Algılamadaki bu değişiklik kesinlikle Neandertaller üzerinde yapılan çalışmalarda, onların anatomi (dolayısıyla muhtemelen fizyoloji) açısından bize, yani anatomik olarak modern Homo sapiens’e ne kadar yakın olduklarını gösteren çok sayıda ilerlemeye atfedilebilir. Yeniden canlandırma çalışmamız, bu eski adama yeni bir bakış açısı sunuyor ve bu gelişen kavramı yansıtıyor.”


Live Science. 7 Kasım 2023.

Makale.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login