Hattuşa’da Bulunan Hiyerogliflerin Büyük Bir Kısmı Çözüldü

Hititlerin başkenti Hattuşa’daki Yerkapı Tüneli’nde bulunan yaklaşık 3.500 yıllık hiyeroglif simgelerin bir kısmının anlamı çözüldü.

Anadolunun ilk medeniyetlerinden Hititlerin başkenti Çorum’un Boğazkale ilçesindeki Hattuşa Ören Yerinde 1907 yılında başlayan arkeolojik kazılar, Alman Arkeoloji Enstitüsünden Prof. Dr. Andreas Schachner başkanlığında devam ediyor.

Farklı ülke ve üniversitelerden uzmanların birlikte yürüttüğü kazılarda 80 metre uzunluğunda, taşlarla inşa edilen Yerkapı Tüneli’nde yaklaşık 3.500 yıl önce çizildiği tahmin edilen yeni simgeler bulundu. Simgelerin, tünelin her mevsim ortalama sıcaklığa sahip olması, güneş ve yağmur girmeyen, karanlık bir ortamda bulunması gibi nedenlerle binlerce yıldır bozulmadan günümüze ulaştığı düşünülüyor.

Daha önce kimse fark etmemişti

Kazı ekibinden Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Genç, geçtiğimiz yıl öğrencilerle fotoğraf çekmek için ören yerinde gezdiği sırada Yerkapı Tünelinin orta kısmındaki taşlara kök boya ile çizildiği tahmin edilen simgeleri fark etti.

Tünelde 249 simgeyi tespit eden Genç, keşfini kazı başkanı Schachner ile paylaştı. Schachner de Yerkapı ve simgelerin üç boyutlu taramasını yaptırarak, hiyeroglifleri bilim dünyasına kazandırdı.

Kazı başkanı Schachner, Hattuşa’da arkeolojik kazı çalışmalarının 1907’de Yerkapı’dan başladığını, ancak bugüne kadar kendisi de dahil kazı yapan herkesin onlarca kez tünelden geçtiğini ancak kimsenin hiyeroglifleri fark etmediğini söylüyor.

“Burayı Arişadu yaptı”

Araştırmacılar, aradan geçen süre içerisinde simgelerin yapımında kullanılan malzemeler ve dil bilimi açısından Yerkapı Tüneli’nde keşfedilen 249 işareti altı gruba ayırdı. Bir grubun anlamı henüz çözülememiş olsa da, diğer beş grubun taşıdığı anlamlar bir araya getirildiğinde tünelin inşasıyla ilgili kitabe olduğu anlaşıldı.

Prof. Dr. Andreas Schachner, tünelin batı ve doğu ucunda inşaat kitabesinin olduğunu, buradaki bir simgede ‘Arişadu’ şeklinde bir isim olduğunu söylüyor. Schachner, “Bu ve ilerideki işaretleri bir araya getirdiğimizde ‘Burayı Arişadu yaptı’ anlamı çıkıyor.” diyor.

Tünelin batı tarafında da iki grup işaretin olduğuna belirten Schachner, “Bir grup henüz tam netleşmedi ama bir grubun anlamı belli oldu. Orada ‘Tuthaliya Dağı’ ve ‘yol’ işaretlerini birleştirmişler. Tuthaliya Dağı’nı Hitit metinlerinden biliyoruz. Tuthaliya Dağı, Hititlerin kutsal saydıkları bir dağ. O kadar önemli ki birkaç kral, kraliyet ismini oradan almış. Yol işaretinin ise ‘Tuthaliya’dan gelen yol’, ‘Tuthaliya Dağı’na giden yol’ ya da ‘Tuthaliya Dağı’nın içinden geçen yol’ anlamlarını taşıyabileceği düşünülüyor.” diyor.

Anadolu hiyeroglifleri çok yaygındı

Prof. Dr. Andreas Schachner, Hitit dünyasında Anadolu hiyerogliflerinin, çivi yazısından çok daha fazla yaygın olduğunu söylüyor.

“Bu hiyeroglifler, bu tüneli yapan kişinin imzası, kitabesi, ‘ben yaptım’ gibi bir ifade olarak karşımıza çıkıyor ancak aynı zamanda şunu anlıyoruz; büyük bir ihtimalle Hitit dünyasında, Anadolu hiyeroglifleri yani bu resim yazısı, çivi yazısından çok daha fazla yaygındı. Gündelik hayatta da yaygındı. Çivi yazısı daha çok elit bir fenomen. Devletin kullandığı bir unsur ama hiyerogliflerle daha çok gündelik haberleşme, şehir içinde yönlendirme işaretleri gibi birçok şey tahmin edebiliyoruz.”

“Bu keşif bize Hitit dünyası hakkında, özellikle gündelik hayatla ilgili bazı ipuçları veriyor. Artık kazılarda özellikle duvarlardaki taşlara daha dikkatli bakmak durumundayız. Belki bir işaret bulabiliriz.”

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login