Gençlerin öğleden sonraya kadar uyuduğu buna karşın yaşlı yetişkinlerin ise şafak vakti kalktığı yönünde klişeleşmiş bir görüş var. Bu klişede bir parça doğruluk payı olduğu ve bunun aslında doğal yaşlanma sürecinin bir parçası olduğu ortaya çıktı.
Uzmanlar insanların gecede en az yedi saat uyumalarını ve her akşam aynı saatte yatağa girmelerini öneriyor. Bununla birlikte orta yaşlara doğru ilerledikçe insanların geceleri uyuduğu ortalama süre her 10 yılda 30 dakika azalıyor. Ayrıca bu insanlar daha erken yatıp daha erken uyanma eğilimi gösteriyor. Bu durum doğal bir yaşlanma süreci gibi görünüyor ve birçok sebebi var.
Her şey beyinde
Yaşlanma, erken uyuma ve uyanma düzeni temel olarak beyinle ilgili. Vücudumuzun birçok bölümü gibi beynimiz de yaşlandıkça daha az tepki vermeye başlar.
Arizona Sağlık Bilimleri Üniversitesi Uyku ve Sirkadiyen Bilimler Merkezi Direktörü Dr. Sairam Parthasarathy, “Beynin bağlantıları muhtemelen yaşlandıkça girdileri gerektiği kadar algılamıyor ve yanıt veremiyor.” diyor.
(İlgili: Uykusuzluk, Geceleri Tehlikeden Sakınan Atalarımızdan Miras Kaldı)
Bu girdiler gün ışığı, sosyal ipuçları, yemek zamanları ve fiziksel aktivite gibi gün içinde nerede olduğumuzu belirlememize yardımcı olan işaretler. Eğer ışıksız ve yiyeceksiz bir odada kilitli kalsaydınız bu sadece bir tür işkence olmakla kalmaz. Aynı zamanda hangi gün ve saatte olduğunuzu belirlemek de çok zor olur.
Gençlerin beyinleri bu ipuçlarını alıyor. Ancak yaşlı yetişkinlerde doğal beyin dejenerasyonu nedeniyle bu ipuçları beyinde bağlantı kurmuyor. Bu aynı zamanda yaşlı insanların genç nesilden daha erken yorulmasının ve onların yatağa daha erken yatmalarını gerektirmesinin ve dolayısıyla da daha erken uyanmalarının bir nedeni.
Ve ayrıca her şey gözlerde
Gözler dış sinyallerin alınmasında da önemli bir rol oynuyor ve tabii ki yaşla birlikte görme de değişir.
Michigan Üniversitesi’nde biliş ve yaşlanma laboratuvarı üyesi Profesör Cindy Lustig, “İlginç bir şekilde yaşla birlikte gelen görme değişikliklerinin nedenlerinden birinin de beynimizin aldığı ışık uyarımı derecesinin yoğunluğunu azaltması olduğu görülüyor. Bu da sirkadiyen saatimizi ‘ayarlamada’ ve takip etmede önemli bir rol oynuyor.” diyor.
Bu, normalde yaşlı nesli etkileyen yaygın bir durum olan kataraktı olan kişileri de etkiliyor. Hastalık ilerledikçe gözün içindeki mercekte bulanık lekeler oluşuyor.
Parthasarathy, “Eğer bireyde katarakt varsa akşam ışığı gözlere fazla giremiyor. Dolayısıyla beyne göre gün batımı gerçekte olduğundan daha erken gerçekleşiyor.” diyor.
Bu da vücuttaki melatonin seviyelerini etkiliyor. Melatonin aynı zamanda uyku hormonu olarak da biliniyor ve normalde güneş battıktan sonra artmaya başlıyor. Kataraktın varlığı beyne güneşin gerçekte olduğundan daha erken battığını düşündürürse, melatonin düzeylerinin erken yükselmesine ve daha erken uyumak istemenize neden olabilir.
Genel olarak, daha erken yatmak ve daha erken uyanmak yaşlanmanın doğal bir parçası; gençliğinizde kendinizi gece kuşu olarak tanımlasanız bile.
IFL Science. 7 Eylül 2023.
Pazırık Kuğusu: Evrenin Yaratılışıyla İlişkili 2.400 Yıllık Bir Figür
Kudüs’teki 1.200 Yıllık Çömlekte Bir Kedinin İzleri Keşfedildi
Eski Toplumlardan Sıcaklarda Evleri Serin Tutmak için Beş Ders
You must be logged in to post a comment Login