Peru’nun yerli halkı Chincha, Avrupalılar tarafından yağmalandıktan sonra ölülerin omurlarını kamışa geçirerek yeniden bir araya getirmiş.
Sömürgeciler gümüş ve altın yağmalarken mezarları bozduktan sonra Chincha halkı ölülerinin kalıntılarını tekrar bir araya getirmiş.
İstila. Hastalık. Ölüm. 16. yüzyılda Peru’ya gelen Avrupalılar, yanlarında her türlü tahribat ve yıkımı getirdiler. Ama sadece yaşayanları yağmalamakla kalmadılar. Mezarları da yağmaladılar.
Şimdi ise araştırmacılar, yerel halkın, ölülerin omurgalarını çubuklara geçirerek, rahatsız edici kalıntıları düzeltmek için biraz ürkütücü bir yanıt bulduğunu söylüyor.
(İlgili: Peru’da İplerle Bağlanmış En Az 800 Yıllık Mumya Keşfedildi)
Araştırmanın baş yazarı East Anglia Üniversitesi’nden Dr. Jacob Bongers, “Buradaki fikir şu ki, Avrupalılar yağmalarken, bu bedenleri saran tekstil parçalarını açmak zorundalardı ve bu yüzden tekstil paçalarını yırttılar, altın ve gümüşü çıkardırlar ve bedenler parçaladılar.” diyor.
“Sonra yerel halklar, yani Chincha halkları geri geldi, bunu gördü ve ölülerini bir araya getirmeye çalıştı.”
Chincha halkı, balıkçılar ve çiftçiler de dahil olmak üzere en az 30.000 kişilik çok zengin bir toplumdu ve İspanyol raporları, deniz ticareti yapan tüccarlarıyla tanındıklarını ileri sürüyordu.
Antiquity dergisinde yazan Bongers ve meslektaşları, 2013 yılında, Chincha krallığının İnka imparatorluğuna dahil olduğu 15. yüzyıla kadar geliştiği bir bölge olan Peru’nun Chincha vadisindeki mezar alanlarını keşfederken, kamışlara dikkatlice geçirilmiş insan omurlarıyla nasıl karşılaştıklarını bildirdi.
Bongers, ilk başta çubukların yağmacılar tarafından yapıldığını düşündüğünü söylüyor. Ancak gitgide omurların geçirildiği daha fazla kamış bulundukça (şimdiye kadar neredeyse 200 rapor edildi) durumun böyle olmadığını fark etti ve bunların bozulmuş tekstil parçaları ile olan ilişkisini de ekleyerek farklı bir hikaye olabileceğini öne sürdü.
Çalışma, kamışa geçirilmiş omurların, genellikle yüzeyde, chullpas olarak bilinen büyük ayrıntılı mezarların içinde veya dışında bulunduğunu ve uygulamanın yetişkinlerin ve gençlerin kalıntılarına uygulandığını ortaya koyuyor.
Modelleme ve analizle birleştirilmiş üç kamış ve ilişkili omurların radyokarbon tarihlemesi, bireylerin muhtemelen Peru’daki salgın hastalıklar ve kıtlıklarla tutarlı bir dönem olan 1520 ile 1550 arasında öldüğünü gösteriyor. Kamışların yapıldığı sazlar ise, muhtemelen 1550 ile 1590 yılları arasında hasat edilmişti.
Bongers, “Kamış tarihleri, yaklaşık olarak Avrupalıların Chincha’da oldukları ve bu mezarları yağmaladıkları zamana denk geliyor.” diyor.
Ekip, hipotezlerinin, omurların genellikle anatomik düzenlerinin dışında kamışlara bağlandığı ve omurlu kamışlar oluşturulduğunda zaten birbirinden ayrıldığı bulgusuyla desteklendiğini söylüyor.
Bongers, “Bu yüzden omurlar doğru sırada değildi: çünkü dağılmışlardı.” diyor.
Bongers, çalışmanın vücut bölümlerinin artık biyolojik olarak canlı olmasa da sosyal hayatlarını sürdürmeye devam ettiğini gösterdiğini söylüyor.
“Ölüm burada bir son değildi. Burada gördüğümüz, ölülerle uzun vadeli bir ilişki. Avrupa sömürgeciliği, yerel halkın ölülerle etkileşime girmesini engellemiyor.”
Çalışmaya dahil olmayan University College London’dan And arkeolojisi uzmanı Prof Bill Sillar, çalışmadaki tarihlemenin inandırıcı olduğunu belirterek, kalıntıların kamışlara geçirilmiş omurlar yapılmadan önce bozulduğunun bulunmasının, bunun ölümden bir süre sonra gerçekleştiğini gösterdiğini kaydediyor.
Ancak eylemin kolonyal yağmalamaya bir yanıt olmasının makul olmasına rağmen, birçok And toplumu ölülerinin kalıntılarını tekrar ziyaret ettiğinden başka açıklamaların olabileceğini de sözlerine ekliyor. Örneğin İnka toplumu periyodik olarak mumyalarını ortaya çıkarıyor ve mezarlarına geri koymadan önce onlara içki veriyordu.
Sillar, “Omurların dizildiğini ve mumyaların kolonyal müdahalelere bir tepki olarak yeniden inşa edildiğini düşünmek oldukça mantıklı olsa da. Bu uygulamanın, İspanyollar müdahale etmeden önce And cenaze ritüelinin bir yönü olarak ortaya çıkmasını da aynı derecede makul görebilirdim.” diyor.
The Guardian. 2 Şubat 2022.
You must be logged in to post a comment Login