Tokat’taki Antik Kentte Roma Dönemine ait Kılıç Bulundu

Tokat’taki Komana Pontika Antik Kenti’nde devam eden kazı çalışmalarında, Roma dönemine tarihlenen ve spatha adı verilen bir kılıç bulundu.

Tokat ilinde yer alan Komana Antik Kenti’ndeki arkeolojik çalışmalar, 2004 yılından beri devam ediyor. Bugüne kadar yapılan kazı çalışmaları, Komana’da yerleşim tarihinin Geç Kalkolitik Çağ’a kadar uzandığını gösterdi.

Bölgedeki 2021 yılı kazı çalışmaları, Yeşilırmak Nehri’nin yanında, verimli bir ova içindeki Hamamtepe höyüğünün kuzey bölgesinde yoğunlaştı. Komana’nın merkezinde yer alan Hamamtepe, Erken Bizans Döneminde olasılıkla bir garnizon olarak kullanılmıştı. 2021 yılında ızgara planı daha net ortaya çıkan büyük yapının askeri niteliği olduğu düşünülüyor.

(Tokat’taki Antik Kentte Mısır Mührü Bulundu)

ODTÜ Mimarlık Fakültesi Yerleşim Arkeolojisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Kazı Başkanı Prof. Dr. Burcu Erciyas, kazı çalışmalarında bu yıl ilk defa Roma Dönemi (3. yüzyıl) yapı katmanına ulaştıklarını ve burada bir kap ile birlikte kılıç bulduklarını belirtiyor.

“Ağır yangın geçirmiş bir binanın kazılabilen küçük kısmında bir kap ile birlikte demir bir kılıç bulduk. Kılıç, 70 santimetre uzunluğundaki demir bıçağı ve 17-18 santimetre uzunluğundaki demir kabzasıyla Roma İmparatorluk Çağı’nda kullanılmış olan ‘spatha’ tipi kılıcı anımsatmaktadır. MS 1. ila 6. yüzyıl arasında kullanımda olan bu tip kılıçların hem savaşlarda hem de gladyatör dövüşlerinde kullanılmış olduğu bilinmektedir.”

“Savaş esnasında ön safta yer alan askerlerin daha önceki dönemlerde kullandıkları kısa kılıç tipi olan ‘gladius’un yerini alan ‘spatha’ların bir örneği olabileceği düşünülen kılıç, yangın geçirmiş bir tabakanın içinden geldiği için oldukça yanmış durumda. Komana’dan gelen, kılıcın bulunduğu tabakada ortaya çıkartılmış olan sikkelere bakarak tarihlendirme yapıldığında ise söz konusu kılıcın MS 3. yüzyıla tarihlendirilmesi mümkün.”

Yanık tabaka içindeki buğday, badem ve benzeri organik kalıntıların, ilerleyen süreçte yapının fonksiyonu ve dönemin ekonomisi, beslenmesi, yaşam biçimleri ile ilgili önemli bilgiler sağlaması bekleniyor.

Roma Dönemi’nin altında bir yandan Geç Demir Çağı-Erken Helenistik yapı ve kontekstler, diğer yandan bu dönemlerin tahrip ettiği katmanlardan Geç Kalkolitik-Erken Tunç Çağı buluntuları geldiğini belirten Erciyas, “Helenistik dönemde Komana’nın, öngörüldüğü gibi hem Karadeniz kıyıları, hem batı Anadolu hem de Ege ve Akdeniz ile ilişkilerinin sıkı olduğu, geçmiş yıllarda bulunan III. Thutmose skarabe mührü, Ege menşeli kaplar, Galat tipi fibula gibi buluntulardan anlaşılmaktadır.” diyor.

Komana Pontika Antik Kenti

Kaynaklara göre, Mitridat Krallığı’nın yönetiminde önemli bir kültür merkezi olan ve Roma İmparatorluğu döneminde de özerkliğini koruyan Komana Pontika, Anadolu tanrısı Ma’ya adanmış kutsal bir alandı. Aynı zamanda ticaret merkezi olan bölge, o dönemde düzenlenen festivaller, zengin pazar yeri ve kenti çevreleyen verimli arazisiyle Anadolu’nun tüm bölgelerinden ziyaretçi çekiyordu.

Tokat sınırları içerisinde, Hellenistik Dönem’de faaliyet gösteren iki tane tapınak devleti bulunmaktaydı. Bunlardan daha büyük olanı KomanaAna Tanrıça Ma’ya ithafen yapılmış, Kapadokya tipi bir mabetti. (Wilson 1960, 228) (Strabo 12.3.34) Komana Tapınak Devleti aynı zamanda polis statüsünde bulunmakta ve yıl boyunca çevreden gelen ziyaretçiler tarafından bir ticaret merkezi olarak da kullanılmaktaydi. 

Pontus Krallığı çöktükten ve VI. Mitradates kaçtıktan sonra Komana Tapınak Devleti bir prenslik haline gelmiş ve Pompey tarafından MÖ 1. yüzyılın ortalarında Archelaus’a devredilmişti. (App.Mithr. 115; Wilson 1960, 228) Archelaus’u MÖ 47 yılında Caesar tarafından görevden alındıktan sonra oğlu izlemişti. Kapadokya kökenli Bitinyalı Lykomedes Archelaus’un oğlundan prensliği devralmış (Bell.Alex. 66.3), Augustus tarafından göreve getirilen Medeius, Cleon, Dyteutus sırayla Komana’da görev yapmıştı. (Cass.Dio 51.2.3; Strabo 12.558; 12.574) Dyteutus’un ölümü ile Komana Pontus Galaticus Bölgesi‘ne dahil edildi. Bu zamana kadar rahipler önemli ölçüde güçlerini yitirmiş ancak tapınak işlevine devam etmişti. Maurice Tiberius döneminde (MS 582-602) kent imparatorluk alanına katılmıştır. Bölge Pontus Kralları Dönemi ve İmparator Maurice idaresini kapsayan dönem arasında, bir süre de ager publicus statüsünde bulunmuştur. (RGS Supp.Pap. 1893, 736)

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login