Phaselis Antik Kenti ve Beydağları Olimpos Milli Parkı etkileşim sahasında yapılan kazı çalışmalarında, tarihi yapı kalıntılarıyla, insan iskeletleri bulundu.
Phaselis’in Otel zincirine kurban gidip gitmeyeceğinin mahkeme süreci devam ederken, Antalya Müze Müdürlüğü tarafından bölgenin belirli noktalarında birkaç gün önce kazı çalışması başlatıldı. Çalışmalar sonucunda bölgede birçok tarihi yapı kalıntısına ve insan iskeletlerine rastlandı.
Otel Yapılacaktı
Antalya 1. İdare Mahkemesi, Rixos oteller zincirinin Phaselis Antik Kenti ve Beydağları Olimpos Milli Parkı etkileşim sahası içinde projelendirilen ‘Dream of Phaselis’ için yapılan tahsise ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verdi. Turizmci Fettah Tamince’ye ait Rixos zincirinin projesi, Phaselis Antik Kenti ve Beydağları Milli Parkı içinde 180 dönümü kapsayacak 208 oda, 6 tenis kortu ve 3 yüzme havuzunu kapsıyordu.
ÇED Raporu Gerekli Değildir Kararı Verilmişti
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, bölgeyi Rixos zincirine tahsis etmişti. Antalya Valiliği ise antik kent ve milli park içindeki proje için Çevresel Etki Değerlendirme raporu gerekli değildir kararı almıştı.
Durdurma Kararı Verildi
Sonrasında sivil toplum örgütlerinin başlattığı hukuki mücadele sayesinde önce Antalya 2. İdare Mahkemesi, ‘ÇED raporu gerekli değildir’ kararına ilişkin yürütmeyi durdurma kararı aldı. Ardından Antalya 1. İdare Mahkemesi, alanın tahsisine ilişkin yürütmeyi durdurma kararı verdi.
Gerekçe: Telafisi Güç Zararlar Doğurabilir
Mahkeme kararında, alanın özelliği dikkate alındığında başlayacak inşaat faaliyetlerinin telafisi güç zararlar doğurabilecek nitelikte olduğu belirtildi. Ayrıca keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldıktan sonra bu konuda yeniden karar verilinceye kadar yürütmenin durdurulmasına hükmetti.
Davacıların konuyla ilgili yazılı açıklaması şu şekildeydi;
“Phaselis’in arkeolojik çalışmalarla değerlendirilmesinin, bölgemiz turizmine katkısı, buranın milli park olarak korunması otel projelerinden çok daha önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkmıştır. Alanda çalışma yapan bilim adamları en son bölgede 24 liken taksonu saptamış ve bu türlerden birinin Antalya’da daha önce bulunmadığını dile getirmişlerdir. İhtiyacımız olan şey, sahip olduğumuz doğal, kültürel ve tarihi değerlerimizi korumak ve geliştirmektir. Turistler bir bölgeye yalnızca orada oteller olduğu için gitmezler. Aynı zamanda bir bölgenin zenginliği sadece gelen turist sayısıyla, o bölgenin getirdiği gelirle ölçülemez.”
You must be logged in to post a comment Login