Antik Toplumlar, Modern Şehirler İçin Büyük Dersler Veriyor - Arkeofili

Antik Toplumlar, Modern Şehirler İçin Büyük Dersler Veriyor

Denver’dan Dubai’ye günümüz modern şehirleri, bir zamanlar ABD’nin güneybatısı boyunca uzanan antik Pueblo toplumlarından bir iki şey öğrenebilir. İlk ders: ne kadar çok insan birlikte yaşarsa, yaşam standardı o kadar yükselir.

İnsansız hava aracı görüntülerine dayanarak yapılan 14. yüzyıldan kalma bir Kuzey Rio Grande Pueblo topluluğunun 3D rekonstrüksiyonu. C: Archaeogeophysical Associates, Inc.’den İHA görüntüleri, Richard Friedman’ın rekonstrüksiyonu.

Bu bulgu, Science Advances dergisinde yayımlanan ve Colorado Boulder Üniversitesi’nden arkeolog Scott Ortman tarafından yürütülen bir araştırma sonucu ortaya çıkarıldı.

Ortman, dünyanın geçmişinin, gelecek için anahtar rol oynayabileceğini söyleyen ve sayıları gittikçe artan antik çalışmacılarından biri. Bugün yaşayan insanlar yüzlerce veya binlerce yıl önceki medeniyetlerin başarılarından ve başarısızlıklarından nasıl dersler çıkarabilirler?

(Kızamık, Büyük Şehirler Kurulduğunda Ortaya Çıkmış)

Arizona Eyalet Üniversitesi’nden Ortman ve Jose Lobo, 14. ve 16. yüzyıllar arasında Rio Grande Vadisi’ndeki tarım kasabalarından derinlemesine bilgi topladı. Pueblo köyleri büyüdükçe ve yoğunlaştıkça, kişi başına düşen gıda ve diğer mal üretimi de artmış görünüyordu. Modern toplumlar bunu not almalılar!

Yani, işlek caddeler, vatandaşları daha kârlı çıkarabilir.

Antropoloji Bölümü’nden, ayrıca New Mexico’daki Santa Fe Enstitüsü’ne de bağlı, yardımcı doçent Ortman, “Ölçeğe göre artan bir gelir görüyoruz.” diyor. “Ne kadar çok insan birlikte çalışırsa, kişi başına o kadar çok üretim olur.”

Aynı şeyin bugün geçerli olup olmadığı, özellikle COVID-19 salgınının şehirler ve insanların fiziksel yakınlığı üzerindeki benzeri görülmemiş etkileri arasında açık bir soru olmaya devam etmekte. Ancak güneşli iklimiyle Güneybatı’dan çıkan sonuçları bunun keşfetmeye değer bir fikir olduğunu gösteriyor.

“Arkeolojik kayıt bugün önem verdiğimiz sorunları modern toplumlardan elde edebileceğimiz verileri kullanarak yapamayacağımız yollarla öğrenmemize yardımcı olabilir.” diyor Ortman.

Lezzetli yemekler

Araştırma, Ortman’ın antik Roma’dan İnka dünyasına, medeniyetlerdeki büyüme modellerini araştıran Sosyal Reaktörler Projesi [Social Reactors Project] olarak adlandırdığı çabanın yan çalışmalarından biri.

Bu, genellikle modern ekonominin babası olarak bilinen Adam Smith tarafından ilk olarak 18. yüzyılda önerilen bir fikrin izini sürme girişimidir. Milletlerin Zenginliği‘nde Smith, insanların ticaret yapması ne kadar kolaylaşırsa, ekonominin de o kadar büyüyeceğini söyleyerek piyasa büyüklüğünün asıl faydalarını ortaya koydu.

(Antik ve Modern Şehirler Birbirinden Çok Farklı Değil)

ABD’deki bir köpek bakım evinin yanında bir fırının, bu fırının yanında bir kuaför bulabileceğiniz herhangi bir şehri incelemeniz yeter.

Ortman, “İnsanlar birbiriyle daha sık etkileşime girdikçe, bir kişinin yapacağı şeyler azalabilir ve bu etkileşimlerden ihtiyaç duyduklarından daha fazlasını elde edebilir.” diyor.

Ona göre, sorun, bu “bir araya toplanmaya bağlı” büyümenin günümüzün büyük ve karmaşık şehirlerinde izole edilmesinin zor olduğu. Aynı şey Rio Grande Vadisi için geçerli değil.

16. yüzyılda İspanyolların gelmesinden önce, yüzlerce köy şu anda Santa Fe olan yere yakın bir bölgede uzanıyordu. Bu yerleşim yerlerinin büyüklüğü birkaç düzine sakinden, 3.000 kişiye kadar değişiyordu. Bu insanların çoğu da yaban mısırı ve pamuk ekerek hayatını kazanıyordu.

Böyle bir geçim tarzı, bu toplulukların basit olduğu anlamına gelmiyordu.

Ortman, “Eski tarihteki geleneksel görüş, ekonomik devrimin sanayi devriminin başlangıcına kadar gerçekleşmediğiydi.” diyor.

O ve Lobo bu varsayımı test etmeye karar verdiler. İkili, bölgedeki arkeolojik buluntuların kapsamlı bir veri tabanının altını üstüne getirdi: Pueblo topluluklarındaki odaların sayısı ve büyüklüğünden çöp yığınlarına ve çömleklere kadar her şeyi incelediler.

Açık bir eğilimi ortaya çıkardılar: Köyler kalabalıklaştıkça, sakinleri de tam olarak Smith’in tahmin ettiği gibi, ortalama olarak daha iyi bir yaşam seviyesine ulaşmış gibi görünüyordu. Yaşam alanları büyüdü ve aileler daha çok boyalı seramik almaya başladı.

Ortman, “Bunu, yemekleri birlikte paylaşmak için daha fazla yemek seti almak olarak düşünebilirsiniz.” diyor.

Sosyal bağlantı

Ekibin keşfettiği bu büyüme, Sosyal Reaktörler Projesi’ndeki araştırmacıların tarih boyunca bir dizi medeniyette gördükleri bir modeli de takip ediyor gibi görünüyordu. Köylerin büyüklüğü her iki katına çıktığında, ekonomik büyüme belirteçleri ortalama %16 arttı.

Ortman, bu etkinin her yerde aynı şekilde gerçekleşmediğini söyledi. Örneğin, eşitsizlik ve ırkçılık gibi faktörler, kent sakinlerinin dar alanlarda yaşadıklarında bile birlikte çalışmalarını engelleyebiliyordu.

Ancak Ortman, bu Pueblo topluluklarının günümüz toplumları için önemli bir ders verdiğini ekledi: daha çok insan başkalarıyla ne kadar çok bağlantı kurabilirse, o kadar başarılı olurlar.

“Diğer her şey eşit olduğunda, kentleşme her yerde insanlar için yaşamın maddi koşullarında iyileşmelere yol açmalıdır. “Tüm bu sorunlara rağmen dünyanın bu yüzden kentleşmeye devam ettiğini sanıyoruz.”


University of Colorado at Boulder. 19 Temmuz 2020.

Makale: Ortman, S., & Lobo, J. (2020). Smithian growth in a nonindustrial society. Science advances, 6(25), eaba5694.

Hacettepe Üniversitesi Mütercim-Tercümanlık lisans öğrencisi. İnsanı konu alan her şeye meraklı, yüksek lisansını Sosyoloji alanında yapmak istiyor.

You must be logged in to post a comment Login