Günümüzde UNESCO Dünya Mirası listesinde 1000’den fazla sit alanı bulunduğundan tek bir kişinin hayatı boyunca bu güzel yerlerin tamamını görmesi ne yazık ki pek mümkün değildir. Bu listede birbirinden güzel 1000 sit alanı arasından mutlaka görülmesi gereken 10 tanesini seçtik.
Kamboçya ormanlarının ortasında bulunan Angkor, Hindu tanrısı Vişnu’ya adanmıştır. Şehir, 9. ve 15. yüzyıllar arasında var olan Khmer İmparatorluğuna başkentlik yapmıştır. Şehrin kalıntıları günümüzde binlerce turist tarafından ziyaret edilmektedir.
Atina’ya tepeden bakan bu güzel Yunan kalesi MÖ 5. yüzyılda inşa edildi. Şehir tarih boyunca sayısız kez aralarında Bizanslılarla Venediklerin de olduğu farklı medeniyetlerin saldırısına uğradı. Atina’dan Akropolis’e ulaşım oldukça kolaydır.
Galapagos Adaları, Büyük Okyanus’ta, Ekvador yakınlarında bulunan ve volkanik adalardan oluşan bir takımadadır. İngiliz doğabilimcisi Charles Darwin, Galapagos adalarını keşfetmiş ve bu keşif onun evrim teorisini kurgulamasını sağlamıştır. Günümüzde burada yaşayan insan nüfusu 25.000’in biraz üzerindeyken adalar sadece burada yaşayan envaiçeşit hayvan türüne de ev sahipliği yapmaktadır.
Nevşehir’de bulunan Göreme Milli Parkı ve Kapadokya erozyonlar sonucu yontulmuş olağanüstü kaya şekilleri ile çevrilidir. Özellikle 7 ila 13. yüzyıllarda baskılardan kaçan Hıristiyanların buraya yerleşmesiyle önemli bir Hıristiyanlık merkezi haline gelen bölgede kaya oluşumlarının yanı sıra antik yeraltı şehirleri görülmeye değerdir.
Avustralya’da bulunan Büyük Set Resifi birbirinden bağımsız 3000’den fazla resifle 600’den fazla tropik adadan oluşur. Burası o kadar büyük bir alanı kaplar ki, uzaydan görülebilmesi bile mümkündür. 1981’den beri koruma statüsünde olmasına rağmen, 2012’de yapılan bir araştırmaya göre mercanların yarısından fazlası iklim değişikliği gibi çeşitli faktörlerden dolayı yok olmuştur.
Hampi, Hindistan’ın Karnataka eyaletinin kuzeyinde bulunan bir köydür. Bir zamanlar bir Hindu krallığı olan Vijayanagar İmparatorluğunun başkenti olan Vijayanagar şehrinin dev kalıntıları üzerine kurulmuştur. Hampi’deki anıtlar arasında fil ahırları ve Virupaksha Tapınağı da bulunmaktadır.
Iguaza Milli Parkı, Brezilya ile Arjantin’in sınırında bulunur ve olağanüstü manzarasıyla dünya üzerinde görülmeye değer yerlerden biridir. Sınırdaki etkileyici yarı dairesel şelale yaklaşık 300 metre çapında ve 80 metre yüksekliğindedir. Milli parkın içinde keşfedilmeyi bekleyen tropikal yağmur ormanlarında yaşayan canlı türleri de bulunur.
Patagonya’nın güneyinde bulunan Los Glaciares Milli Parkı yaklaşık 727.000 hektarlık bir alanı kaplar. Bu özelliğiyle de Antarktika dışında en geniş buz örtüsüne sahip yerdir. Perito Mereno Buzulu, bölgedeki en ünlü buzul olma özelliğini korumaktadır.
Dünyanın en çok fotoğrafı çekilmiş şehirlerinden biri olduğu düşünülen Machu Picchu, Peru’da bulunan bir antik İnka şehridir. 15. yüzyıldan kalma bu şehrin İnka imparatoru Pachacuti tarafından inşa ettirildiği düşünülmektedir. Şehrin deniz seviyesinden yüksekliği 2430 metredir. Peru’da ziyaretçilerin şehre ulaşmasını sağlayan çeşitli yürüyüş rotaları bulunmaktadır.
Mont Saint-Michel, Fransa’nın kuzeybatı sahillerine 1,5 km’den daha yakın olan Normandiya’da bulunan bir ada komünüdür. Surlarla çevrili kasaba gotik stilde inşa edilmiş ve aslen Baş melek Mikail’e adanmıştır. Stabil değilmiş gibi görünmesine rağmen, yapı 11. yüzyıldan beri ayakta kalmıştır.
You must be logged in to post a comment Login