Avustralya’daki UNSW Üniversitesi’nde yapılan çalışmalara göre Avustralya Aborjinlerinin efsaneleri binlerce yıl önce gerçekleşen meteor düşmesi gibi doğa olaylarına dair izler barındırıyor.
UNSW Yerli Astronomi Grubu’ndan Dr. Duane Hamacher, Aborjinlerin meteor olaylarından bahseden hikayeleriyle 4700 yıl önce gerçekleşen çarpışmalar sonucu oluşmuş kraterler arasında bağlantı kurmayı başardı.
Yerli astronomisi çalışan Astrofizikçi Dr. Hamacher, Avustralya’daki Aborjin topluluklarını araştırarak bu toplulukların bilinen meteor olaylarıyla bağlantıları olup olmadığını inceledi. Çalışması Archaeoastronomy dergisinde yayınlanan Dr. Hamacher bilinen meteor kraterleriyle yerel Aborjin adetleri arasında “kesin bağlantılar” kurdu.
4700 yıl önce Kuzey Bölgesinde bulunan Henbury’de meteor yağmuru yaşandı. Dr. Hamacher’a göre sözlü geleneklerin bu kadar ayrıntılı olması Aborjinlerin Henbury olayına tanık olduklarını ve bunu efsane haline getirerek binlerce yıl boyunca nesilden nesile aktardıklarını gösteriyor. Bu da Henbury efsanesinin olağanüstü bir kayıt olmasını sağlıyor.
Dr. Hamacher “Aborjin erkekler krater topluluklarının yakınına gitmeyi reddediyorlardı, çünkü burası ateş şeytanının güneşten gelip yere çarparak herkesi öldürdüğü yerdi. Ateş şeytanı insanları kutsal yasaları çiğnedikleri için yaktı,” diyor. “Avustralya’nın her yerindeki Aborjin geleneklerinde ateşten yıldızların gökyüzünden düşerek kulakları sağır edici bir ses çıkardığı, oluşturduğu yıkıntıyı bölge boyunca savurduğu ve yeri ateşe verdiği ile ilgili benzer hikayeler bulunuyor.”
Dr. Hamacher’ın söylediğine göre bazı durumlarda Aborijinlerin anlattığı hikâyeler sayesinde buradaki yerleşimciler bazı meteorların bulunduğu yerleri keşfetti. Örneğin, bir çiftçi, yeo-yeo ya da şeytanla ilgili yerel Aborjin hikayelerini takip ederek 1855 yılında NSW Riverina’daki Stockinbingal’de 32 kg oktahedrit(İçinde bol miktarda demir bulunan meteor türü) buldu.
“Aborjin sözlü gelenekleri doğayla ilgili ayrıntılı bilgi birikimi içeriyor. Bunların arasında tsunamiler, depremler, volkan patlamaları, meteor düşmesi ve güneş tutulması gibi çok seyrek gerçekleşen olaylar da var,” diyor Dr. Hamacher. “Bilimsel verilerle sözlü geleneklerdeki tanımları bir araya getirerek hikayelerin çoğunun yaşanmış olayları anlattığını gösterebiliriz. Böylece Aborjinlerin hikayeleri bizi doğal afetlerin yaşandığı yerlere götürebilir.”
Dr. Hamacher’a göre kendi bulguları sözlü geleneklerin sadece birkaç nesil sürdüğü fikrine karşı çıkıyor. “Henbury hikâyesi sözlü geleneklerin 200 nesilden daha uzun süre aktarıldığının örneğidir. Bu örnek sözlü geleneklerle ilgili çalışmalar yürüten sosyal bilimciler için önemli bir bulgudur.”
You must be logged in to post a comment Login