8400 Yıllık Çatalhöyük Buğdayının Antik DNA Analizi Yapıldı

Çatalhöyük başta olmak üzere Türkiye’dek birçok kazıda bulunan buğday örneklerinin DNA serisinin çıkarıldığı araştırmada, 8400 yıllık Çatalhöyük buğdaylarında hekzaploid (6 set kromozomu olan) buğday yetiştiriciliğinin yayılımı hakkındaki ilk kanıtlar keşfedildi. Çatalhöyük’teki bu hekzaploid buğday örneklerinin modern örneklere de tahmin edilenden çok daha yakın olduğu fark edildi.  Orta Doğu’dan ilk defa buğday antik DNA genomunun çıkarıldığı araştırmada, PCR metodolojisiyle elde edilen dünyanın bilinen en eski buğday antik DNA’sı da keşfedildi.

Çatalhöyük, İmamoğlu Höyük ve Patnos’tan tohumların elle çizimi. A) Çatalhöyük’ten tipik einkorn B) Çatalhöyük’ten tipik einkorn C) Çatalhöyük’ten atipik einkorn, einorn ve kabuksuz buğday arası geçiş tipi. D) Çatalhöyük’ten kabuksuz buğday. E) Çatalhöyük’ten tipik gemik (emmer) F)Çatalhöyük’ten atipik gemik, gemik ve kabuksuz buğday arası geçiş tipi. G) Çatalhöyük’ten kabuksuz buğday. H) İmamoğlu Höyük’ten kabuksuz buğday. i) Patnos’tan kabuksuz buğday. Görsel: Bilgiç H et al, 2016, PLoS ONE 11(3).

İnsanlığın tarihi Bereketli Hilal’de tarımın gelişmesiyle dönüşüm geçirdi. Bu gelişmeyi başlatan ekinlerden biri de buğdaydı. Bereketli Hilal, buğday evcilleştirilmesinin merkezi olarak bilinse de arkeolojik araştırmalar Çatalhöyük’ün de bu süreçte önemli bir rolü olduğunu gösteriyor.

Çatalhöyük Orta Anadolu’da hulunan ve MÖ 7400-6000 tarihleri arasında iskan edilmiş bir neolitik yerleşim. Çatalhöyük kazıların ilk başladığı 1961-5 döneminde bulunan ilkel hekzaploid buğday kalıntıları ile arkeobotanik dünyasının ilgisini çekmişti. Bu kalıntılar çok iyi korunmuş olmasına rağmen, ayrıntılı bir arkeobotanik incelemesi eksik kalmıştı.

Yeni araştırmada, Çatalhöyük ve Anadolu’daki diğer kazılardan kömürleşmiş buğday kalıntılarının DNA dizisi çıkarılıyor, ve bunlar modern buğday türlerinin DNA’larıyla karşılaştırılıyor.

Araştırmada Türkiye’deki arkeolojik kazılardan elde eidlen buğday kalıntıları üstünde  ilk defa genetik analizi yapıldı. Çatalhöyük’teki buğday örnekleri, kömürleşmiş çekirdek/tohumlardan elde edilmiş en eski buğday DNA’sını temsil ediyor.

Buğday örneklerinin incelendiği kazılar. (Görsel: Bilgiç H et al, 2016, PLoS ONE 11(3). -http://sedac.ciesin.columbia.edu/gpw. Licensed under Creative Commons 3.0 Attribution)

Araştırmada Çatalhöyük dışında Baklatepe, Bademağacı Höyük, Hattuşa, İmamoğlu Höyük, Mezraa Höyük, Patnos ve Sos Höyük’teki örneklerden de buğday antik DNAsı dizileri çıkarıldı.

Araştırma buğdayın evrimi ve hekzaploid buğday türünün (6 set kromozomu olan) gelişimi hakkında DNA temelli yeni kanıtlar ortaya çıkarıyor.

8400 yıllık buğday örneklerinin DNA dizisi analizine gore, hekzaploid buğday yetiştiriciliğinin yayılımının ilk moleküler kanıtları bulunmuş oldu. hekzaploid buğdayın varlığı, MÖ 7. Binyılda Orta Anadolu’da bulunan Çatalhöyük’te kanıtlanmış oldu.

Sonuçlar, Çatalhöyük buğdayının, hem kabuklu (Tspelta) hem de kabuksuz (T.aestivum) modern hekzaploid buğday türüne yakın bir DNA dizisi olduğunu gösterdi.

Bunun yanında, Doğu Anadolu’daki İmamoğlu Höyük’te bulunan daha sonraki bir tarihe ait (MÖ 2000) buğdayların antik DNA dizilerinin de modern kabuklu buğdayla büyük çoğunlukla aynı olduğu keşfedildi.

Araştırmacılar, kanıtların, Bereketli Hilal’den Avrupa’ya doğru geçilirken, hekzaploid buğday tarımının erken tarihli bir geçici evresine işaret ettiğini söylüyor. Araştırmacılar, hekzaploid buğday yetiştiriciliğinin Çatalhöyük’te, Tahmini buğday yetiştiriciliği zamanından daha önce başladığını düşünüyor.

Çatalhöyük’de tahıl depolama alanları. (Görsel: A. Marciniak, PAP)

Araştırma, insanlar tarafından yetiştirilen buğdayın geçmiş versiyonları ile, günümüz yabani ve evcil buğdayı arasındaki genetik benzerlikleri değerlendirdi. Sonuçlar buğday evrimi, hekzaploid buğday türünün oluşumu, evcilleştirilmesi ve yayılması hakkında yeni bilgiler ortaya çıkardı. Yazarlar, buğday evcilleştirmesi ve yayılımının bir merkezi olarak Türkiye’nin buğday evrimindeki yerinin daha da araştırılması gerektiğini öneriyor.

Buğdayın evcilleştirilmesi yaklaşık 12.000 yıl önce başladı, ve günümüzde uygarlığın gelişiminde bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Fakat bu evcilleştirmenin Bereketli Hilal ya da başka bir yerde, ilk başladığı noktayı tespit etmek tartışmalı bir durumda. Birçok arkeolojik araştırma Kore, İspanya ve Çin gibi yerlerin buğday evcilleştirmesine yaptığı katkıyı ortaya koydu.

Einkorn (siyez) ve gemik buğdayının Diyarbakır’daki Karacadağ’da ilk olarak evcilleştirildiği de keşfedilmişti. Fakat görünüşe göre önceki araştırmalarda, Çatalhöyük’ün yeri öngörülememişti. Böylece moleküler veriler, en azından hekzaploid buğday yetiştiriciliğinin batıya doğru yayılmasında ÇAtalhöyük’ü önemi ortaya çıkarılmış oldu.


Bilgic H, Hakki EE, Pandey A, Khan MK, Akkaya MS (2016) Ancient DNA from 8400 Year-Old Çatalhöyük Wheat: Implications for the Origin of Neolithic Agriculture. PLoS ONE 11(3): e0151974. doi:10.1371/journal.pone.0151974

Robert Kolej’de okuduktan sonra, Kanada-McGill Üniversitesi’nde Antropoloji ve Klasik Tarih bölümlerini bitirdi. Koç Üniversitesi’nde Tarihöncesi Arkeoloji alanında yüksek lisans yaptı. 2015-2017 yılları arasında İstanbul’daki Pera Müzesi’nde koleksiyon sorumlusu olarak görev yaptı. Şu anda A.B.D.’deki Notre Dame Üniversitesi’nde doktora yapıyor.

You must be logged in to post a comment Login