Yaşadığımız topraklarda çoğunluğu savaş kaynaklı olmak üzere birçok insanlık mirası eser yok edildi ve yok edilmeye devam ediyor.
Bir 6. yüzyıl eseri olan dev heykeller, Taliban hükümeti tarafından 2001 yılında put ilan edilerek dinamitlerle patlatılmıştı. Dünya kültür mirasında önemli bir yere sahip olan bu heykellerin sonu mitolojik put kırma hikayelerine öykünen günümüz taklitçilerinin elleriyle yok olmuştu.
2011 yılında Bahreyn’de başlayan ayaklanma sonucu şii camileri ve bazı ufak mescidler, sünni devlet tarafından kuralların (sonuçta kural kuraldır) sınırları içerisinde yıkıldı. Bu yıkıma sahne olan bir başka tarihi yapı ise yaklaşık 400 yıllık tarihi olan Şeyh Mohammed al-Barbaghi Camii idi.
Herhalde yorumsal bir din olarak düşünülen ve yaklaşık 15 yüzyıldır radikal grupların en azından kendileri için belli bir standarta oturtamadıkları islam dininin Işid tarafından yorumlanışında da türbeler günah teşkil etmekte idi. Bu doğrultuda da Işid pek çok türbeye ve ibadethaneye saldırılar düzenlemekte. Bunlardan biri de, geçen sene Musul işgali sonrası ilk yerleşim tarihi Assurlulara dayanan höyük üstündeki islam ve hristiyanlık dinleri için de kutsal olan Hz.Yusuf(Jonah) Türbesi Işid militanları tarafından 2014 yazında dinamitlenerek yok edildi.
1960’larda gerçekleşen Çin devrimi sonrası oldukça aptal bir düşünce mekanizması ile ortaya çıkan kültürel devrim fikri ile birlikte çin toplumunun binlerce yıllık kültür birikiminin bazı ütopyaların pratiğe dökülme çabasının sonucu olarak Çin’de büyük bir yok etme furyası başlamıştı. Bunların önemli bir adımını da din oluşturuyordu ve bu doğrultuda 6.000’den fazla tarihi Tibet Tapınağı içindeki heykeller, el yazmaları ve diğer kültürel ögeler yok edildi.
Mali iç savaşında cihatcı gruplar ile cumhuriyetçiler arasında çıkan savaş Mali’nin önemli kültürel miras ögelerinin bir çoğunun bulunduğu Timbuktu şehrine sıçradı. Şehri ele geçiren cihatçı gruplar, şehrin bir kısmındaki müslüman türbelerini, bazı ibadethaneleri ve bilimsel merkezleri tıpkı Işid’nin savunduğu tez doğrultusunda yok etti. Muhammed’in söylediği iddia edilen: “Eğer birisi mezarın üstüne bir şey inşa ederse onu yıkın” sözünden yola çıktıklarını belirttiler.(Umarım söylemin barındırdığı absürtlük anlaşılmıştır.)
Roma Dönemi’nin en sağlam şekilde ayakta kalmış ılıca örneklerinden olan Allianoi (9000m2 alan bazı yerlerde tüm duvarlar hatta çatılar dahil ayakta kalmış) antik kenti hali hazırda bölge içindeki yapılaşma nedeniyle tahribe uğramış bir alandı. Ancak 90’ların sonuna doğru sit alanı ilan edilen merkez 2000’lerin başında bölgede inşa edilecek yortanlı barajının tehdidi altında kaldı. Kurtarma kazıları yapılan alan üzerine pek çok koruma önerisi ve pek çok başka proje üretildi. Dünyada bu derece korunmuş tek örnek olarak antik dönem turizminin önemli bir parçası olabilecekken bir Türkiye hastalığı olan kalkınma metodu(!) anlayışından ötürü şu an baraj suları altında kalmıştır. (Baraj suları altında kalan ve tehditte olan pek çok başka arkeolojik alan olmasına rağmen üzerine en çok konuşulan alanlardan biri olması nedeniyle Allianoi özel olarak seçilmiştir)
Ortadoğu kültür birikiminin üzerindeki en büyük problematik, her zaman on binlerce cana mal olmuş çatışmalar ve savaşlardır. Her savaş ve çatışma, havadan veya yerden atılan ve toprağa düşen her bomba bu topraklarda insanlara verdiği kadar, kültürel mirasa da zarar vermiştir. Örneklendirmeye gerek duymadan savaşın ve çatışmalarının tüm taraflarını bu kültürel mirasa zarar vermekle suçlayabiliriz. Türkiye’yi, Amerika’yı ve tüm müttefiklerini, İran’ı, Irak’ı, Suriye’yi, Arap ülkelerini, Mısır’ı dağlarda örgütlenen ve mağaraları kullanan bütün ayrılıkçı grupları, cihatçı teröristleri ve bunlara eklenecek onlarcasını, bilinen ve bilinmeyen tüm kültürel mirasa verdikleri zarardan ötürü suçlamak gerekir. Ayrıca çok özel bir durum olmadıkça dikkate değer bulunmayan bir konu olduğunu söylemek yanlış olmaz belki ama yaşama umuduyla dolu nesiller bu savaşlarla katledilirken, bu topraklarda yaşamış binlerce neslin biriktiği kültürel değerlerin de yok olduğu unutulmamalıdır.
16 Milyon Yıllık Yaprak Arısı Fosili, Türünün İlk Örneği Oldu
3,6 Milyon Yıllık Laetoli Ayak İzleri, Erken İnsan Evrimini Gösteriyor
Orta Amerika’da 4.000 Yıllık Balık Yakalama Kanalları Keşfedildi
Selanik’te Metro Yapımında Çıkan Arkeolojik Kalıntılar Sergileniyor
Afyon’daki Aslankaya Anıtı’nın 2.600 Yıllık Yazıtı Nihayet Çözüldü
Hollywood’un Roma Gladyatörleri Hakkında Doğru ve Yanlışları
You must be logged in to post a comment Login