2019 Nisan Ayının En Önemli 10 Arkeoloji Haberi

2019 yılının Nisan ayında Türkiye’de ve dünyada yapılmış en ilginç ve önemli arkeolojik keşifleri derledik. Bu seferki listede Türkiye’den bir hayli keşif var :)

10- 42.000 Yıllık Atın İçinde Sıvı Kan ve İdrar Bulundu

Batagai kraterinde bulunan tay oldukça iyi korunmuş durumda.

Sibirya’da yaklaşık 42.000 yıl önce Buzul Çağ’da ölen bir tayın donmuş cesedinde sıvı kan ve idrar bulundu.

Yapılan otopsi, tayın cesedinin, vücudu herhangi bir deformasyona uğramadan çok iyi korunduğunu gösterdi. Özellikle baş ve bacaklarında, vücudun çoğu bölümündeki kıllar da günümüze kadar ulaşabilmişti. Ancak sıvı kan ve idrarın keşfi daha nadir bir olay.

Detaylı bilgi için tıklayın.

9- 1.500 Yıllık İnsan Dışkısında Zehirli Yılan Dişi Bulundu

Muhtemelen elmas sırtlı çıngıraklı yılana ait bir diş, 1500 yıllık bir insan dışkısında bulundu. C: Sonderman

Teksas’taki bir kaya sığınağında bulunan 1500 yıllık fosilleşmiş insan kakası, dişi ile birlikte bütün bir çıngıraklı yılanı yiyen bir avcı toplayıcının kanıtlarını içeriyor.

Yapılan araştırmanın detayları, zehirli bir yılan dişinin, 1.500 yıl önce bir kişi tarafından sindirildiğini ve Teksas’taki bir kaya sığınağına dışkılandığını gösteriyor. Pul kalıntıları üzerinde hiç kömür izi olmaması, yılanın pişirilmeden yendiğini gösteriyor. Ayrıca çok sayıda bulunan pullar, yılınan bütün olarak yendiğini düşündürüyor.

Detaylı bilgi için tıklayın.

8- Antalya Açıklarında 3.600 Yıllık Batık Bulundu

Batıktan Tip 1a ve 1b yastık formlu ingotlar.

Batı Antalya açıklarında, içinde 1,5 tonluk bakır külçe bulunan 14 metre boyunda gemi batığı keşfedildi. Keşif, su altının Göbeklitepe’si olarak nitelendiriliyor.

12-14 metre boyutlarındaki geminin kargosu bakır külçelerden oluşuyordu. Ayrıca bulguların Akdeniz’de Geç Tunç Çağı deniz ticareti ağına ışık tutması bekleniyor. Bu batığın bulunuşuna kadar “dünyanın en eski batığı” tanımlaması Kaş’ta bulunan Uluburun Batığı için yapılıyordu. Yeni bulunan batığın Uluburun Batığından yaklaşık 200 sene önce battığı öngörülüyor. 

Detaylı bilgi için tıklayın.

7- Dört Ayaklı Balina Fosili Bulundu

Biri Peru’nun kayalık kıyılarında ayakta duran ve diğeri ise suda balık avlayan iki Peregocetus bireyinin sanatsal rekonstrüksüyonu. Kuyruk ucunun varlığı ise varsayımsal olarak gösterilmiştir. C: A. Gennari

Araştırmacılar, Peru sahili boyunca yapılan araştırmalar sırasında 42.6 milyon yıllık deniz katmanlarında kunduz benzeri özelliklere sahip dört ayaklı bir balina fosili buldu.

Bu çalışma balinaların evrimi ve dünyanın diğer bölgelerindeki dağılımına dair bilgiler sunuyor. Balinaların parmak uçlarındaki küçük toynakların bulunması ve uzuvlarının morfolojisi karada yürüyebildiklerini gösteriyor. Diğer bir yandan su samuruna benzeyen kuyruklarının ve uzun ve perdeli uzantılara sahip ayaklarının anatomik özellikleri ise iyi bir yüzücü olduklarını da gösteriyor.

Detaylı bilgi için tıklayın.

6- Mısır’daki Renkli Mezarda Mumyalanmış Fareler Bulundu

Mumyalanmış fareler ve şahinler, Sohag yakınlarındaki yeni keşfedilen mezar yerinde sergileniyor. C: Mohamed Abd El Ghany/Reuters

Rengarenk boyanmış bir Antik Mısır mezarında, diğer hayvanlarla birlikte gömülen onlarca mumyalanmış fare bulundu.

Kahire’nin yaklaşık 390 km güneyinde Nil’e yakın bir çöl alanı olan Sohag kasabası yakınlarındaki iyi korunmuş ve özenle boyanmış mezarın, 2000 yıldan daha eski olan Ptolemaik dönemden kalma olduğu düşünülüyor. Mezarın Tutu adlı kıdemli bir yetkili ve karısı için inşa edildiğine inanılıyor.

Detaylı bilgi için tıklayın.

5- Kalehöyük’teki Bulgular Demirciliğin Kökenini Değiştiriyor

Kaman, Kalehöyük’te bulunan, türünün en eski örneği demir parçası. C: Japon Anadolu Arkeoloji Enstitüsü

Türkiye’deki Kalehöyük’te bulunan küçük demir parçası, demircilik tarihine ilişkin yaygın inanışları sarsıyor. Bunun sebebi demir parçasının bulunduğu yere başka bir bölgeden gelmiş olması.

Araştırmacılar, Hitit İmparatorluğu’nun (MÖ 1.400 – MÖ 1.200) merkezi Anadolu’da yaptıkları kazılarda demircilikle ilgili, kendi türünün en eski örneği olan bir kalıntı ortaya çıkardı. Söz konusu kalıntı, yaklaşık 3 santimetre çapında, gülleye benzer küçük bir yumru şeklinde ve yüksek oranda oksitlenmiş demir içeriyor.

Detaylı bilgi için tıklayın.

4- Peru’da Süslenerek Kurban Edilmiş Kobaylar Bulundu

nisan ayı arkeoloji haberleri
Tambo Viejo’da kurban edilmiş bir kobay. C: Lidio Valdez

Peru’daki ilgi çekici keşif, ritüelistik olarak kurban edilen guinea pig’lerin (kobay), 16. yüzyıl İnkaları tarafından renkli küpeler ve kolyeler ile süslendiğini gösteriyor.

Bu başlı başına büyük bir keşif. Zira bu keşif, Amerika’nın ilk İspanyol sömürgecileri tarafından kaydedilen gözlemlerinin, yani ritüeller sırasında kobayların toplu olarak öldürülmesini destekleyen ilk gerçek arkeolojik kanıt olma özelliğini taşıyor. Bu ritüel kurban etme olayı, günümüzden 400 yıl önce, yani Avrupalıların Yeni Dünya’ya gelişinden iki asır sonra meydana gelmişti.

Detaylı bilgi için tıklayın.

3- Egeli Tarımcılar Britanya’daki İnsanların Yerini Almış

Cheddar Adamı’nın rekonstrüksiyonu, 10.000 yıl önce yaşayan ilk Britanyalı’nın koyu bir cilt rengine sahip olduğunu ve mavi gözlü olduğunu gösteriyor. C: Channel 4

Günümüzde Türkiye ve Yunanistan’ın bulunduğu bölgeden çıkan göçmen dalgası, yaklaşık 6.000 yıl önce Britanya’ya geldi ve buradaki avcı toplayıcı nüfusun yerini aldı.

MÖ 8500 yılına kadar uzanan antik kalıntı örneklerini inceleyen bilim insanları, son Buzul Çağı’ndan beri Britanya Adaları’nda yaşayan koyu tenli göçebelerin, tarıma geçildikten sonra genetik kayıtta nispeten az iz bıraktığını ortaya çıkardı. Bu durum, buradaki insanların, MÖ 4000 yıllarında yeni gelen tarımcılarla çok fazla etkileşim içine girmediklerini gösteriyor.

Detaylı bilgi için tıklayın.

2- Çatalhöyük’te Aynı Evlere Gömülen Bireyler Akraba Çıkmadı

Bina 52’deki neolitik yetişkin gömütü.

Çatalhöyük’te birbirlerine komşu evlerin tabanları altına gömülmüş 10 ayrı kişiye yapılan analizlere göre, bireyler anne tarafından farklı soylardan gelmiş.

Çatalhöyük araştırmaları içinde ilk ortaya atılan fikirlerden birisi, Çatalhöyük bireylerinden biyolojik bağı olanların aynı binada gömüldükleri ve ev gruplarının ve mahallelerinin bu biyolojik yakınlık derecesiyle tanımlanmasıydı. Fakat, yakın zamanda yapılan bir çalışmada, bulunan bireylerin dental fenotiplerine göre biyolojik yakınlığı olan bireylerin birçok binaya yayılmış olduğuna dair sonuçlar elde edildi. Bu sonuçlar ise mezarlarda bulunan kişilerde akrabalık ilişkisinin olmadığı yönünde yorumlandı.

Detaylı bilgi için tıklayın.

1- Filipinlerde Yeni İnsan Türü Keşfedildi

Yaklaşık 67.000 yıl önce, Filipinler’deki Luzon’daki Callao Mağarası bilinmeyen bir insana ev sahipliği yapıyordu. C: Callao Cave Archaeology Project

Filipinler’in en büyük adası Luzon’da, modern insanlarla aynı zamanda yaşamış yeni ve garip bir insan türü bulundu.

Tuhaf bir yeni tür, insan ailesine katıldı. Filipinler’deki en büyük ada olan Luzon’daki bir mağarada bulunan insan fosillerinin arasında bulunan küçük azı dişleri, bu insanların küçük olduğunu gösteriyor. Kavisli parmakları ve ayak baş parmakları, ağaçlara tırmandıklarına işaret ediyor.

Detaylı bilgi için tıklayın.

BONUS

Bolu’da Siyasiler Kaçak Kazı Yaparken Yakalandı

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login