2015’in Ocak ayından beri her ay sonunda hazırladığımız “ayın en ilginç arkeoloji haberleri” sırası Temmuz ayında. Bu ay dünya çapında birbirinden ilginç birçok arkeoloji haberi olsa da en ilgi çekici olan on tanesini toparladık. Siyasi olaylar yüzünden bir süredir Arkeofili’yi takip edememiş olanlar için Temmuz ayına kısaca bir göz gezdirme fırsatı.
Sonraki süreçte Argolid Yarımadası’nda bulunan Epidauros’un tasarımını kopyalamaya çalışmaları bize mükemmel akustiğin farkında olduklarını gösteriyor. Fakat tasarımı kopyalama amacıyla başvurdukları sayısız girişime rağmen aynı başarıyı yakalayamadılar.
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
Yaklaşık 5,000 yıllık bir tabletteki çivi yazısına göre, Mezopotamya’daki işçiler emeklerinin karşılığını günlük bira tayınları ile alıyordu. MÖ 3300 yılına tarihlenen tablet, Sümer şehri Uruk’ta bulundu ve yazının bilinen en eski örneklerinden.
New Scientist‘te Alison George’un belirttiğine göre dünyanın bilinen en eski maaş çeki olan tablette, işçilerin maaş olarak günlük bira paylarını tercih ettiği anlatılıyor. Bu bira da işverenler tarafından dağıtılıyordu.
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
Antik Mısırlıların devasa piramitleri nasıl yaptığı uzun süreler tartışma konusu olsa da son yıllarda yapılan araştırmalar inşa tekniklerini gözler önüne seriyor.
Yıllar öncesinde antik Mısırlılar, Mısır firavunları Keops (Khufu), Kefren (Khafre) ve Mikerinos (Menkaure) için Gize’nin üç piramidini inşa ederken etrafta kameralar yoktu. Hal böyle olunca, bilim insanları bu görkemli anıtların nasıl inşa edildiğini anlamak için parçaları bir araya getirmek zorunda kaldı. Geçtiğimiz son 20 yılda, yeni keşifler ve çalışmalar sayesinde araştırmacılar piramitler hakkında daha kesin bilgilere ulaştı.
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
Kamboçya’daki Angkor Vat tapınak-şehri, turistlerin Asya’da en çok ziyaret ettiği yerlerden biri olmanın yanında, 9. ve 15. yüzyıllar arasında Güney Asya’nın çoğunluğuna hükmeden Khmer İmparatorluğu’nun başkentiydi. Fakat yeni bir araştırma Angkor Vat’ın Khmer mirasının sadece bir parçası olduğunu gösteriyor.
Geçen sene yapılan lazer taramaları, bölgede keşfedilmemiş birçok arkeolojik alan bulunduğunu gösterdi. Yağmur ormanları içinde keşfedilen bir şehir, Kamboçya’nın günümüzdeki başkenti Phnom Penh’den bile daha büyük olabilir.
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde birbirine beş kilometre uzaklıkta yer alan iki mağarada şaman figürlerinin de yer aldığı duvar resimleri bulundu. Söz konusu resimler, son yıllarda Anadolu’da yapılan en önemli arkeolojik keşifler arasında gösteriliyor.
Dursunbey ilçesi, Delice köyünde yer alan Baltalıin ve İnkaya mağaralarında Son Neolitik çağa tarihlenen mağara resimleri bulundu. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Arkeoloji Bölümü’nden Yrd. Doç. Dr. Derya Yalçıklı’nın yürüttüğü yüzey araştırmasında bulunan resimler yaklaşık 8.000 yıl önce yapılmış.
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
Arkeologlar 1000 yıl önce yanmış Viking kalesindeki yangının kasıtlı olarak çıkarılıp çıkarılmadığını öğrenebilmek için polis çağırdı.
Arkeologlar yeni keşfedilmiş olan 1000 yıllık bir Viking kalesinde kasıtlı olarak yangın çıkarıldığını tespit etti. Söz konusu kale Køge yakınlarında Vallo Borgring’te yer alıyor. 1000 yıllık gizemi çözmek isteyen arkeologlar, yangın güvenliği müfettişi temin etmesi için polislerden yardım istedi. Yangının, kalenin doğu ve kuzey kapılarında kasıtlı olarak çıkarıldığı ortaya çıktı.
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
Sibirya’daki Baykal Gölü yakınlarında, Bronz Çağı’na ait, el ele tutuşan bir erkek ve kadının mezarı bulundu. Erkek iskeletinin başında geyik dişi süslemeleri, göz boşluğunun içinde yeşim taşından bir halka, dizlerinin arasında ise bir deri kese ortaya çıkarıldı.
Uzmanlar el ele tutuşur şekilde gömülmüş çiftin yaşlıca bir erkek ve eşi ya da cariyesi olabileceğini düşünüyor. Çiftin, Tunguzlar’a ait bir arkeolojik kültür olan Glazkov kültürüne mensup olduğu düşünülüyor.
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
Almanya’daki Neandertal yerleşimleri üzerine yapılan bir araştırma, Neandertallerin yok olmadan önce nüfuslarında büyük bir artış olduğunu gösteriyor.
Bir zamanlar Neandertaller, Avrupa’nın tamamında yaşıyordu. Yaklaşık 45.000 yıl önce Homo Neanderthalensis, Avrupa’nın en baskın insan popülasyonunu oluşturuyordu. Fakat Neandertallerin çağı oldukça ani bir şekilde sona erdi. Köln Üniversitesi’nden Profesör Jürgen Richter, Neandertal nüfusunun aniden tükenmeden hemen önce en yüksek seviyeye ulaştığını iddia ediyor.
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
Yeni bir araştırmaya göre Güney Pasifik’teki Solomon Adaları’ndaki en az 3,000 yıllık olan obsidyen aletler dövme yapmak için kullanılmış.
Dövmeli insan kalıntıları arkeolojik kanıtlarda korunamadığı için, deriyi delmek için kullanılmış bu aletler, tarihöncesi dövme uygulamaları hakkında önemli bilgiler veriyor.
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
Vücudunda birbirinden ilginç onlarca dövme olan ve 3000 yıldan daha eski bir Antik Mısır kadın mumyası bulundu.
3000 yıllık kadın mumyasının vücudunda bulunan lotus çiçeği, inek ve kutsal göz gibi dövmeler, kadının dini statüsü ya da ritüel davranışları hakkında bilgi verebilir. 3000 yıllık kadın mumyanın vücudunda inanılmaz derecede iyi korunmuş dövmeler, bir Antik Mısır mumyasında bugüne kadar bulunan ilk resimler olma özelliğini taşıyor. Daha önce Antik Mısır mumyalarında görülen dövmeler desenlerden oluşuyordu.
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
Konya Afyon karayolu üzerindeki bir dinlenme tesisinde nerden geldiği bilinmeyen tarihi eserler harçla birleştirilerek süs havuzu yapıldı.
Haberin tamamını okumak için tıklayın.
Arkeoloji Severlere Kitap Önerileri
Gılgamış Destanı’nı Orijinal Dili Akadca Olarak Dinleyin
Arkeoloji, Tarih ve Doğayı Birleştiren Yürüyüş Rotaları
Arkeolojik Kazıya Giderken Yanınıza Almanız Gereken 11 Şey
Tarih Öncesi Çağlarda Nasıl Yemek Hazırlanıyordu?
You must be logged in to post a comment Login