Mısır’daki bir kaya mezarında 400 yıldan da uzun bir süre önce keşfedilen iki mumya tomografi ile sırlarını açığa çıkarıyor.
“İki mumya da, tıpkı Mısır’da sergilenen bir diğer üçüncü mumya gibi, ‘alçıyla kaplanmış portreli mumyalar’ın Mısır’ın antik nekropolü Sakkara’da varlığını koruyabilmiş tek örneği niteliğinde. Tabutlara gömülen diğer mumyaların aksine bu bireyler dar ve kalın tahtalar üzerine yerleştirilmiş, kumaş ile güzel bir kefene sarılmış; daha sonra ise alçının üç boyutlu olacak şekilde şekillendirilmesiyle, altın ve vücut portresi yardımıyla süslenmiş.” diyor çalışmanın lider araştırmacısı, Almanya Reiss Engelhorn Müzesi Alman Mumya Projesi’nde görev alan fiziksel antropolog ve Mısırbilimci Stephanie Zesch.
(Mısır Mumya Portresi, Tek Bir Ayrıntı Dışında Doğruydu)
Son olarak bilgisayarlı tomografi, alçıyla kaplanmış bu üç mumyadan en az birinin organlarıyla (hatta beyni ile) birlikte gömüldüğünü ve iki kadının da güzel kolyeler ile defnedildiğini ortaya çıkardı.
Bilgisayarlı tomografi aynı zamanda gösterdi ki -Geç Roma Dönemi’ne (MÖ 30 – MS 395) tarihlenen bir adam, bir kadın ve bir genç kızı içeren- bu bireylerin ölümlerinden sonra, mumyaları, öbür dünyada işlerine yarayacak nesnelerle birlikte gömülmüştü. Bu nesneler arasında, muhtemelen ruhları Styx Nehri boyunca taşıyacağı düşünülen Roma ve Yunan tanrısı Kharoon’a ödeme yapmakta kullanılması amaçlanan paralar da bulunuyordu.
Bilgisayarlı tomografi, kadının artrit gibi bazı sağlık problemleri olduğunu da ortaya çıkardı. “Bireylerin incelenmesi, onların nispeten genç yaşlarda öldüklerini gösterdi. Maalesef bireylerin ölüm nedenleri tespit edilemedi.” diyor Zesch.
Uzun Yolculuk
“Bu mumyalardan ikisi, uzun bir yolculuk yaptı. İtalyan yazar Pietro Della Valle, 1615 yılında Kutsal Topraklara gitmek üzere hac yolculuğuna çıktı ve Mısır boyunca seyahat etti. Sakkara’da yerliler tarafından keşfedilen alçıyla kaplanmış -biri erkek ve diğeri kadın- iki mumya hakkında bilgi sahibi olduktan sonra, bu mumyaları ele geçirdi ve Roma’ya getirdi. Böylece bu mumyalar, portre mumyalarının Avrupa’da bilinen en eski örnekleri haline geldi.” diye yazıyor araştırmacılar çalışmalarında.
Mumyalar, sahipleri biraz değiştikten ve dolayısıyla yıprandıktan sonra, 1980’lerin sonunda röntgenlerinin çekildiği Almanya’daki Dresden Eyalet Sanat Koleksiyonları’nın himayesine girdi. Bilgisayarlı tomografi, mumyaların içi hakkında daha çok bilgi sahibi olunmasını sağladı.
Araştırmacılar, “Bilgisayarlı tomografi sayesinde erkeğin 25 ve 30 yaşları arasında öldüğü ortaya çıktı. Boyu 164 cm’ydi; iki dişi çıkmamıştı ve birkaç çürüğü vardı. Bazı kemikleri kırılmış ve birbirine girmişti; muhtemelen biri, keşfedilmesinden hemen sonra mumyanın sargılarını açıp bakmıştı.” diyor.
“Adamın beyni muhafaza edilmemiş ancak burnundan çıkarıldığına dair bir kanıt da yok; çok fazla mumyalama malzemesi de kullanılmamış. Bunun yerine sarılmış ve boyanmış. Bilgisayarlı tomografi sırasında bulunan iki metal nesne, adamın kalıntılarıyla ilgilnen mumyalama atölyesine ait mühürlere benziyor.” diyor Zesch.
“Kadının beyni de muhafaza edilmemiş fakat gencin beyni korunmuş; küçülmesine rağmen beyin ve beyin sapı hala tanımlanabilecek durumda. Ayrıca gencin iç organları da olduğu gibi duruyor.”
“Bu mumyaların beyinlerinin ya da iç organlarının çıkarılmadığına oldukça eminiz.” diyor Zesch. “Bu mumyaların, kurutmaya yarayan sodyum karbonatı içeren bir tür dehidrasyon sayesinde korunmuş olması kuvvetle muhtemel; fakat çok fazla mumyalama sıvısı yok.”
Araştırmacılar, “30-40 yaşlarında ölen kadın, 151 cm boyundaydı. Sol dizinde ilerlemiş artrit vardı. Saç tokası takan genç, bilgisayarlı tomografiye göre, 17 ila 19 yaşları arasında ölmüştü ve 156 cm boyundaydı. Omurgasında, vertebral hemanjiyom olarak bilinen iyi huylu bir tümör vardı ki bu, 40 yaş üstü insanlarda daha yaygındı.” diyor.
“İki kadın da birçok kolyeyle birlikte gömülmüş. Bu kolyeleri görmek oldukça heyecan verici fakat beklenmedik bir şey de değil.” diyor Zesch. “Bu çok değerli kefenler sayesinde bu bireylerin yüksek sosyoekonomik sınıfa mensup olduklarını biliyoruz. Bu durum, istedikleri gibi mücevher alabildikleri anlamına geliyor.”
Live Science. 10 Kasım 2020.
You must be logged in to post a comment Login