Homo Erectus Pekinensis, nam-ı diğer “Pekin Adamı” her ne kadar bundan yaklaşık 100 sene önce Pekin yakınlarındaki bir mağara sitinde bulunmuş olsa da, 2. Dünya Savaşı sırasındaki kaosta kaybolmuştu. 2011 yılında ise Uppsala Üniversitesi Evrim Müzesi’nde Pekin adamına ait bir diş, bir kenarda duran kutunun içinden tesadüfi olarak bulunmuştu. Bu şaşırtıcı ve heyecanlandırıcı buluntu, Uppsala Üniversitesi ve Çin Araştırma Enstitüsü uzmanları tarafından 2011 yılından beri çalışılmakta ve nihayetinde geçtiğimiz günlerde bu çalışmalar “Acta Anthropologica Sinica”’da yayınlandı. Anlaşılan o ki, keşif bizlere modern insanın bu efsanevi ataları hakkında oldukça önemli yeni bilgiler sunacak.
Per Ahlberg, Martin Kundrat ve Kürator Jan Ove Ebbestad, müzenin bir kenarında unutulmuş, yaklaşık 40 yıl önce paketlenmiş kutuları açmaya karar verdiler ve kutuların içinden bir dizi eşsiz kalıntı parçası buldular. Bunlar arasındaki en şaşırtıcı örnek ise bir dişti. Bu buluntunun ardından konunun en önemli uzmanlarından İki Çinli paleontolog diş üzerinde çalışmaları için Uppsala’ya davet edildi ve uzmanların ilk incelemeleri şunu gösterdi ki bu diş, Pekin Adamı’na ait köpek dişiydi.
Per Ahlberg buluntu hakkında şunları söylüyor “Çok muhteşem bir keşif. Bu keşif bize bu bireyin yaşamı hakkında sayısız ayrıntı sağlayabilir. Nispeten küçük olan diş tacına baktığımızda diş bize şunu gösteriyor ki, bu birey bir dişiydi. Dişin yıpranmışlığı göz önünde bulundurulduğunda ise bireyin öldüğünde oldukça yaşlı olduğu söylenebilir. Dişin üzerindeki kırıklar ise dişin oldukça sert bir cisim; mesela bir kemik veya sert bir yemiş yüzünden oldukça hasar gördüğünü söylüyor”
20. yüzyılın en büyük paleontolojik keşiflerinden ve en trajik kayıplarından olan Pekin Adamı, Çin’in başkenti olan Pekin yakınlarındaki Zhoukoudian Mağaralarında bulunmuş ve 500.000 bin yıl öncesine tarihlendirilmişti. 1927 yılında yapılan kazılarda keşfedilen Pekin Adamı’na ait fosiller, 2. Dünya Savaşı’nda oluşan kaos ortamında kayboldular ve bir daha bulunamadılar. Uppsala Üniversitesi’nden Otto Zdansky’nin 1920’lerde yürüttüğü araştırmalarda iki diş örneği bulunmuştu ve bu örnekler çalışma alanı ve zamanı eksikliğinden dolayı Uppsala’ya gönderilmişti. Daha sonrasında ise 1950’lerde bulunan bir başka diş fosili de İsveç’e yollanmıştı. Bu gün onları Üniversite bünyesindeki Evrim müzesinde bulmak mümkün.
Yani 1920’lerde bölgede çalışan uzmanlarının vakti olmadığı için orada çalışamayıp İsveç’e göndermeye karar vererek paketledikleri fosiller, 2011 yılına kadar gün yüzüne çıkmayı bekledi. Birkaç dikkatli uzmanın sayesinde ise tekrar keşfedildi. Yani bir bakıma 500.000 yıl öncesinin buluntuları 1920’ler araştırılarak bulundu.
Her ne kadar bugünkü bilgilerimiz bize Pekin Adamı’nın doğrudan atamız olduğunu söylese de, 40’larda kaybedilen Pekin Adamı paleontolojinin en trajik kayıplarından ve gizemlerinden biri olma özelliğini koruyor.
Konu hakkında daha detaylı bilgi için: Buradan
Uppsala University
You must be logged in to post a comment Login