Yeni Analizler, Santorini Patlamasının Zamanını Çözüyor

Akdeniz tarihinin en tartışmalı olaylarından biri olan Santorini volkan patlamasının ne zaman gerçekleştiği çözülüyor.

Geleneksel olarak Thera olarak bilinen Santorini adası, yeni bir analize göre, Holosen döneminde, büyük olasılıkla MÖ 1609 ve 1560 yılları arasında en büyük volkanik patlamalardan birini yaşadı. 

Holosen dönemindeki en büyük volkanik patlamalardan biri – çıkan malzemenin hacmine göre – geleneksel olarak Thera olarak bilinen Yunan adası Santorini’de meydana geldi. Bu patlama, Pompeii’den yaklaşık 1.600 yıl önce gömülen ve MÖ 2. binyılın en önemli arkeolojik alanlarından biri haline gelen Akrotiri şehri ile Ege ve Doğu Akdeniz bölgesinin tarihöncesinde çok önemli bir olay olarak kabul ediliyor.

20. yüzyılın başlarında arkeologlar, yanardağın MÖ 1500 civarında, Yeni Mısır Krallığı döneminde patladığını varsaydılar ve bu varsayım etrafında bir tarih oluşturdular. Ancak 1970’lerden başlayarak, radyokarbon tarihlendirmesindeki ilerlemeler, bu zaman çizelgesini kaosa sürükledi ve birçok uzman, patlamanın bu tarihten 100 yıldan fazla bir süre önce gerçekleştiği konusunda ısrar ediyor.

(İlgili: İzmir’de 3650 Yıllık Santorini Volkan Patlaması’nın Külleri Bulundu)

Sturt Manning, modern arkeolojinin uzun süredir devam eden tartışmalarından birini çözmeyi umuyor. Manning, mevcut verileri ayrıştırarak ve en son istatistiksel analizle birleştirerek, patlama için çok daha dar bir tarih aralığına odaklandı: Yaklaşık MÖ 1609 ila 1560 tarih aralığında, Mısır’ın İkinci Ara Döneminde, Kenan kökenli bir hanedan olan Hyksos’un Aşağı Mısır’ı kontrol ettiği zaman. Henüz kesin bir tarih olmamakla birlikte bu bulgu yıllarca süren tartışmaya açıklık getiriyor.

Manning’in “Second Intermediate Period Date for the Thera (Santorini) Eruption and Historical Implications” başlıklı makalesi PLOS ONE’da yayımlandı.

Cornell Tree-Ring Laboratuvarı’nı yöneten Manning, “Bu, 40 yılı aşkın bir süredir Akdeniz tarihinin en tartışmalı olayı.” diyor.

“Bu sonu gelmeyen anlaşmazlıklardan biriydi, öyle ki insanlar sadece ‘burada bir sorun var evet ama çözemeyiz, devam edelim’ diyorlardı. Bu makaleyle insanların birdenbire şöyle diyebileceklerini umuyorum: “Biliyor musun, bu aslında sorunu daha önce hiç yapamadığımız bir şekilde tanımlıyor ve Mısır İkinci Ara Dönem’de olduğunu söyleyebileceğimiz yere indirgiyor. Bu yüzden farklı bir tarih yazmaya başlamalıyız.”

Manning için, Thera patlaması Everest Dağı gibiydi, kariyerinin başından beri üstesinden gelmek istediği bir zorluk. Olayın doğru bir şekilde tarihlendirilmesi, son yıllarda Bayes istatistiksel analiziyle daha mümkün hale geldi ve bilinmeyen bir olayın olasılık parametrelerini daha iyi tanımlamak için büyük miktarda veri ve arkeolojik gözlemleri entegre edebilen kronolojik modellemeyi mümkün kıldı.

Manning, yürütülen kapsamlı jeolojik ve arkeolojik araştırmalar sayesinde parametrelerin yıllardır oldukça iyi anlaşıldığını söylüyor. Yapbozun eksik parçası, volkanik karbondioksit emisyonlarının Thera’dan alınan organik örnekleri kirletmiş olabileceği ve yanlış yaş değerlendirmelerine neden olabileceği konusunda sık sık dile getirilen bir endişe olmuştu.

Geçtiğimiz bahar Manning, sorunu Thera’dan yüzlerce kilometre uzağa, patlamanın neden olduğu ve tsunami etkilerinin yaşandığı Ege Denizi bölgelerine bakarak çözebileceğini fark etti. Manning, volkanik karbondioksit uyarısını test etmek ve dikkate almamak için bu olaylar için elde edilen tarihleri ​​modeline dahil etti. Manning, Thera’nın kendisinde, Akrotiri’deki yerleşimin terk edilmesi ile büyük patlama arasındaki kısa ama açıkça gözlemlenen zaman aralığının önemini de fark etti ve daha önce gözden kaçan bu kısıtlamayı modellemeye dahil etti.

“Arkeolojik dizilimde, Akrotiri şehrinin insanlar tarafından terk edildiği zaman ile patlamayla birlikte metrelerce ponzanın altına gömülmesi arasında kısa bir aralık olduğu yıllardır gözlemleniyor. Birkaç hektar kazılmasına rağmen, hiçbir insan iskeleti bulunamadı, bu yüzden insanların yaklaşmakta olan tehlikeyi anlayıp patlamadan önce şehirden ayrıldığı düşünülüyor. Bu ekstra niteliği de koyarak, istatistiksel analizi daraltabiliyoruz.”

Modelleme, patlama için en olası tarih aralığını belirledi: Yaklaşık MÖ 1609 ila 1560 (yüzde 95.4 olasılık) veya yaklaşık MÖ 1606 ila 1589 (yüzde 68,3 olasılık).

Yeni zaman çizelgesi, Doğu Akdeniz medeniyetlerini senkronize ederken, aynı zamanda Thera patlamasının, Akrotiri’nin ilk keşifçilerinden Spyridon Marinatos’un 1939’da önerdiği, patlamanın Girit kıyısındaki Minos saraylarını yok etmekten sorumlu olduğu fikri gibi birkaç yardımcı teoriyi de eliyor. 

Manning, “Durum böyle değil gibi görünüyor. Çünkü Girit’teki tahribat tabakalarını tarihlendirdiğimizde, patlamadan bir asır sonrasına ait görünüyorlar.” diyor.

Analizler, Thera patlamasını önerilen orijinal tarihten daha erkene, ancak radyokarbon tarihlemesinin başlangıçta önerdiği kadar erken bir tarihe sabitlediğinden, Manning, yeni zaman çizelgesinin uzun süredir devam eden tartışmanın her iki tarafındaki uzmanlar için daha hoş olabileceğini umuyor.

Manning, “Bu durum bize, bilimin çoğunda olduğu gibi, insanların ilk bilgilere dayanarak hipotezler oluşturması gerektiğini, ancak daha fazla bilgi ve daha iyi analiz elde ettikçe, gözden geçirip iyileştirmeniz gerektiğini gösteriyor.” diyor. 

“Bu durumda cevap, orijinal tarih ile 100-150 yıl öncesine işaret eden ilk radyokarbon göstergeleri arasında görünüyor. Umuyoruz ki, büyük bir veri kümesine ve 2020’de yayınlanan yakın tarihli, daha iyi tanımlanmış bir radyokarbon kalibrasyon eğrisine dayanan bu yeni analiz, genel arkeolojik ve tarihi alanlar için daha kabul edilebilir olacaktır. Analizler, tarihsel bağlamı değiştiriyor, ama aynı zamanda, işleri o kadar da sınırların dışına itmiyor.”


Cornell University. 20 Eylül 2022.

Makale: Sturt W. Manning et al. (2022). Second Intermediate Period date for the Thera (Santorini) eruption and historical implications. PLOS ONE.

İstanbul Üniversitesi Klasik Arkeoloji bölümü Lisans ve Yüksek Lisans mezunu.

You must be logged in to post a comment Login