Atalarımız, henüz dişleri bu işe uygun hâle gelmeden 700.000 yıl önce nişastalı yeraltı bitkileriyle beslenmeye başlamış.
Deneysel çalışmalar sayesinde, artık tarihöncesi avcı toplayıcıların, süs yapmak amacıyla hayvanların dişlerini nasıl söktüğünü biliyoruz.
Fosil taramalarının gösterdiğine göre, dişler ilk olarak eski balıkların zırhlı dış iskeletlerinde duyu dokusu olarak evrimleşmiş.
Kretase Dönemi'nin sonlarında, ördek gagalı hadrosaurlar Dünya üzerindeki en gelişmiş otçullar haline gelmişti.
Artık çoğumuz dişlerimizi günde iki kez fırçalarken, eski insanlar dişlerinin bakımında çok daha zor zamanlar geçiriyordu.
Vikingler döneminde, bir adamın bir tüccar loncasının parçası olup olmadığını anlamanın kesin bir yolu olabilir: dişlerine bakmak.
Korunmuş diş plaklarının içindeki antik DNA dizilenerek, Neandertal beslenmesi ve davranışları hakkında önemli bilgiler ortaya çıkarıldı.
Dişleri inceleyen antropologlar, Amerika'nın yerli nüfusunun tek bir Asya göç dalgasından kaynaklandığını öne sürüyor.
İsveç'te yaşayan Vikingler, şiddetli diş sorunlarından muzdaripti ve zaman zaman farklı yöntemlerle dişlerini tedavi etmeye çalışıyorlardı.
Dünya çapında en yaygın görülen rüyalardan biri, dişlerin çürümesi ya da dökülmesini içeriyor. Peki bunun nedeni evrimsel mi?
Diş telleri ve florürlü diş macunundan binlerce yıl önce, tarih öncesi insanlar genellikle inanılmaz derecede sağlıklı dişlere sahipti.
Günümüzde kaliteli diş bakımına kolay bir şekilde erişebilmemiz, eski kültürlerin berbat dişlere sahip olduğunu düşünmemize neden olabilir.
17. yüzyılda yaşamış bir Fransız aristokratın sırrı keşfedildi: Dişlerinin düşmesini önlemek için altın tel kullanıyordu.
İlk kez, Allosaurus ve T. rex gibi büyük theropodların beslenme alışkanlıklarını anlamak için dental mikro aşınma doku analizi kullanıldı.
Antik Mayaların dişlerini değerli taşlarla süslemesi, sadece estetik bir seçim ya da zenginlik göstergesi değildi.
Altı yaşındaki bir çocuk, İngiltere sahilinde 20 milyon yaşında olabilecek dev bir tarih öncesi megalodon'a ait diş buldu.
Artan kanıtlar, erken modern insanların Güneydoğu Asya’nın tropikal yağmur ormanları habitatına adapte olduğunu gösteriyor.
Yapılan yeni bir araştırma, bir ila üç milyon yıl önce yaşamış yakın bir akrabamız olan Paranthropus'un diyetini yeniden sorguluyor.
Neandertal dişlerindeki bakteriler üzerine yapılan çalışma, çok fazla kök, kabuklu yemiş ve nişastalı gıda ile beslendiklerini gösteriyor.
Neandertaller, primatlar ve insanların ağız mikrobiyom rekonstrüksiyonu oluşturuldu ve insan evrimi hakkında beklenmedik sonuçlar çıktı.