Stresli Ekosistemde Dinozorlar Leş Yiyicilere Dönüştü

Yapılan çalışmaya göre, Allosaurus ve Ceratosaurus gibi büyük theropod dinozorlar, birbirleri de dahil olmak üzere hemen hemen her şeyi yiyordu.

Allosaurus ve Ceratosaurus gibi büyük theropod dinozorları, birbirleri de dahil olmak üzere hemen hemen her şeyi yedi. C: PLOS ONE

Theropod ısırık izlerinin görülme sıklığı, gerilimli Geç Jurassic ekosisteminde beslenme, leşle beslenme ve muhtemel dinozor yamyamlığıyla ilgili kanıt sağlıyor.

Araştırmanın baş yazarı paleontolog Stephanie Drumheller,  “Modern yırtıcılar arasında leş yiyicilik ve hatta yamyamlık bile yaygın. Allosaurus gibi büyük theropodlar, çabalamadan bir yemek bulduklarında muhtemelen seçici yiyiciler değildi.” diyor.

Araştırmacılar ısırık izlerini bulmak için Batı Colorado’da Jurassic Dönemi’nden 152 milyon yıllık Mygatt-Moore Taş Ocağı’ndan çıkan 2000’den fazla kemiği incelediler ve tahminlerinden daha fazlasını buldular.

(Etçil Dinozorların Evrimi Sanılandan Daha Karmaşıktı)

Devasa kemikleriyle dinozor gruplarına hükmeden büyük gövdeli sauropodlarda theropod ısırıkları, koruyucu donanımı fazla olan Mymoorapeltada, theropodlarda ve Allosourus’un yaygın kalıntıları üzerinde de birçok ısırık vardı.

Bazı ısırıklar kaburga kemikleri gibi etli kemikler üzerindeydi; fakat araştırmacılar belirgin yarıklardan farklı olarak küçük parmak kemikleri üzerinde de ısırıklar buldular. Veriler bir araya getirildiğinde, yırtıcıların ve leş yiyicilerin bile birbirini yediği kötü bir ekosistemin resmini çiziyor.

Peki neden Mygatt-Moore kemiklerinde çok fazla ısırık vardı? En azından karşılaştırma yapmak için diğer dinozor bölgelerinden benzer araştırmalar olmadan bu soruyu cevaplamak biraz daha zor.

Mygatt-Moore Taş Ocağı biraz sıradışı bir yer. Ocakta bulunan çoğu fosili gönüllüler çıkardı. Batı Colorado müzeleri ile paleontoloji küratörü ve çalışmanın yazarlarından Julia Mchough, projeye yardım etmeleri için laboratuvara öğrencileri getirerek bu sosyal yardım geleneğinin devam etmesine karar verdi. Şimdi bu öğrencilerden Miriam Kane ve Anja Riedel de çalışmanın yazarlarına katıldılar.

Mchugh, “Mygatt Moore eşsiz bir yer. Burada bilim, araştırma programımız ve gönüllülerimizle birlikte gerçekleşiyor.” diyor.

Araştırmacıların ellerinde çok fazla ısırık izinin olması, küçük fosillerde incelemenin daha zor olduğu detaylara girmelerine izin veriyor. Örneğin theropod dişleri tırtıklı ve bazen bıraktıkları ısırık izlerine diş şekli yansıyor. Daemen Üniveristesi’nden yazar Domenic D’Amore, daha önce  bu çizgili diş izlerinden vücut ölçüsü tahmin etmenin yolunu bulmuştu.

D’Amore, “Mygatt Moore kemiklerinde hangi türlerin diş izi bıraktığını tam olarak söyleyemeyiz; fakat bu izlerin çoğunun büyük bir şey tarafından yapıldığını söyleyebiliriz. Birkaç ısırık, daha önce bölgede bulunanlardan daha büyük theropodlar tarafından yapılmış olabilir.” diyor.

30 yılı aşkın bir süredir araştırmacılarlar Mygatt Moore Taş Ocağı’nı yoğun bir şekilde inceledi; ancak bu alan onca zamandan sonra bile her dönem sahada ve laboratuvarda yeni keşifler getiriyor. Dinozor hareketlerinin bu anlık görüntüsü, eski kemiklerin hala bilimsel sürprizleri barındırdığının kanıtı.


University of Tennessee at Knoxville. 27 Mayıs 2020.

Makale: Drumheller, S. K., McHugh, J. B., Kane, M., Riedel, A., & D’Amore, D. C. (2020). High frequencies of theropod bite marks provide evidence for feeding, scavenging, and possible cannibalism in a stressed Late Jurassic ecosystem. Plos one, 15(5), e0233115.

Celal Bayar Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu. Tarih Öğretmeni.

You must be logged in to post a comment Login