Norveç’te bulunan altın işlemeli ve henüz deşifre edilememiş süslemelerle kaplı olağanüstü kılıcın Vikinglerin son dönemlerine tarihlendiği düşünülüyor.
Gücün sembolü ölümcül bir silah, büyülü özellikleri ile tam da bir savaşçının ihtiyacı olan en önemli aksesuar. Bu eşsiz Viking kılıcı 2011 yılında Norveç’in Setesdal Vadisi’nde ortaya çıkarıldı. Kılıcın bulunuşu bugüne kadar kamuya duyurulmamıştı. Viking Kılıcı, ilk kez Oslo’daki Kültürel Tarih Müzesi’nde gerçekleşen “Take It Personally” (Kişisel Algıla) sergisinde gözler önüne serildi. Altın işlemeler ve henüz deşifre edilememiş süslemelerle kaplı bu olağanüstü kılıcın Vikinglerin son dönemlerinden kalma olduğu düşünülüyor.
2011 yaz aylarında, Kültürel Tarih Müzesi arkeologları Setesdal Vadisi’nde bir mezarlık alanı keşfettiler. Kazı ekibinin lideri Camilla Cecilie Wenn, kılıcın bulunduğu mezarın, bölgedeki diğer 20 mezardan daha büyük ve farklı olması sebebiyle özel olduğunu kazılar daha başlamadan fark ettiklerini belirtiyor. Wenn, “Büyüklüğü ve farklı oluşu, mezarın çok önemli ve güçlü birine ait olduğunun işaretiydi. Bu Viking kılıcı ve savaş baltasının, pas içinde olsalar da, çok özel ve nadir parçalar olduğunu anlamak zor olmadı. Bu silahların mezardaki kişiyi düşmanlarından korumak için mi yoksa bir güç sembolü olarak mı konduğu ise hala bilinemiyor.” diyor. Aynı zamanda mezarın içinde, ölümden sonraki hayat için bırakıldığı düşünülen iki gümüş sikkenin kalıntılarına da rastlandı.
Radyokarbon tarihleme yöntemi ile mezarın 1030 yılından kalma olduğu belirledi ve bu tarihin Vikinglerin son dönemlerine denk geldiği biliniyor. Kılıcın ise Vikinglerin son döneminde yaşamış zengin ve önemli birine ait olduğu düşünülüyor. 94 cm boyundaki kılıcın demir gövdesi paslanmış olsa da gümüş kaplama kabzası günümüze kadar çok iyi korunmuş durumda. Kılıç, spiraller, çeşitli harf kombinasyonları ve haç benzeri süslemelerle kaplanmış. Harflerin Latin alfabesine ait olduğu düşünülse de harf kombinasyonlarının ne anlama geldiği hala deşifre edilememiş.
Wenn, “Kılıcın topuzunda haç tutan bir el resmi olduğunu gördük. Bu, Viking Dönemi’ne ait hiçbir kılıçta rastlamadığımız nadir bir özellik”dedi. “Hem bu el, hem de harfler, kılıcın Hıristiyan sembolleri ile süslendiğini gösteriyor. Fakat böyle bir kılıcın Pagan bir mezarlıkta olması gerçekten çok ilginç. Bu durum, kılıcın Norveç dışında bir yerde üretildiğini ve Norveç’te yaşayan önemli birine ganimet olarak getirildiği düşüncesini doğuruyor.” şeklinde sözlerine devam etti. Kılıçta altın detayların olması da Viking Dönemi’nde yine nadir rastlanan bir durum ve bu nedenle kılıcın büyük bir güç ve statü sembolü olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Arkeologlar, kılıcın bulunduğu vadinin yakınında, yakın tarihlerde dikilmiş runik bir taşın, kılıçla ilgili soruları aydınlatabileceğini düşünüyor. Bu taşın üstünde eski Nordik dilinde, “Arnstein bu kayayı oğlu Bjor’un anısına diktirdi. O, Knud İngiltere’ye gittikten sonra ölümü buldu. Tanrı tektir.” ifadesi yer alıyor. Bu taş, Norveç’te Hıristiyanlığa gönderme yapan en eski taşlardan biri olarak kabul ediliyor ve bu dönemlerde Hıristiyanlığın Norveç’te kök salmak üzere olduğu görülüyor. Silahların da mezarın dış kısmına yerleştirildiği göz önüne alındığında, bu tarihte Vikinglerin mezarlıklarda hem Pagan hem de Hıristiyan geleneklerine uygun yöntemler izlediği bir geçiş sürecinde oldukları düşünülebilir.
Mezarda bulunan savaş baltasının kabzasının pirinçten yapılmış olması, baltanın Vikinglerin İngiltere’deki savaşlarda kullandığı silahlardan biri olması ihtimalini güçlendiriyor. Kaynaklara bakıldığında, Knud’ın ordularının da benzer silahlar kullandığı görülüyor. Thames Nehri’nde de bu baltaya benzer birçok balta bulunduğu biliniyor.
Bütün buluntular, mezardaki kişinin Kral Knud’ın ordusunda savaşan bir asker olduğu ihtimalini güçlendirmekle beraber Wenn ve meslektaşları, mezardakinin Arnstein olabileceğini ve kılıcın da oğlunun anısını yaşatmak için mezarına konmuş olabileceğini düşünüyor. Diğer bir ihtimale göre, mezarda yatan kişi Bjor olabilir ve savaş sonrasında memleketine geri gönderilerek silahlarıyla beraber bu mezara gömülmüş olabilir.
heritagedaily
You must be logged in to post a comment Login