Radyokarbon 3.0 Tekniğiyle Hominin Etkileşimleri İnceleniyor

Radyokarbon tarihlemede en yeni yöntem olan radyokarbon 3.0, insanlık tarihindeki önemli olayların detaylarını aydınlatmayı vaat ediyor.

Bulgaristan’daki Bacho Kiro Mağarası.

Radyokarbon tarihlemede en yeni yöntem olan Radyokarbon 3.0, Avrupa’daki Homo sapiens ve Neandertaller arasındaki etkileşimden başlayarak, en eski insanlık tarihindeki önemli olaylar hakkında değerli yeni bilgiler ortaya çıkarmayı vaat ediyor. Bu teknik, güncellenmiş radyokarbon ön işlemi, en son AMS enstrümantal ilerlemeleri ve yeni IntCal20 ile birleştirilmiş Bayesian modelinin uygulanmasıyla gerçekleşiyor.

PLOS ONE dergisinde yayımlanan bu önemli bulgular, Bologna Üniversitesi’ndeki BRAVHO Radyokarbon Laboratuvarı yöneticisi Profesör Sahra Talamo tarafından koordine edilen kapsamlı araştırmanın bir sonucu. Araştırmada izotop uzmanının yanı sıra iki uluslararası radyokarbon uzmanı işbirliği yaptı.

(İlgili: Arkeolojinin Tarihleme Sorunu için İstatistiksel Düzeltme)

Yeni makale, Avrupa’daki erken dönem Homo sapiens ve onların zaman içinde Neandertallerle olan ilişkileriyle ilgilenen, daha önce yapılmış iki iyi bilinen çalışmanın kapsamlı bir analizini ve tartışmasını sunuyor. En önemli zorluk, şimdiye kadar saha başına düşük sayıda tarihleme sayısı, radyokarbon kalibrasyon eğrisinin düşük çözünürlüğü ve sınırlı Bayes modellemesi ile ciddi şekilde sınırlanan yüksek zamansal çözünürlüklü kronolojiydi.

Bu temel sorunlar, bu yeni çalışmada taze ve tamamen entegre bir şekilde ele alındı: (1) Yalnızca son teknoloji metodolojide ön işleme tabi tutulan numunelerin tarihleri ​​dikkate alındı, (2) AMS radyokarbon ölçüm tekniğindeki en son gelişmeler uygulandı ve (3) radyokarbon kalibrasyonu artık 44.000 ve 41.000 takvim yılı GÖ (MS 1950’den önce) yaş aralığında yüksek çözünürlüklü Buzul ağaç halkası kronolojilerinin yaşları arasındaki bir bölümüne dayandırıldı.

Radyokarbon 3.0 adı verilen bu üç yönün birleşimi, Bulgaristan’daki Bacho Kiro bölgesinde Homo sapiens gruplar arasında yeni bir zamansal karşılıklı ilişki düzeyine ve ilk kez modern insanların ayrı ayrı mevcudiyeti ile Buzul’daki iklim olayları arasında (sıcak ve soğuk aşamalar) bir bağlantıya yol açıyor.

Çalışmanın ilk yazarı Sahra Talamo, “Radyokarbon 3.0 kullanarak, Avrupa’nın büyük arkeolojik alanlarında farklı iklim evrelerinde meydana gelen eski hominidlerin hareketlerini daha doğru bir şekilde yeniden oluşturabildik.” diyor.

“Bu tür analizler sayesinde, en eski insan yerleşimlerinin evrimi ve hominidlerin farklı iklim evrelerindeki dayanıklılığı hakkında yeni ve değerli bilgiler elde etmek mümkün; bunların tümü Homo sapiens’in küresel yayılımına katkıda bulunmuş olabilir.”

Radyokarbon, arkeolojide, özellikle insan evrimi çalışmalarında en yaygın olarak uygulanan tarihlendirme yöntemi. Bu yöntem, son yıllarda dünyanın dört bir yanındaki bilim insanlarının tarihimizdeki önemli olayların kronolojisini yeniden inşa etmesinde önemli ilerlemeler kaydetmesini sağladı.

Bununla birlikte, organik örneklerde bir radyoaktif izotop karbon-14’ün saptanmasına dayanan bu yöntem, örneğin Neandertaller ve Homo sapiens arasındaki etkileşim gibi insan evriminin önemli süreçlerini ortaya çıkarmak için her zaman yeterince kesin ve doğru tarihler vermiyor. Bu nedenle amaç, radyokarbonun yeteneklerini genişletmek, yüksek zamansal çözünürlüklü kronolojisini artırmaktı.

Araştırmacılar, Bacho Kiro’daki Homo sapiens’in doğrudan tarihleri ve Vindija (Hırvatistan) ve Fonds-de-Foret’in (Belçika) Neandertal tarihleri kullanılarak iki yeni Bayes modeli oluşturdu. Yalnızca Bacho Kiro’nun yüksek kesinliğe sahip tarihleri, araştırmacıların GS 12’nin soğuk evresi sırasında bu bölgede Homo sapiens’in varlığını belirlemesini sağladı.

Talamo, “Bu çalışmada, Bacho Kiro’daki insan iskanının bir anda gerçekleşmediğini, dikkate alınan 14C tarihlerine ve kullanılan Bayes modeline bağlı olarak üç farklı (biri günümüzden önce 44650 – 44430 civarında, biri 44200 – 43420’de ve biri 43110 – 42700’de) veya iki farklı (biri günümüzden önce 44650 – 44430 civarında, biri 44310 – 43710’da) iskan dönemi olduğunu gösterdik.” diyor.

Şu anda her iki senaryo da desteklenebilir, çünkü İlk Üst Paleolitik’in Bacho Kiro’da, Levant’takinden daha uzun süre devam edip etmediği veya Proto-Aurignacian yayılımıyla zamansal olarak örtüşüp örtüşmediği henüz bilinmiyor.

Makalenin ortak yazarı Lukas Wacker, “Ayrıca, yaklaşık 42.000 yıl önceki bir zaman diliminde küçük bir 14C hatası elde etmek, radyokarbon 3.0’ın kilit noktası. Bu hata aralığı ne kadar iyi tanımlanırsa, son yaş kalibrasyon işlemi o kadar doğru olur.” diyor.

Heidelberg Üniversitesi’nden makalenin ortak yazarı Bernd Kromer, “Bu makalede, 14C yaşlarından elde edilen kronolojileri aynı sıkı hata aralıklarıyla tartışmanın hem zamansal hem de çevresel doğruluk açısından potansiyelini ve avantajlarını gösterdik. Ayrıca, İlk Üst Paleolitik kapsamı, önceki yayınlara kıyasla yeni modeller tarafından daha iyi sınırlandırıldı.” diyor.

Simon Fraser Üniversitesi’nden Michael Richards, “Çalışmamız, radyokarbon 3.0 kullanarak, tekrarlayan iklim dalgalanmaları sırasında Avrupa’daki önemli arkeolojik alanların kesin yüksek çözünürlüğünü elde edebildiğimizi ve insan ve fauna türlerinin tepkilerini artzamanlı bir perspektiften modelleyebildiğimizi gösteriyor.” diye açıklıyor.

“Bu, genel olarak insan geçmişinin incelenmesindeki tüm temel disiplinler, arkeoloji, paleoklimatoloji, jeokronoloji ve jeobilimler arasındaki bilgi alışverişini teşvik etmenin bir yolu”


Università di Bologna. 15 Şubat 2023.

Makale: Talamo, S., Kromer, B., Richards, M. P., & Wacker, L. (2023). Back to the future: The advantage of studying key events in human evolution using a new high resolution radiocarbon method. Plos one, 18(2), e0280598.

Ankara Üniversitesi, Tarih Öncesi Arkeolojisi bölümünden mezun.

You must be logged in to post a comment Login