Konya’daki Altınapa Barajı’nda kuraklık nedeniyle su seviyesinin azalmasıyla, 816 yıllık Selçuklu eseri Altınapa Hanı tekrar gün yüzüne çıktı.
Konya’nın içme suyu ihtiyacını karşılayan Altınapa Barajı’nda su seviyesinin azalması, 816 yıllık Selçuklu hanını tekrar su yüzüne çıkardı.
Konya’da Meram Çayı üzerinde sulama ve içme suyu temini amacı ile 1950’li yıllarda inşa edilen Altınapa Barajı, faaliyete girmesiyle Anadolu Selçukluları döneminde yaptırılan Altınapa Hanı su altında kaldı.
Zamanla unutulan tarihi han, 13 yıl önce yağışların azalmasına bağlı suların çekilmesiyle gün yüzüne çıktı.
(Van’da Urartu Kralına Ait Stel Bulundu)
Her türlü etkiye rağmen ayakta kalmayı başaran 816 yıllık tarihi han, geçtiğimiz yaz aylarında kuraklığa bağlı suyun azalmasıyla yeniden ortaya çıktı.
Necmettin Erbakan Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Çaycı, Altınapa Hanı’nın Selçuklu döneminin en eski eserleri arasında olduğunu söyledi.
Eserin, bulunduğu konum nedeniyle yüzlerce yıl insanlara hizmet verdiğini belirten Çaycı, “Konya’nın batıya açılan yol güzergahının ikinci merhalesindeki Altınapa Hanı, Selçuklu dönemi erken tarihli yapıtlarından birisi. Eserler yaptıran Altun Apa’nın bir vakfiyesinde bu handan da bahsedilir.” dedi.
(Anavarza Antik Kenti’nde Hygieia ve Eros Heykeli Bulundu)
Çaycı, vakfiyede 1201 tarihinin geçtiğine işaret ederek, şöyle devam etti;
“Dolayısıyla hanın yapılış tarihini daha erkene götürmek mümkün. Konya’dan sonra Beyşehir ve Doğanhisar yol ayrımının kavşak noktasında. Bu sebepten dolayı oldukça stratejik yere sahip. Önemli bir uğrak noktada. 1950’li yıllarda inşa edilen Altınapa Barajı’nın suları altında kalmış. Mevsim ve yağış miktarına bağlı kalarak yıllara göre zaman zaman sular altında kalır, zaman zaman da gün yüzüne çıkar. Yapı kaderine terk edilmiş. Bugüne kadar herhangi bir girişimde bulunulmadı.”
Yapının açık avlulu kapalı mekana sahip Selçuklu döneminin tipik mimarisini yansıttığının belirten Çaycı, sonraki yapılara örnek teşkil ettiğini söyledi.
Çaycı, tarihi hanın döneminde çok fonksiyonlu kullanıldığını belirterek, “Han, öncelikle güvenliği tesis etmek için kurulur. Gelen misafirlerin barınağı olmasının yanı sıra tüccarların sığınağıdır. Vakıf müessesesidir. Vakfiyenin yeniden tashih edilerek kazandırılması icap eder.” dedi.
(Muğla’da Altın Yazmalı 700 Yıllık Tevrat Ele Geçirildi)
Hanın Konya-Beyşehir karayolu baraj mevkisinde su çekildiğinde kolaylıkla fark edildiğini aktaran Çaycı, şöyle devam etti:
“Yazın kurak bir dönem yaşadık. Bu yıl tamamen gün yüzüne çıktı. Yapı tamamen görülüyor, etrafı açık halde. Üç yıl önce tamamen sular altındaydı. Sadece tonoz kısmı görülüyordu. Şimdi tamamen meydanda. Bölgenin aldığı yağış miktarıyla doğru orantılı şekilde ortaya çıkıyor veya sular altında kalıyor. Ayakta kalmış gibi görünse de statik mukavemeti yok. Yapının yeniden elden geçirilmesi gerekiyor. O da başka yerde yeniden ayağa kaldırmakla mümkündür. Aksi takdirde muhafaza etmek mümkün olmaz. Orada baraj olduğu sürece yok olma durumuyla karşı karşıya kalacaktır. Su altı müzesi gibi değerlendirilebilir. Bu masraflı ve uzun sürecek bir iştir. Suyla 50-60 yıllık bir tahribat görülüyor, korozyona uğramış. Yapının ömrünün uzun olduğunu söylemek mümkün değil. Burası başka bir alanda yeniden teşhir edilebilir.
AA
Elazığ’da Tesadüfen Bulunan Devasa Mozaik Gün Yüzüne Çıkıyor
Getty Müzesi, 2.500 Yıllık Bronz Sediri Türkiye’ye İade Etti
Eski Toplumlardan Sıcaklarda Evleri Serin Tutmak için Beş Ders
You must be logged in to post a comment Login