Kayseri’nin Kocasinan ilçesindeki Yamula Barajı civarında bir çobanın ihbarı üzerine fil veya mamuta ait olabileceği değerlendirilen fosiller bulundu.
Yamula Barajı civarında yaşayan Murat Adıyaman, keçilerini otlattığı sırada arazide devasa boyutlarda kemikler buldu. Adıyaman’ın yetkililere bilgi vermesi üzerine kemiklerin incelenmesi için çalışma başlatıldı. 3 ila 6 milyon yıllık olduğu tahmin edilen kemiklerin bazılarından Müze Müdürlüğü yetkililerince alınan numuneler, müzeye götürüldü. Kemiklerin ve bulundukları yerin fotoğrafları da Gazi Üniversitesine gönderildi.
Çevre ve Kültür Değerlerini Koruma ve Tanıtma Vakfı (ÇEKÜL) Kayseri Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy yaptığı açıklamada, kentte geçen yıl da 9 milyon yıl öncesine tarihlenen zürafa fosili bulunduğunu, bir yıl arayla bulunan kemiklerin bu açıdan önem taşıdığını belirtti.
Yamula Barajı çevresinde suların çekilmesiyle farklı fosillere ulaştıklarını vurgulayan Özsoy, şunları kaydetti:
“Eylül ile ekim ayları su seviyesinin çekildiği zamanlar. Bu su çekilmesiyle birlikte sahilde enterasan şeyler gözlemliyoruz. Bu noktada sadece gözlemlemek bir tarafa, Kayseri’de özellikle ÇEKÜL Vakfı olarak duyarlı vatandaşlarımızla hep iç içeyiz. En duyarlı vatandaşlarımız da bu noktada nitelikli ve bilgili çobanlar. Biz çobanlarla iç içeyiz ve onları seviyoruz. Onların ihbarları, bilgileri çoğu zaman çok işimize yarıyor. Burayı da yine bölgedeki bir çobanın bildirmesiyle bulduk. Yoksa bütün Kayseri’yi tanımak, gezmek mümkün değil. Bilinçli olan bu arkadaşımız bu buluntuların zarar görmemesi için kendine göre bir koruma planı yapmış. Bu kemiklerin dağılmaması için kemikleri neredeyse saklamaya çalışmış.”
Fosillerin 3 ila 6 milyon yıllık olduğunu tahmin ettiklerini anlatan Özsoy, “Resimler üzerinden paleontologlarla bu bilgileri ve buluntuları paylaştığım zaman bu devasa kemiklerin fil veya mamutla ilgili olabileceğine dair bilgi verdiler. Tabii asıl sonuçlar gerçek ve yerinde inceleme yapıldıktan sonra açığa çıkacaktır. Zamanıyla ilgili de yine diğer zürafa fosilinde olduğu gibi milyonlarca yıl öncesine dair yuvarlak bir bilgi verebiliriz.” dedi.
Bu tip buluntuların kent için önemli olduğunu vurgulayan Özsoy, “Bu buluntuların kente kazandırılması, üniversitelerimizin bu noktada çalışma yapması, müzelerimizin bu buluntulardan yararlanmaları ve özellikle bilim merkezlerimizde sergilenmesi Kayseri için oldukça yararlı olacaktır.” diye konuştu.
Özsoy, buluntuların korunması için su seviyesinin düşük olduğu zamanlar değerlendirilerek kurtarma kazısı yapılması gerektiğine işaret etti.
Çoban Murat Adıyaman da bulduğu fosillerin ülke için değerli olabileceğini düşündüğünü ifade ederek, “Keçileri otlatırken buradaki fosiller dikkatimi çekti. Daha sonra müze çalışanlarına bilgi verdik. Onlar da inceleme yapıp numune aldı.” şeklinde konuştu.
Haziran ayında da Kayseri’nin yeraltı envanterini çıkaran araştırmacılar, bir çobanın ihbarı sayesinde başlattıkları çalışma sonucu 52 odalı, 80 metre uzunluğundaki Belağası Yeraltı Şehri’ni keşfetmişti. Yeraltı şehrinin hangi dönemde ve hangi tarihlerde kullanıldığı henüz bilinmiyor.
Antik Yunan’ın Kültürel Yükselişi Düşünülenden Bir Asır Önce Başladı
Karabük’te Süleyman Peygamberi Tasvir Eden Kolye Ucu Bulundu
Sefertepe’de Kafataslarıyla Dolu Bir Oda: Emre Güldoğan Röportajı
Kediler Kelime İlişkilendirmede İnsan Bebeklerinden Daha İyi
You must be logged in to post a comment Login