Karadeniz’de bugüne kadar yapılan en büyük denizcilik arkeolojisi projelerinden birinde, üç yıllık araştırma sırasında, en eskisi 2500 yıllık olmak üzere 60 antik batık keşfedildi.
Bulunan batıklardan biri olan Osmanlı ticaret gemilerinden biri, özellikle günümüze kadar ulaşmış direkleri ve güvertesiyle oldukça dikkat çekici. Araştırmacılar bu gemilerin savaşta batmış gemiler değil, ticaret gemileri olduğunu ve kıyıdan çok uzaktayken kötü hava koşullarına yenik düştüklerini söylüyor.
Karadeniz Deniz Haritalama Girişimi, son buzul döngüsü boyunca deniz seviyesi değişikliklerinin etkisi de dahil olmak üzere, Karadeniz bölgesinin antik çevresindeki değişiklikleri araştırmak amacıyla ortaya çıktı. Ancak sualtı robotlarını kullanarak Bulgaristan sahillerini araştıran bilim insanları, sürpriz bir şekilde çok iyi korunmuş antik batıklara rastladı.
Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine tarihlenen gemilerin birçoğu son derece iyi bir şekilde günümüze kadar korunmuş. Projenin temel amacı, Karadeniz kıyılarında iklim ve deniz seviyelerindeki değişimleri izleyerek, bu değişimlerin Karadeniz kıyı şeridi boyunca kıyı topluluklarını nasıl etkilediğini tespit etmek için bilgi toplamak.
Adından da anlaşılacağı üzere Karadeniz, neredeyse hiç ışık ya da oksijen içermiyor ve bu nedenle çok az canlı hayatta kalabiliyor. Bu durum, genellikle ahşabı suda parçalayan organizmaların da bulunmadığı anlamına geliyor. Bu sayede keşfedilen batıkların enkazları mükemmel bir halde günümüze kadar ulaşabilmiş; birçok direk ayakta, dümen yerinde, çeşitli tertibatlar ve kargolar hâlâ güverte üzerinde duruyor.
Araştırma sırasında keşfedilen 2000 yıllık bir Roma gemisinde, iyi korunmuş bir halat parçası bile bulundu. Keşfedilen bazı gemiler ise, daha önce sadece antik duvar resimlerinden veya mozaiklerden bilinen tipte.
Ekip tarafından bulunan eserlerin tamamı, dünyadaki en ayrıntılı 3 boyutlu yazıcılardan biri kullanılarak 3 boyutlu olarak yaratıldı.
Araştırmayı yürüten Southampton Üniversitesi’nden Profesör Jon Adams, “Bu bulgular, dünyanın en iyi denizcilik ve batık denizaltı müzelerinden birini içermelidir.” diyor.
“Karadeniz Deniz Haritalama Girişimi, şimdiye kadar 1300 kilometreden fazla alan araştırması, 100 m’lik tortu çekirdek örnekleri ve bazıları Bizans, Roma ve Helenistik dönemlere dayanan 20’den fazla yeni batık alanı keşfederek üçüncü sezonun sonlarına yaklaştı.”
Ekip tarafından elde edilen verilerden ve malzemelerden, eski çevredeki değişimin doğası yeniden oluşturulabilir. Çevresel değişimlerin yeniden yaratılması, değişimlerin o dönemlerde bölgede yaşayan insan popülasyonları üzerinde yarattığı etkilerin daha iyi anlaşılabilmesini sağlayacak.
Ekip yolculukları sırasında, keşif dizisini belgeleyen Bafta ödüllü film yapımcıları David Belton ve Andy Byatt tarafından izlendi.
Byatt, “Bence hepimiz John Adams ve ekibi tarafından yapılan olağanüstü bulgular tarafından şaşkın bulunuyoruz. Bu gizli dünyayı açığa çıkaran görüntülerin kalitesi kesinlikle benzersiz.” diyor.
IB Times. 20 Eylül 2017.
You must be logged in to post a comment Login