İskoçya’daki bir bölgede bulunan ve Antik Roma ordusu tarafından terör silahı olarak kullanılan dökme kurşun mermiler, ıslık çalarak düşman üzerinde psikolojik bir baskı kuruyordu.
Yaklaşık 30 gram ağırlığındaki mermilerin her birinde, araştırmacılar tarafından atıldığında keskin bir uğultu veya ıslık sesi çıkarmak üzere tasarlandığını düşünülen 5 milimetrelik delikler mevcut.
Mermiler güneybatı İskoçya’daki Burnswark Tepesi yakınlarında bulundu. Burada Romalılar, 2. yüzyılda yerel topluluklara karşı tepeden devasa bir saldırı düzenledi.
“Bu milimetrik delikler, kurşunları bir ‘terör silahı’ haline getirdi” diyen arkeolog John Reid, Burnswark Hill bölgesinde 50 yıllık bir dönemde olan araştırmanın en büyük arkeolojik araştırma olduğunu söyledi.
Reid, “Bu mermiler yalnızca ölümcül değil, ayrıca savunan tarafın kafalarını aşağı eğmelerini sağlayacak gürültülü bir ıslığı da var. Her ordu rakibinin üzerinde böyle bir etki yaratmayı ister.” diyor.
(Britanya’da Antik Roma Dönemi Kraliyet Seks Skandalı Ortaya Çıktı)
Islıklı mermiler normal sapan mermilerinden daha küçüktü ve araştırmacılar, askerlerin atış yaparken bunları bir keseye koyup attığını düşünüyorlar. Yani, bir atışla birden fazla mermi atabiliyorlardı.
Reid, “Bu mermiler üçlü ya da dörtlü gruplar halinde atılabiliyordu, bu şekilde bir kısa namlulu av tüfeği etkisi elde edersiniz. Uzaktan hareket eden düşmana yaklaşmak için kullanılan bir yöntem olduğunu düşünüyoruz.” diyor.
Sapan kurşunları ve taşlar, Avrupa’daki Roma ordusunun savaş alanlarında yaygın bir bulgu. En büyüğü genellikle limon gibi şekillenir ve 60 grama kadar çıkabilir.
Romalıların şanslı saydıkları bir sembol şeklinde olan daha küçük mermiler, Burnswark Hill’de ve İskoçya’daki diğer bölgelerde de bulundu.
Reid, Burnswark Tepesi’ndeki kurşun mermilerinin yaklaşık %20’sinde delik açıldığını ve bunun da bir saldırı için yeterli miktarda cephane hazırlamak için büyük çaba sarf edildiğinin kanıtı olduğunu söyledi.
Reid, ıslık çalan sapan mermilerinin başka herhangi bir Roma bölgesinde bulunmadığını, ancak delikli seramik sapan mermilerinin 2. ve 3. yüzyıllarda Yunanistan’daki savaş bölgelerinde keşfedildiğini söyledi.
Birçok arkeolog, Yunan mermilerindeki deliklerin zehirli maddeler için bir gizli oluk olduğunu varsaydı.
Ancak, ıslık mermilerinin yaklaşık 100 kopyasını kullanarak sapan atma deneylerinde Reid, zehirli silahların çok daha az işe yarayacağını keşfetti.
(İngiltere’de Bulunan Tapınaklar İmparator Nero’nun Kibir Projesi Olabilir)
Reid, “Delikler çok küçük ve bunların cilde nüfuz edeceğinin garantisi yok. Balistik açıdan daha aşağılardı: uzağa uçuyorlar, hızlı uçmuyorlar ve aynı ivmeyi [daha büyük askı mermileri gibi değiller] yok ediyorlar – peki öyleyse neden sadece zehir deliklerini küçük mermilere koyuyorlar?”
Reid’in kardeşi, başarılı bir balıkçı ve kurşunların uçuş sırasında ses çıkarması için tasarlandığını öne sürerek olası amaçları hakkında bazı fikirler sunmuş.
“Dedim ki, aptal olma, neden bahsettiğinden haberin yok, sen bir arkeolog değilsin” ve o da dedi ki, ‘Hayır, ama ben bir balıkçıyım ve yemlerimi böyle delikler olan kurşun ağırlıklarıyla attığımda ıslık çalıyorlar.'”
Reid, “Aniden, kafamda bir ampül yandı – bunun nedeni onlar için bir ses çıkarmak.”
Burnswark Tepesi’ndeki Roma saldırısı sırasında, sapanlar esasen Roma lejyonlarıyla savaşmak üzere istihdam edilen yardımcı (Lat. auxilia) birlikler tarafından kullanıldı.
En korkulan askerler arasında İspanya’nın batısındaki Balear Adaları’ndan gelen askerlerden oluşan takımlar vardı. Bu takımlar, Roma generali Jül Sezar’ın, MÖ 55 ve 54 yılında İngiltere’ye gerçekleştirdiği başarısız istilâlarda savaştı.
(Jül Sezar’ın Britanya İstilasına Dair İlk Kanıtlar Bulundu)
“Bu adamlar uzman sapancılardı; hayatlarının tamamında bunu yapıyorlardı.” diyor Reid.
Bir uzmanın elinde, ağır bir sapan mermisi veya taş saatte 160 km hıza ulaşabilir: “En büyük sapan taşları çok güçlüydü – kelimenin tam anlamıyla kafanın tepesini uçurabiliyorlardı.”
Burnswark Tepesi birkaç km kuzeyinde MS 117 ve 138 arasında imparator Hadrian döneminde inşa edilen Hadrian Duvarı olarak bilinen Roma kaleleri ve surları hattı, yatıyor.
Reid, Burnswark Tepesi’ndeki Roma saldırısının Muhtemelen Hadrian tarafından halefi Antoninus Pius’a İskoçya’nın kuzeyini ele geçirmesini emreden askeri harekatın bir parçası olduğunu söylüyor.
Reid, “Tepede yerlilerin direndiğine işaret eden topyekûn bir saldırı olduğunu düşünüyoruz.” diyor.
Fakat İskoç kabileler 20 yıl boyunca çok direndi ve MS 158 yılında Romalılar kuzey fethetme planlarından vazgeçti ve Hadrian Duvarı onların alanından dışarıya çekildi.
Reid, “İskoçya, pek çok açıdan Afganistan’a benziyor. Arazi Kuzeye gittikçe oldukça daralan ve izolasyon içinde. Bu durum, ordu için uzun süreli erzak ulaşımını çok zor hale getirecektir.”
Live Science. 13 Haziran 2016.
You must be logged in to post a comment Login