Kazılarda elde edilen sonuçlara göre, antik ve Ortaçağ boyunca İskoçya’da yaşayan Piktler, yaklaşık 1.700 yıl önce kendi yazı dilini geliştirmiş olabilir.
Kendilerine özgü dövmeleri ve savaş boyaları olan Piktler, Romalıların İskoçya’yı fethedememesinin nedenlerinden biriydi. Romalılar sürekli bu toprakları fethetmeye çalışsa da, Piktler ve diğer İskoçya yerlileri bu arzulu fatihleri geri döndürdüler. Kimi zaman da Piktler Roma kontrolündeki İngiltere’ye saldırdı ve Romalıları, onları geri püskürtmek için lejyonlarını göndertmek zorunda bıraktı. Romalılar onları çok sayıda dövmesi olan ve poliamori (birden çok eşe sahip olma ve ilişkideki tüm bireylerin bu olaydan haberi olması durumu) uygulayan azılı insanlar olarak tanımladı.
Yapılan yeni bir çalışmaya göre Piktler, Romalılardan etkilenerek kendi yazı sistemlerini geliştirmiş olabilirler. Bir seri sembole dayanan bu dil; taşlara, kemiklere, metal eşyalara ve diğer bazı eserlere yazılmıştı.
(Roma Dönemine Dayanan Çözülememiş Semboller)
Araştırmanın baş yazarı Gordon Noble, “Son yirmi otuz yılda, bu taşların üzerindeki sembollerin dilin erken bir biçimi olduğu konusunda artan bir fikir birliği var.” diyor.
Bugüne kadar Pikt yazısının nasıl geliştiği açık değildi. Bazı akademisyenler Pikt yazısının Roma’nın İngiltere’yi terk etmesinden sonra oluşturulduğuna inanıyordu. Bu bilmeceyi çözmek için arkeologlar Kuzey Pikt Projesi kapsamında Pikt yazılarının görüldüğü yerde kazıya başladılar.
Dunnicaer adlı bu bölgede uzmanlar daha önce bir kalenin kalıntılarını bulmuşlardı. Buradaki kale, halkı güvende tutmasının yanı sıra Roma’dan gelebilecek deniz baskınlarını da önleme görevi de görmüş olabilirdi.
Yeni çalışmalar sayesinde kalenin 2. ve 4. yüzyıllar arasında kullanıldığını tespit edildi. Araştırmacılar bu yazılı taşların da o tarihlerden kaldığını belirtti.
Araştırmacılar ayrıca sembollerin bulunduğu Rhynie adlı başka bir Pikt yerleşiminde bulunan ahşap bir kaplama üzerinde çalıştılar. Kaplamanın tarihlendirilmesi alanın 4. ve 6. yüzyıllar arasında kullanıldığını ortaya koydu.
Araştırmalarına göre bilim insanları Pikt dilinin muhtemelen 3. ya da 4. yüzyılda geliştiği sonucuna vardı ve o zamanlar bir yazı sistemi kullanan Romalılardan bir dereceye kadar ilham almış olabilirlerdi. Ancak Latinceyi (Romalıların dilini) kullanmak yerine Latinceden oldukça farklı bir yazma stili geliştirdiler.
(Antik Roma Brexit’i: 409’da Britanya’da Hayat Nasıl Değişti?)
Bilim insanları ayrıca Piktlerin kendi dilini geliştirdiği zaman boyunca, bugün Runik yazı olarak bilinen bir yazı sisteminin İskandinavya ve Almanya’nın bazı bölümlerinde geliştirildiğine dikkat çekti. Ogham olarak bilinen başka bir sistem de İrlanda’da ortaya çıkmıştı.
Romalılar hiçbir zaman İrlanda’yı, İskandinavya’yı ya da Almanya’yı fethetmediler, ancak imparatorluk ticaret ya da savaş yoluyla bu topluluklarla temas kurdu.
Araştırmacılar, Romalılar yahut kendi yazı sistemi bulunan Akdenizli toplumlarla ilişki kuran yerel halkların kendi dillerini oluştururken bu medeniyetlerden etkilenmesinin oldukça mümkün olduğuna değindi.
Araştırmacılar, Runik yazı ve Ogham’da olduğu gibi Pikt yazısının da Roma edebiyatına tepki olarak doğmuş olabileceğini de belirttiler.
Noble, verdiği bir demeçte Pikt yazısının, günümüzde okunabilen bir başka yazıyı içeren çok dilli bir yazıt bulunmadıkça çözülemeyeceğini belirtti. Kendisi ayrıca böyle bir şeyin daha fazla kazıyla bulunabileceğine inanıyor.
Live Science. 26 Ekim 2018.
Makale: Noble, G., Goldberg, M., & Hamilton, D. (2018). The development of the Pictish symbol system: inscribing identity beyond the edges of Empire. Antiquity.
You must be logged in to post a comment Login