İngiltere’deki arkeologlar, 140’tan fazla insanın gömüldüğü, çarpıcı eserlerle dolu, en büyük Anglo-Sakson mezarlıklarından birini keşfetti.
HS2 hızlı tren yolu güzergahında çalışan arkeologlar mücevher, bıçak ve hatta kişisel bir bakım seti de dahil olmak üzere, en sevdikleri nesnelerle gömülmüş 140’tan fazla insanın kalıntılarıyla dolu bir Anglo-Sakson mezar alanı keşfetti.
Tarihçi Dan Snow, Wendover/Buckinghamshire yakınlarındaki alanın “çarpıcı keşiflerle dolu” olduğunu söylüyor. “Bilindiği üzere, bu dönem Karanlık Çağ olarak kabul edilip, görmezden gelinmişti. Ancak arkeoloji bu boşlukları dolduruyor.”
(İlgili: Anglo-Sakson Kralları Çoğunlukla Vejetaryendi)
“Bulgular atalarımızın nasıl yaşadığı, nasıl savaştığı ve nihayetinde nasıl öldüğü hakkında bize daha fazla bilgi verecek. Ülkedeki en iyi ve en önemli Roma sonrası alanlardan birisi.”
İskeletlerden birisi, 17 ila 24 yaşları arasında bir erkek, omuruna saplanmış keskin bir demir cisimle bulundu; bu da şiddet görerek öldüğünü gösteriyor. İskeleti inceleyen osteologlar, omurgasına demir cisim saplanmadan önce vücuduna ön taraftan da bir silah saplandığını düşünüyor.
İskeletin köprücük kemiğindeki parlak mavi leke, giysileri tutmak için kullanılan broşun izi. Alanda bulunan iskeletlerin çoğu, pelerinlerini ya da peploslarını (kadınlar tarafından giyilen uzun giysiler) tutan köprücük kemiği üzerindeki iki broşla bulundu.
Bir kadın iskeleti, beşinci yüzyılın başında yapıldığı düşünülen gösterişli, soluk yeşil bir cam kase de dahil olmak üzere birçok farklı eşyayla bulundu, bu da kadının yüksek statüye sahip biri olduğunu gösteriyor. Bulunan diğer eşyaları arasında yüzükler, broşlar, demir kemer parçaları ve fildişi nesneler vardı.
141’i toprağa gömülerek, beşi yakılarak defnedilen 138 mezarlığın yer aldığı alan, İngiltere’de ortaya çıkarılan en büyük Anglo-Sakson mezar alanlarından biri oldu. Kazılarda 89 broş, 40 kemer tokası, 51 bıçak, 15 mızrak ucu ve yedi kalkan süsü ile birlikte 2.000’den fazla boncuk ortaya çıkarıldı.
Saha çalışmasını yürüten şirket Fusion JV’nin öncü arkeoloğu Dr. Rachel Wood bunun “hayatta kolay kolay karşımıza çıkmayacak bir keşif” olduğunu söylüyor.
“Anglo-Sakson mezarlıklarını, özellikle bu kadar çok kişinin gömüldüğü (erkeklerin, kadınların ve çocukların) ve inanılmaz çeşitlilikteki eşyayı keşfetmek nadir bir olay. Hemen hemen herkes olağanüstü bir şekilde süslenmiş broşlarla gömülmüş; aynı zamanda cam ve kehribar boncuklar, kılıçlar, kalkan süsleri, mızrak uçları, dekoratif çömlekler bulduk yani oldukça fazla sayıda eşsiz nesne vardı.
“Beşinci ve altıncı yüzyıllar hakkında çok şey bilmiyoruz ve bulduğumuz tüm nesneler bize bu insanlar hakkında çok şey anlatacak. Bizlere toplumun harika iç yüzünü gösterecek.”
Kazıda bulunan bireylerin çoğu, bazı eşyaları Avrupa’nın dört bir yanından ithal eden, nispeten varlıklı insanlardı. Zarar görmemiş halde bulunan iki cam külah şeklindeki kadeh, yurtdışından İngiltere’ye getirilerek şarap içmek için kullanılmış olabilir. Bazı kadehler, o dönemde İngiltere’de de yapılmış olmasına rağmen, Kuzey Fransa’da yapılanlara benziyor.
Keşifler arasında kulak çubukları, kürdanlar, cımbızlar, taraklar gibi kişisel bakım malzemeleri ve göz kalemi gibi bir kozmetik ürün konulan tüp yer alıyor.
Yaklaşık bir yıl boyunca 30 arkeologdan oluşan bir ekip alanda çalışarak, 2021’de saha çalışmasını tamamladı. Anglo-Sakson mezarlığının yanı sıra Neolitik Çağ, Tunç Çağı, Demir Çağı ve Roma faaliyetlerine dair kanıtlar bulundu.
HS2 güzergahının, arkeolojik buluntular açısından zengin olduğu kanıtlandı. 1.000’den fazla arkeolog, son üç yılda Londra ve West Midlands arasındaki 60 farklı alanda çalıştı.
Alanda ortaya çıkarılan nesneler korunacak, birçoğu zamanla müzelerde sergilenecek. Ancak yeni demiryolu hattı çalışmalarında yolu açmak için daha büyük buluntular yıkılacak.
The Guardian. 16 Haziran 2022.
You must be logged in to post a comment Login