İngiltere’de Avrupa’nın En Eski Kemik Aletleri Bulundu

Arkeologlar, Avrupa arkeolojik kayıtlarında şimdiye kadar bilinen en eski kemik aletleri belirlediklerini açıkladı.

Bilinen en eski organik aletlerden biri. Boxgrove’un kaliteli çakmaktaşı çift yüzeylilerini yapmak için kullanılan bir kemik çekiç. C: UCL Institute of Archaeology

Aletler, 1980’lerde ve 90’larda kazılan West Sussex’teki ünlü Boxgrove bölgesinden geliyor.

Söz konusu kemik aletler, insanların eti için kestiği bir at kalıntıları ile birlikte bulundu.

Hayvanın etrafındaki yığınlardaki taş parçaları, en az sekiz kişinin bu iş için büyük çakmaktaşı bıçaklar yaptığını gösteriyor.

(Almanya’da 300.000 Yıllık Eksiksiz Fil İskeleti Bulundu)

Araştırmacılar ayrıca yakınlarda başka insanların da bulunduğuna – belki de bir topluluğun genç veya yaşlı üyelerine – ve bunun eski akrabalarımızın sosyal yapısına ışık tutan kanıtlar olduğunu söylüyor.

Britanya’nın başka herhangi bir yerinde Boxgrove gibi değerli ve eski bir arkeolojik alan bilinmiyor. Kazılar sırasında arkeologlar, 500.000 yıl öncesine tarihlenen yüzlerce taş alet ve hayvan kemiklerini ortaya çıkardı.

1990 yılında kazılan at kasaplık alanı. C: UCL Institute of Archaeology

Bu aletler, modern insanlar ve Neandertallerin olası bir atası olan Homo heidelbergensis tarafından yapılmışlardı.

Araştırmacılar, bu insanlardan birine ait bir kaval kemiği de buldular. Bu kemik, Britanya’da bilinen en eski insan kemiği olma özelliği taşıyor.

Proje lideri Dr. Matthew Pope, “Bulgular, kıyı bataklıklarının kenarındaki ölü bir atın cesedini tamamen işlemek için toplandıktan sonra, soyu tükenmiş bir nüfus tarafından geride bırakıldığı gibi kalan bir alanı incelemek için son derece nadir bir fırsattı.” diyor.

“İnanılmaz bir şekilde, görünüşte sıkı sıkıya bağlı ilk insanlardan oluşan tek bir grubun dakika dakika hareketine ve davranışlarına tanıklık etmeye elimizden geldiğince yaklaşabildik. Bu insanlar, işbirliği içinde ve oldukça sosyal bir şekilde birlikte çalışan gençlerden ve yaşlılardan oluşan bir topluluktu.”

Bu, tek bir alet yapmaktan arta kalan 100’den fazla çakmaktaşı parçasından oluşan bir grup. El baltasının kendisi bulunamadı. Ancak aletin şekli, yeniden birleştirilmiş atık malzeme içinde kalan boşluğun dökülmesiyle ortaya çıktı. C: UCL Institute of Archaeology

Araştırmacılar, sahada bırakılan yongalardan, yapılmış keskin taş alet türünü yeniden oluşturabildiler. Ancak, insanlar bu aletleri yanlarında almış olabilecekleri için bu taş aletler bulunamadı.

Britanya’nın güney kıyı şeridinde olması muhtemel olan gelgit arası bataklıkta, yakınlarda aşınmaya başlayan ve taş alet yontmak için iyi kayalar üreten bir kayalık vardı. Denizden gelen alüvyon da burada bir otlak alanı oluşturmuştu.

Dr Pope, “Otlak alan otçul hayvanlar demektir, otçul hayvanlar ise insanlar için yemek demektir.” diyor.

Dr Pope, atın bu ortama nasıl geldiğinin hala belirsiz olduğunu ekliyor.

Bu insanlardan biri diz çökerek bir el baltası yaratırken ortaya çıkan taş yığını. Kişinin dizinin izi alüvyonda görülebilir. C: UCL Institute of Archaeology

“Atlar son derece sosyal hayvanlardır ve bir sürünün parçası olduğunu varsaymak mantıklı olur. Ya tatlı su ya da deniz yosunu ya da tuz yalamak için kıyıya gelmişti. Her ne sebeple olursa olsun, sürüden uzak kalan bu at orada öldü.”

“Muhtemelen avlanarak öldürülmüştü ancak buna dair hiçbir kanıtımız yok. Ayrıca gelgitle oluşmuş bir derenin hemen yanındaydı. Gelgit oldukça düşüktü, bu yüzden insanların etrafından dolaşması mümkündü. Ancak kısa bir süre sonra, yüksek bir dalga geldi ve bölgeyi ince, tozumsu silt ve kille kaplamaya başladı. İnsanlar buradan uzaklaştıklarında her şey olduğu gibi kaldı.”

Bu at, sadece bir yemekten fazlasını sağlıyordu. Simon Parfitt ve Dr Silvia Bello’nun kemiklere yaptığı analizler, birkaç kemiğin alet olarak kullanıldığını buldu.

Simon Parfitt, “Bunlar, insan evriminin arkeolojik kayıtlarında bulunan en eski taş olmayan aletlerden bazılarını oluşturuyor. Bu aletler, daha geniş Boxgrove arazisinde bulunan kaliteli çakmaktaşı bıçakların üretimi için gerekli olmalıydı.” diyor.

Dr. Bello, “Bulgu, erken insan kültürlerinin farklı organik materyallerin özelliklerini anladığına ve diğer aletlerin üretimini iyileştirmek için aletlerin nasıl yapılabileceğine dair kanıt sağlıyor.” diyor.

Bello, bulguların Boxgrove’daki erken insan popülasyonlarının bilişsel, sosyal ve kültürel açıdan karmaşık olduğuna dair daha fazla kanıt sağladığını söylüyor.

Araştırmacılar, sayıları 30-40 arasında olabilecek grubun diğer üyelerinin yakınlarda olduğuna inanıyor. At leşini kesmek için av partisine katılmış olabilirlerdi.

Bu, at cesedinin nasıl tamamen parçalandığını açıklayabilir: Boxgrove insanları, kemik iliğine ve iç yağına ulaşmak için kemikleri bile parçalamışlardı.

Dr Pope, av partisindeki bir avuç insan için bir etkinlik olmaktan çok, kasaplık işlemlerinin bu eski insanlar için oldukça sosyal bir etkinlik olabileceğini söylüyor.

Ayrıntılı bulgular The Horse Butchery Site adlı bir kitapta yayımlandı.


BBC. 12 Ağustos 2020.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login