Zincirli Höyük’te bulunan 2.800 yıllık Aramice bir büyü, “ateş” saçtığı söylenen “yok edici” adlı bir yaratığın tutsak edilmesini anlatıyor.
2017 yılında Zincirli Höyük’teki (o dönemde Sam’al kenti) muhtemelen bir tapınak olan küçük bir yapının içinde keşfedilen büyü, taştan yapılmış bir kozmetik kabın üstünde yazıyordu.
Büyüyü uygulayan “Shadadan’ın oğlu Rahim” adındaki bir adam tarafından yazılan “büyülü sözler”, “yok edici” olarak adlandırılan tehdit edici bir yaratığın ele geçirilmesini anlatıyor.
(Antik Mısır’dan Aşk Büyüsü Papirüsü Deşifre Edildi)
Madadh Richey ve Dennis Pardee, İncil Edebiyatı Topluluğu yıllık toplantısında, “Yok Edici’nin kanı, onun ‘ateş’inden muzdarip olmuş gibi görünen birini tedavi etmek için kullanılmış.” açıklamasını yaptı.
Ancak bu kanın, muzdarip olan kişiye içilebilecek bir iksir halinde mi verildiği, yoksa vücuduna sürmelik bir krem şeklinde mi verildiği belli değil.
Söz konusu kapta, bu metine eşlik eden, kırkayak, akrep ve balık gibi görünen çeşitli yaratıkların tasvirleri mevcut. Çizimler, kozmetik kabın her iki tarafında da bulunuyor.
Zincirli Höyük eş direktörü Virginia Herrmann, “Bu kap, orijinal olarak makyaj malzemesi saklamak için yapılmış ancak daha sonra bu yazıyı yazmak için yeniden kullanılmış gibi görünüyor.” diyor.
“Yok Edici” kimdi?
Çizimler, “yok edici”nin aslında bir akrep ya da kırkayak olabileceğini gösteriyor; Eğer öyleyse, “ateş”, yaratığın iğnesinin acısına işaret ediyor olabilir.
(Atina’da Tavernacıları Lanetleyen 2400 Yıllık Tabletler Bulundu)
Aslında bölgede günümüzde çalışan arkeologlar da akreplerden muzdarip durumda. Herrmann, “Yerel akreplerin çoğunun çok tehlikeli bir zehri olmamasına rağmen, her zaman ayakkabılarımızı ve çantalarımızı kontrol etmek zorunda kalıyoruz.” diyor. “Büyülü kap çıkarıldıktan kısa bir süre sonra, işçilerimizden biri yerde duran sırt çantasına saklanmış bir akrep tarafından sokuldu ve arkeoloji ekibi ilk yardıma koştu.”
Uzun zaman saklanmış
Büyü yazıtına yapılan analizler, bunun MÖ 850 ila MÖ 800 yılları arasında bir zamana ait olduğunu ortaya çıkardı. Bu tarihler, yazıtın şimdiye kadar bulunan en eski Aramice büyü olduğunu olduğunu gösteriyor.
Ancak, büyünün bulunduğu küçük bina, bu tarihten bir yüzyıl sonrasına, yani MÖ 8. yüzyıl sonlarına ya da 7. yüzyıla ait çıktı. Bu durum, Rahim’in büyüyü yazmasından çok sonraki bir zamana kadar bile muhafaza edilecek kadar önemli olduğunu düşündürüyor.
Herrmann, “Bu büyü, gerçek sahibinin yaşamından sonra bile korunacak kadar önemliydi.” diyor.
(Sırbistan’da Büyü ve Lanet Yazılı 2000 Yıllık Altın Rulolar Bulundu)
Tapınak benzeri küçük yapıda, yapıldıktan sonra uzun süre saklanan tek eser bu değildi. Burada aynı zamanda kırmızı kakmalı gözlerle cilalı siyah taştan yapılmış çömelmiş bir aslan heykelciği tabanı da bulundu. Bu aslan figürü MÖ 10. ya da 9. yüzyılda yapılmıştı. Herrmann, “Bu heykel tabanı, bir zamanlar bir adım atar vaziyetteki tanrının metal heykelciğini desteklemiş olabilir.” diyor.
Tapınak benzeri yapının bulunduğu Sam’al, kabaca MÖ 900 ila MÖ 720 yılları arasında gelişen küçük bir Arami krallığının başkentiydi ve MÖ 720 yılında Asurlular tarafından ele geçirildi.
Live Science. 20 Aralık 2018.
You must be logged in to post a comment Login