Düşük Genetik Çeşitlilik Neandertallerin Sonunu Getirdi

Homo sapiens kadar kabiliyetli olan Homo neanderthalensis’in yok olmasına ne sebep olmuştu? Bu soruyu cevaplamaya çalışan birkaç teori var: iklim, rekabet ve düşük genetik çeşitlilik.

Gerçek bir çocuk, Almanya’daki Neandertal canlandırmasıyla burun buruna duruyor. C: Neanderthal Museum (Mettmann, Germany)

Journal of Anatomy dergisinde yayımlanan makale, birkaç Neandertal’in boyunlarındaki ilk omurlara odaklanıyor. Bu omurlar; popülasyonun genetik çeşitliliğinin düşük olduğunu, bu yüzden yaşadıkları çevredeki muhtemel değişikliklere uyum sağlamalarının ve hayatta kalmalarının zorlaştığını doğruluyor.

Neandertaller hemen hemen 30.000 yıl öncesine kadar Avrupa kıtasında yaşıyordu ve yok oluşları bugün hala gizemini koruyor. Genomlarının şifresini çözmeye yönelik çalışma, fosil kayıtlarındaki farklı anatomik özelliklerin analiziyle, türün genetik çeşitliliğini belirliyor.

(Neandertaller ile Birçok Yerde Birçok Kez Çiftleştik)

Atlas olarak da bilinen ilk boyun omurundaki anatomik varyanta odaklandık. Bu omurdaki anatomik varyantlar, genetik çeşitlilikle sıkı sıkıya bağlantılı: Anatomik varyanttaki prevalans (belirli bir nüfusta, belirli bir zaman dilimi içerisinde, belirli bir hastalık veya hastalıklara sahip tüm olguların oranı) büyüdükçe, popülasyondaki genetik çeşitlilik azalıyor.” diye açıklıyor İspanya Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nden Carlos A. Palancar.

Homo sapiens’te atlasın anatomik varyantları son yıllarda kapsamlı olarak araştırıldı. Modern insanlar söz konusu olduğunda atlas, vakaların neredeyse yüzde 30’unda bir ya da daha fazla anatomik varyant sunuyor.

Krapina adlı alanda bulunan, Neandertallere ait birinci omur. C: Carlos A. Palancar et al

El Sidrón

Madrid’deki Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nden ve Valencia Üniversitesi’nden araştırmacıların katıldığı çalışmada, Krapina Paleolitik alanında (Hırvatistan) bulunan üç omur analiz edildi ve El Sidrón (Asturias, İspanya) gibi alanlardan bulunan materyaller tekrar incelendi.

(Neandertal Ailesinde Baba Anneden Gençti)

Son zamanlarda, Ulusal Doğa Tarihi Müzesi Paleoantropoloji Grubu’ndan araştırmacılar; El Sidrón Neandertallerinin atlaslarında farklı anatomik varyantların varlığını saptadılar. Türlerdeki bu anatomik varyantların sahip olduğu yüksek prevalansı doğrulama amacıyla, Krapina’da bulunan fosilleşmiş Neandertal atlaslarının detaylı analizlerini yaptılar.

“El Sidrón hemen hemen 50.000 yaşındayken, Krapina 130.000 yıllık bir alan. Burası, en çok Neandertal kalıntısının açığa çıkarıldığı alan. Bu durum alanın, tüm bireylerin aynı popülasyona ait olma potansiyeli göz önüne alındığında, bu türlerin genetik çeşitliliği incelenirken bir özel ilgi örneği olmasını sağlıyor.” diyor García-Martínez.


CENIEH. 4 Haziran 2020.

Makale: Palancar, C. A., García‐Martínez, D., Radovčić, D., Llidó, S., Mata‐Escolano, F., Bastir, M., & Sanchis‐Gimeno, J. A. (2020). Krapina atlases suggest a high prevalence of anatomical variations in the first cervical vertebra of Neanderthals. Journal of Anatomy.

Kocatepe Üniversitesi'nde Hukuk okuyor. Dil, tarih ve arkeoloji alanlarında kendini geliştiriyor.

You must be logged in to post a comment Login