Cerne Abbas Devi’nin Tarih Öncesinde Yapılmadığı Anlaşıldı

Salyangozlar, yamaca oyulmuş 55 metrelik dev çıplak figürün tahmin edildiği gibi tarih öncesine ait olmadığını gösterdi.

Cerne Abbas Dev’inin adı ilk olarak 1694 yılında kayıtlarda geçiyor.

Tam yaşını belirlemek için Cerne Abbas Devi’nden alınan toprak numunelerinin testleri, koronavirüs salgını nedeniyle ertelendi. Bu numunelere yılın sonlarına kadar herhangi bir test yapılması beklenmiyor.

Bununla birlikte farklı testlere göre, örneklerde bulunan kara salyangoz kabukları, bu dev figürün Ortaçağdan kalmış olabileceğini düşündürüyor.

(Cerne Abbas Devi’nin Gerçek Yaşı Belirlenecek)

Dev figürün dirseklerinden ve ayaklarından örneklerin alındığı proje, sitenin 100 yıllık mülkiyetini kutlamak için gerçekleştirildi.

Arkeolog Martin Papworth ve Mike Allen, ilk kez İngiltere’deki Roma döneminde ortaya çıkan (Fransa’dan gıda olarak getirildiği düşünülen) iki salyangoz türünün sahada bulunmadığını söylüyor.

Cernuella virgata türü de dahil olmak üzere Ortaçağda Britanya’ya ulaştığı bilinen salyangozlar dev figürün olduğu toprakta bulundu.

Bununla birlikte, 13. ve 14. yüzyıllarda ilk kez Ortaçağda bulunan mikroskobik türler örneklerde bulundu.

Allen, “Buraya kazara, muhtemelen anakaradan getirilen malların ambalajı olarak kullanılan saman ve hasırlar ile geldiler.” diyor.

“Ne yazık ki, bu durum dev figürün tarih öncesi veya Roma dönemine ait olma olasılığının düşük olduğunu ve daha çok Ortaçağ ya da daha geç tarihlerde yapıldığını olduğunu gösteriyor.”

1920 yılında Pitt-Rivers ailesi tarafından National Trust’a hediye edilen Cerne Abbas Devi’nin ilk kaydedilen bahsi 1694 yılında geçiyordu.

Yerel folklor, 55 metrelik tebeşir adamı uzun süre doğurganlık sembolü olarak gördü. İlk antik çağlarda bu dev Anglo-Sakson tanrısı Helis ile ilişkilendirildi, diğerleri onun klasik kahraman Hercules olduğunu söyledi, bazıları İngiliz İç Savaşı sırasında Oliver Cromwell’in bir parodisi olarak oyulduğuna inanıyor.

Toprak örnekleri devin dirseklerinden ve ayaklarından alındı.

Başka bir gizem ise, 1980’lerde bir yüzey araştırması, bu devin orijinal olarak bir pelerin giydiğini ve bedeninden ayrılmış bir kafa çizimi durduğunu gösteren anomaliler gösterdi.

Ayrıca aslında figürün penisinin daha küçük olduğu, fakat Victoria döneminde yeniden düzenlenmesi sırasında göbek çizimiyle birleştirilmesi sonucu böylesine büyük bir penis ortaya çıktığına dair de bir öneri var.

Allen, salyangoz kabuğu testinin de bölgedeki bitki örtüsünün zaman içinde değiştiğini gösterdiğini söylüyor:

“Abbas Devi’nin çim ve diğer bitki örtüsü ile büyüdüğü ve kaybolduğu bir dönem vardı. Bu, bazı insanların dev figür için çaba sarfetmediğini veya çok kaba olduğunu hissettikleri için onu öylece bıraktıkları anlamına geliyor.”

Allen, salyangoz kabuğu testi için fon sağlanabileceğini umduğunu söylüyor.

Bununla birlikte, optik olarak uyarlanan lüminesans (OSL) adı verilen bir teknik kullanılarak yapılan toprak testleri sonbaharda gerçekleştirilecek.

Papworth, bu yöntem sayesinde topraktaki mineral tanelerinin en son ne zaman güneş ışığına maruz kaldığını belirleyeceklerini ve devin daha doğru bir yaşını bulacaklarını söylüyor.


BBC. 8 Temmuz 2020.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login