Sembolik düşünme ve sanat üretim yeteneği, önceden sanıldığı gibi Homo sapiens'e özel olmayabilir.
Küçük Ayak olarak bilinen fosilin dişlerinde, çocukluk dönemi sırasında ya aç ya da ciddi anlamda hasta olduğunu gösteren belirgin izler var.
Kapuçin maymunlarının kazma, tohum kırma ve taş üstüne taş vurma gibi aktiviteleri, taşlarda kendine has kullanım-aşınma izleri bırakıyor.
On binlerce eski iskelet üzerinde yapılan analizler, insan ve hastalık arasındaki evrimsel savaş hakkında önemli bilgiler veriyor.
Tarih öncesi çağlardan beri insanların yiyeceklerini paylaşması, sosyal yönlerini gösterebilme yollarından yalnızca birisi.
Kültürler arası analiz, sıcaklık, avcılık ve cinsiyet dahil olmak üzere insan-köpek ilişkisinin kurulmasında birkaç faktörün rol oynadığını buldu.
Yapılan çalışma, modern avcı-toplayıcı kabilelerde cinsiyet eşitliği olduğunu ve eşitsizliğin tarımla birlikte geldiğini öne sürüyor.
İki ayak üzerinde dışında insanları şempanzelerden ve diğer maymunlardan ayıran önemli bir ayırt edici özelliği var: su verimliliği.
Shukbah Mağarası'nda bulunan dokuz yaşındaki bir çocuğun fosilleşmiş dişi, Neandertallerin şimdiye kadar keşfedilmiş en güneydeki kanıtı oldu.
Eski akrabalarımızın, keyfi ve hatta ırkçı fikirlere dayanan geçmiş yüz canlandırmalarının yerini bilime dayanan canlandırmalar alıyor.
Acheulean olarak bilinen en eski taş alet kültürlerinden birinin, düşünülenden on binlerce yıl daha uzun süre devam ettiği keşfedildi.
Neandertal kulaklarının sanal olarak yeniden yapılandırılması, modern insanlarla aynı fiziksel kapasiteye sahip olduğunu gösteriyor.
Yapılan araştırmaya göre uzak atalarımız, bir şempanze gibi dallarda sallanıp, parmak eklemleri üzerinde yürümüş olabilir.
Yapılan çalışmaya göre Homo antecessor, Homo sapiens ile benzeyen fakat daha hızlı bir omuz gelişimi sürecine sahipti.
Yeni bir araştırma, çevresel faktörlerin, insanların hoşgörüsünün ve dostluğunun evriminde önemli bir rolü olduğunu gösteriyor.
Aslında hava solumanın ve uzuv hareketinin genetik temeli, 50 milyon yıl önce yaşayan balık atamızda zaten görülüyordu.
Araştırmacılar, genetik ve fosil kayıtlarının modern insanın ortaya çıktığı tek bir noktayı ortaya koymadığını buldu.
Yeni çalışma, Afrika'nın sütçülük hikayesindeki kritik rolünü vurgulayarak, toplulukların en az 6.000 yıl önce süt içtiklerini gösteriyor.
İnsanlar, biyolojik ve yapay varlıkların bir karışımına dönüşebilir mi? Gelecekteki evrimimizi anlayabilmek için geçmişimize bakmamız gerekiyor.
Geleneksel Afrika’dan çıkış hikayesi, Homo sapiensin Afrika’da evrimleştiğini ve dünyanın geri kalanına bir dalgada göç ettiklerini söylüyor.