Yapılan çalışma, insan eli ile Alt Paleolitik Dönem taş aletleri arasındaki (özellikle el baltası ve kıyıcı) ergonomik ilişkiyi inceliyor.
Ani iklim değişiklikleri, erken dönem insan türlerinin yok oluşuna neden olan önemli bir etken olabilir.
Yeni doğmuş Neandertaller, yetişkinlere benzer geniş göğüs kafesine sahipti ve bu durum büyük bir gövdenin enerji harcamasını karşılayabiliyordu.
On yıllardır antropologlar, insanoğlunun ilk ataları olan homininlerin hayatta kalmak için ne yediklerinin gizemini çözmeye çalışıyor.
Her yeni keşifle birlikte arkeologlar, türümüzün ve yakın akrabalarımızın parçalara ayrılmış tarihini bir araya getiriyorlar.
Olduvai Boğazı’nda, erken insanlarla ilişkilendirilen arkeolojik alanların yakınlarında kaplıcalara dair kanıtlar keşfedildi.
Bulgular, insanların ses edinimiyle ilgili bir şeyler öğretebilecek kadar değerli bu hayvanı koruma altına almak için yeni kapılar açtı.
İtalya'nın Veneto bölgesinde, Berici Tepeleri'nde bulunan bir süt dişinin, buradaki son Neandertallerden birine ait olduğu düşünülüyor.
Birçok beyaz üstünlükçü, kendilerini "saf" bir ırkın üyeleri olarak görüyor, Ancak bilim göre, kökleri eskiye dayanan saf ırklar yok.
Bu gezegende, bize benzeyen bir canlı ilk ne zaman ortaya çıktı? Bu soruya verilen cevaplarda fikir birliği çok az.
Neandertallerle çiftleşmek, Neandertallerin erkek cinsiyet kromozomlarının yerini modern insanlarınkiyle değiştirmesine yol açtı.
Araştırmacılara göre Neandertallerle çiftleşmelerimiz, bugün dünya çapındaki ölümler için acımasız bir temel oluşturdu.
Araştırmaya göre Avrupa'daki yerleşim, ortak bir kaynak nüfus tarafından farklı zamanlarda gerçekleşen birkaç göç dalgasının sonucu olabilir.
80.000 yıllık Neandertal, Polonya ile Kuzey Kafkasya arasındaki kültürel ve genetik yakınlıkları ortaya koyuyor.
Neandertaller yok olmadan kısa bir süre önce meydana gelen iklim değişikliğinin, davranışlarında karmaşık değişimleri tetiklediği keşfedildi.
İlk insanın nasıl ortaya çıktığı ve atalarının kim olduğu, arkeologların cevap veremediği en büyük sorulardan birisi.
Araştırmaya göre, insan soy ağacının farklı dallarında birçok kez melezlenme oldu ve bazı insanlar bilinmeyen bir atanın DNA’sını taşıyor.
Bizler; yeryüzünün, kıllarını uzun zaman önce dökmüş çıplak maymunlarıyız. Fakat bunun nedenini tam olarak bilmiyoruz.
Modern insan atası Homo erectus, bugünün insanından oldukça farklı olarak, daha önce düşünülenden çok daha tıknaz yapıya sahipti.
Zamanla kaybedip Neandertallerle çiftleşerek yeniden kazandığımız genlerin, olumlu etkilere sahip olduğu düşünülüyor.