Madagaskar'da keşfedilen eşsiz mağara sanatı, eski Afrika ile Asya arasındaki ilginç bağlantılara dair ipuçları veriyor.
Kleopatra gerçekten bir yılan tarafından ısırılmış ya da herhangi bir hastalıktan etkilenmiş olsaydı muhtemelen Mısır'da emin ellerde olurdu.
Sahra'dan geçen yeşil bir koridor, tam da erken atalarımız olan Homo erectus'un Afrika'dan göç ettiği dönemde ortaya çıkmış.
Antik Mısır'da çeşitli tanrılar hayvan olarak tasvir ediliyordu. Öğrenme ve bilgelik tanrısı Thoth ise hamadryas babunuyla temsil ediliyordu.
Antik Mısırlılar için kutsal olan babunlar öldükten sonra mumyalanarak yüceltiliyordu, ancak hayattayken kötü koşullardan muzdariplerdi.
Antik Mısır cenaze ritüellerinde kullanılan bazı aromatik bitkilerin kokusu, binlerce yıl sonra hâlâ varlığını sürdürüyor.
1,8 milyon yıl önce Tanzanya'da yaşayan gizemli bir hominide ait köprücük kemiği, uzunluk ve eğrilik açısından modern insanınkine benziyor.
Antik Mısır'ın liman kentleri Punt ve Adulis uzun zamandır araştırmacıların kafasını kurcalıyor, acaba aynı yer olabilirler mi?
Etiyopya'daki mağarada Taş Devri insanlarının kullandığı aşıboyası minerallerinin kaynağı 4.500 yıl boyunca değişti, ancak bunun nedeni belirsiz.
Piramitlerin nasıl inşa edildiğine dair gizem, bir zamanlar Gize'den geçen Nil'in eski bir kolunun keşfi sayesinde nihayet çözülmüş olabilir.
Araştırmacılar, küçük beyinli Homo naledi'nin ölülerini modern insandan 100.000 yıl önce kasıtlı olarak gömdüğünü iddia ediyordu.
Tutankamon'un onlu yaşlarının sonlarındaki zamansız ölümünün sebebi arkeolojinin en büyük gizemlerinden biri olmaya devam ediyor.
Mısır papirüsünde anlatılan zehirli yılanlara dayanan araştırma, bölgede günümüze göre çok daha fazla zehirli yılan türü yaşadığını gösteriyor.
İlk binyılın başlarında, Mısır'daki pek çok mumyaya, ölen kişinin yaşarken nasıl gözüktüğünü gösteren gerçeğe yakın portreler eklendi.
Kahire'nin hemen güneyindeki eski bir Mısır mezarı, ölüleri yılan ısırıklarından korumayı amaçlayan büyülerle doluydu.
Antik Mısırlı bir kadının pelvisinde, dişleri olan bir yumurtalık tümörü vardı ve olası bir tılsımlı nesneyle birlikte gömülmüştü.
Araştırmacılar, doğal unsurların, devasa Sfenks heykelinin inşasında oynadığı rolü araştırırken erozyona odaklanıyor.
Ortaya çıkan kanıtlar, Orta Taş Devri kadar erken bir dönemde (150.000 ila 75.000 yıl önce) ayakkabı giymiş olabileceğimizi gösteriyor.
Hiyeroglif yazıtlar, Mısırlıların değerli demir içeren kayaların Dünya'dan gelmediğini anladıklarını gösteriyor.
Mısır Deir el-Medina'da bulunan MÖ 1.250 tarihli bu ostrakonun üzerinde, işçilerin işe gelmeme nedenlerini gösteren bir liste bulunuyor.