Altın ve karnelyan taşından yapılmış kolye, Manisa’daki bir arkeolojik alanda bulunan diğer takılarla neredeyse aynı.
Söz konusu eser, MÖ 550 ile 450 yılları arasına tarihleniyor ve onlarca yıldır Boston’daki Güzel Sanatlar Müzesi’nde (Museum of Fine Arts – MFA) sergileniyordu. Bu ay müze, muhtemelen 1976 yılında Manisa’daki bir arkeolojik alandan çalınan kolyeyi iade etme sözü verdi.
Müze, kolyeyi 1982 yılında satın almıştı. MFA’dan yapılan açıklamaya göre, o dönemde yetkililer sadece kolyenin Anadolu’dan bir bölgeden geldiğini ve büyük olasılıkla bir mezar alanında bulunduğunu biliyordu.
MFA’nın Köken Bölümü kıdemli küratörü Victoria Reed’e göre, “Sanat ticaretine katılanlar uzun yıllar boyunca gerçekten eserlerin kökeni hakkında fazla soru sormuyordu.”
Reed, “1980’lerde herhangi bir müzenin, bir eseri daha derinlemesine sorgulamadan satın alması alışılmadık bir durum değildi. Özellikle takıları izlemek çok ama çok zor” diyor.
(İlgili: Samsun’daki Gladyatör Diodorus, Hakemden Şikayet Ediyor)
Birkaç yıl önce, bir akademisyen müzeye 2.700 yıllık kolyenin kökenini incelemesini önerdi. İsminin gizli kalmasını isteyen bu akademisyen, Boston’daki kolye ile Manisa’da yer alan Bintepeler arkeolojik alanında bulunan benzer takılar arasındaki benzerlikleri fark etmişti.
Bintepeler, 100’den fazla tümülüsün bulunduğu bir bölge. Arkeologlar, 1976 yılında bölgede kaçak kazılar yapıldığı ihbarı üzerine Bintepeler’de kazı çalışmaları başlatmıştı. Bugün, bu eserlerin çoğu Türkiye’nin Manisa Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor. MFA kendi soruşturmasını başlattığında, araştırmacılar kolyenin de Bintepeler’den gelmiş olabileceği sonucuna vardı.
Reed, “Görünüşe göre kolyemizi oluşturan unsurlar büyük olasılıkla ülke dışına kaçırılmış ve daha sonra bu takıyı oluşturmak için bir araya getirilmiş. Her zaman eserleri gerçek sahiplerine iade etmeye çalışıyoruz; bu sahip birey, topluluk ya da bir ülke olabilir.” diyor.
MFA’nın Antik Yunan ve Roma Sanatı kıdemli küratörü Phoebe Segal, araştırmacıları doğru yöne yönlendiren başka ipuçları olduğunu belirtiyor. Örneğin, kolye alışılmadık şekilde kısa, sadece yaklaşık 20 cm uzunluğunda.
Segal, “Eğer şimdi bu eseri inceliyor olsaydık, ‘Bu kolye neden bu kadar küçük?’ diye sorardık” diyor.
Son yıllarda müzeler, kültürel kurumlar ve koleksiyoncular, çalınan eserleri ait oldukları ülkelere iade etmeleri yönünde artan bir baskıyla karşı karşıya. Bu ayın başlarında, bir koleksiyoncu, Manhattan bölge savcılığının 1960’larda Türkiye’den çalınmış olabilecek bir esere el koyma girişimine itiraz etti.
Bu arada, MFA gibi müzeler, kültürel mirasın iadesi konusunda diğer ülkelerin yetkilileriyle aktif olarak işbirliği yapıyor.
Türkiye Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Kültür İşleri Ataşesi Hilal Demirel, “Kültür ve Turizm Bakanlığı, kurum ve akademik ortaklarıyla birlikte Türkiye’nin kültürel mirasını koruma ve restore etme konusunda büyük çaba sarf ediyor. Türkiye’den yasa dışı yollarla çıkarılan bir eserin iadesi, uluslararası işbirliğinin kültürel mirasın korunmasındaki önemini vurgulayan sembolik bir an” diyor.
Smithsonian Magazine. 9 Eylül 2024.
You must be logged in to post a comment Login