Antik Yunanlar İzlanda’yı Vikinglerden Önce Keşfetmiş Olabilir

The Housman Society Journal’da Aralık 2020 tarihinde yayınlanan bir çalışma, İzlanda’nın Viking keşfinden yaklaşık 1.000 sene önce aslında Antik Yunanlar tarafından keşfedildiğine dair yeni kanıtlar sunuyor. 

Güney İzlanda’daki buzul lagünü Jökulsárlón, Pytheas’ın “yakınında buz kütleleri olan ada” tanımını akla getiriyor. C: Calistemon / Wikimedia Commons

Dr. Andrew Charles Breeze’in efsanevi Thule adasının tam yerini çevreleyen gizeme ışık tutmaya yönelik son girişimi, ilhamını büyük oranda MÖ 300 civarında Dünya’nın en kuzey noktasını keşfeden, Yunan coğrafyacı, astronom ve kaşif Marsilyalı Pytheas’a ait linguistik hipotezlerden alıyor.

Tarihsel linguistik konusunda uzmanlığı ile bilinen İspanya’daki Pamplone Üniversitesi filoloji profesörü, Ptyheas’ın Britanya’nın kuzeyinden yelken açtıktan sonra altı gün içinde ulaştığı “yanında buz kütlesi olan ada” konusunda ikna olmuş görünüyor ve bu artık onun için kabul edilebilir. 

(İzlanda’da En Eski Viking Yerleşimi Ortaya Çıkarıldı)

Greek Reporter’a verdiği demeçte teorisinin artık aydınlanmaya başladığını söyleyen Breeze, “Antik Yunanlar, Büyük İskender ile yalnızca Hindistan’a ulaşmakla kalmadılar, aynı zamanda Pytheas ile İzlanda’ya da ulaştılar.” diyor.

Uzun Süredir Devam Eden Tartışma

Dr. Breeze, Thule efsanesini Atlantis ve El Dorado ile mukayese ediyor.

Pyheas’ın, Güney Fransa’daki memleketi Marsilya’dan, Britanya ve ötesine yaptığı yolculuk hikayesi antik yazarlar tarafından iyi bilinmesine rağmen, eserin orijinal hali muhtemelen Mısır’daki İskenderiye Kütüphanesi yangını sebebiyle tamamen kaybolmuştu.

Bu sebeple bilim dünyası, Strabon, Yaşlı Plinius ve Sicilyalı Diodoros gibi daha geç dönem yazarlarının metinlerdeki alıntıların yol göstericiliğinde, yüzyıllardır ünlü kaşifin vardığı en kuzeydeki yerin tam konumunu belirlemek için mücadele ediyor.

Dr. Breeze: “Onlar bu adaya Thule diyorlardı ve Tacitus, Vergilius ve Iuvenalis, burasını Dünya’nın sonunda bir yer olarak biliyor ve Thule’yi oldukça belirsiz bir biçimde kullanıyorlardı. Yüzyıllardır Thule’nin neresi olduğu tartışılıyor. İnsanların çoğunluğu burasının İzlanda olduğunu, bazıları Faroe Adaları olduğunu ve diğerleri Norveç ile Shetland Adaları olduğunu söylüyorlar.” diyor. 

Ancak Dr. Breeze, sorunu çözüme kavuşturacak olan şeyin linguistik bir yaklaşım olduğunu öne sürüyor ve Pytheas’ın adaya verdiği antik ismin, yüzyıllar boyunca yazımlardan kaynaklanan bozulmalar neticesinde anlaşılmaz hale geldiğini iddia ediyor. 

Dr. Breeze: “Thule (Thyle) isminin hiçbir anlamının olmaması bir sorun. Kelimenin iki hecesinin arasında iki kelime ekleyerek, Yunanca Thymele kelimesi ortaya çıkar ve bu sözcüğü anlamlı kılar. Thymele “altar taşı; altar” demektir ve bu kelime Antik Yunan dünyasında yaygın bir kelimedir.” diyor.

Gizem Çözüldü

Profesör yazısında iddiasını şöyle açıklıyor: “Thymele adanın volkanik kayaçlı, yüksek ve falezli güney sahili için önerildi. Burası bir Yunan tapınağının thymele ya da altarına benzemekteydi, ya da belki de Pytheas’ın geldiği Marsilya’daki bir tapınağı andırıyordu. Onun Thymele adı, yazımdan kaynaklanan yanlışlar nedeniyle erken bir tarihte kayboldu ve Vergilius’un (MÖ 19) ve Strabon’un (MS 21) zamanına Thyle ya da Thule şeklinde geldi.”

Pytheas’ın İzlanda’yı ilk görüşünü yeniden canlandıran Dr. Breeze “Ptyheas ve adamları ufukta yükselen İzlanda’nın büyük kütlesini, sisler ve bulutlar arasında gördüklerinde ve belki de Hekla ve diğer yanardağlardan çıkan duman ve kül sütunları ile birlikte, onlar bunun bir Yunan tapınağındaki sunağı, üstündeki ateşi ve orada kurban edilen hayvanlardan yükselen buharı temsil ettiğini düşündüler. Onu kopyalayan yazarlar hata yaptılar. Mektuplar kayboldu ve sonuçta anlamsız Thule kelimesi ortaya çıktı.” diyor.

Makale, antik sunakların çok büyük olabileceklerini bilmemizin, iddiaları güçlendirdiğini söylüyor.  Benzer altarların, Pergamon’da 12 metre yüksekliğe ve Parium ile Syracusae’da ise 180 metrelik bir uzunluğa sahip olabileceklerini aktarıyor.

Dr. Breeze, özellikle bu düşünceyi kesinlikle makul bulan diğer klasik bilimler uzmanlarının ve İngiltere’deki üniversitelerin akademisyenlerinin makaleti tartışmaya başladıklarını söylüyor. 

“Eğer bu tez doğruysa, 2.000 yıldan daha uzun bir süre sonra Yunanlar, İzlanda’nın ilk kaşifleri olarak tanınacaklar. Bu Vikinglerden 1.000 sene önce demektir. Pytheas’ın Kuzey Atlantik boyunca yaptığı altı günlük yolculuk, Colombus’un yaptığı şeyler kadar kahramancadır.”


Greek Reporter. 19 Ocak 2021.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tarih Bölümü mezunu. Marmara Üniversitesi Eski Çağ Anabilim Dalı yüksek lisans öğrencisi.

You must be logged in to post a comment Login