Antik Mısır’dan kalma yılan formundaki bu altın bilezik, geçmişin sofistike zanaatını günümüze taşıyor. Ptolemaios dönemine ait olan ve MÖ 305-30 yılları arasında yapıldığı düşünülen bu zarif bilezik, bugün Belçika’nın Morlanwelz bölgesindeki Mariemont Kraliyet Müzesi’nde sergileniyor.
Antik dünyada yılan formundaki bilezikler, sadece estetik değil, aynı zamanda sembolik bir öneme de sahipti. Yılanlar, Antik Yunan ve Roma’da doğurganlığın simgesi olarak kabul edildiği gibi kötülükleri uzaklaştırdığına olan inançla da popülerdi. Bu bilezikler çoğunlukla çiftler halinde, hem bileklere hem de kolların üst kısımlarına takılırdı.
Takıların asıl amacı sadece estetik olmaktan öteydi; koruma işlevi görmesi de oldukça önemliydi. Değerli taşların ve metallerin, onlara atfedilen sembolik özelliklerle bireyleri koruma altına aldığına inanılırdı.
Antik dönemin kuyumcuları, yaratıcılıklarını hayata geçirebilmek için oldukça basit aletlere başvuruyordu. Mangal üzerine yerleştirilen pişmiş topraktan bir potada değerli metali eritip, kil uçlu bir kamışla hava üfleyip alevi körükleyerek ısıyı artırıyorlardı. Bu erimiş metal, ya kalıplara dökülüyor ya da düzleştirilmiş taş aletlerle levhalar halinde dövülüyordu. Altın levhaların üzerine, ayrıntılı tasarımlar ve alçak rölyefler eklemek için kabartma ve oyma teknikleri kullanılıyordu. Bu ustalıkla hazırlanan takılar, zamanın izlerini taşıyarak günümüze ulaşan sanatsal birer başyapıt olarak karşımıza çıkıyor.
You must be logged in to post a comment Login