Adada Bulunan Ortaçağ Yunus Mezarının Gizemi Araştırılıyor

Manş adalarından birinde, Ortaçağ’da özenle gömülmüş olan ve bir yunus türü olan Domuzbalığı mezarı bulundu.

Dr Phil De Jersey (sağda) ve Mike Deane, Ortaçağ domuzbalığı iskeletinin yanında. F: Guernsey Press

Philip de Jersey, insan için kazılmış gibi görünen bir Ortaçağ mezarında neden yunus kemiklerinin çıkmış olduğunu bilmiyor: “Buna benzer bir şey hiç görmemiştim.”

De Jersey, Guernsey Müzesi ve Galerileri için çalışan bir devlet arkeoloğu.

Üç haftadır, müzenin arkeolojik arazi ekibi, İngiltere’nin ve Fransa’nın arasında kalan bir ada olan Guernsey’in güneybatı kesimindeki bir Ortaçağ manastırında kazılar yürütüyor.

Jersey, 29 Ağustos’tan itibaren kazıdaki bulguları günlük videolarla yayınlamaya başladı. Kazının 11. gününde ise ilginç bir şey oldu.

Jersey 15 Ağustos’ta araziden paylaştığı videoda, “35 yıllık kazı hayatımda, şimdiye kadar karşılaştığım en tuhaf şeylerden biri.” diyor.



Videoda, hala ıslak olan bir mezarın kesiti görülüyor. Mezarın içinde ise, yüzlerce yıllık bir domuzbalığı (bir yunus türü) kafatası ve kafatasının iki yanına yaslanan omuz kemikleri yer alıyor. Kafatasının üstünde, yaklaşık 2,5 cmlik iki adet delik var. Jersey, bu deliklerin muhtemelen aç sıçanlar tarafından yapıldığını söylüyor.

Arkeologlar bu balığın 14. yüzyılda gömülmüş olabileceğini düşünüyor.

Bu sıradışı bulgu hakkında öne çıkan iki teori var.  İlki, bu mezarın kasıtlı olarak ve dini amaçlarla yapıldığı.

Araştırmacılar, Chapelle Dom Hue alanının, 14. yüzyıla kadar dini bir inziva yeri olduğuna inanıyor. Keşişler bir zamanlar burada yaşamış ve küçük inziva yerini ziyaret etmiş olabilirler.

Bazı uzmanlar, bölgenin dini öneminden dolayı, domuzbalığı mezarının bir çeşit törensel mezar olduğuna dair teoriler öne sürüyor. Hıristiyanlıkta yunus önemli bir yere sahip fakat daha önce böyle bir şeye hiç rastlanmamıştı.

Domuzbalığı kemiklerinin kasıtlı olarak gömülmüş olabileceğine dair ikinci teori ise, rahiplerin onu yemeyi planladıkları (ya da zaten bir kısmını yemiş olabilirler). Ortaçağ’da domuzbalıkları bazen zevk için yeniyordu.

Bu domuzbalığının, gelgit sırasında adanın kıyılarında oluşan doğal havuzlarda takılıp kalmış olması kulağa mantıklı geliyor. Keşişler, gelgit suları ortadan kaybolduktan sonra domuzbalıklarını kolayca yakalayabilirdi. Fakat araştırmacıların anlamadıkları nokta, balığın artıklarını sadece 10 metre uzaktaki okyanusa kolayca neden atmadıkları.

Domuzbalığının etini daha sonra tüketmek üzere saklamaya çalışmış olmaları muhtemel. De Jersey, eğer öyleyse domuzbalığının bir koruyucu olarak tuzlanarak gömülmüş olabileceğini söylüyor. Fakat bir nedenden dolayı daha sonra yememiş olabilirler.

De Jersey, “Bu mezarı yapmak için önemli bir çaba sarf etmiş olmalılar. Eğer onu yedilerse neden gömmek gibi bir zahmete girdiler? Bu mezarı yapmak için önemli bir efor sarf edilmiş.” diyor.

Hatta domuzbalığının “mezarı” için sağlam bir temel, simetrik duvarlar ve yuvarlatılmış bir uç oluşturulmuş.

Araştırmacılar şimdilik bu balığın neden gömülmüş olabileceğine dair sadece teoriler üretebiliyor. Domuzbalığının kalıntıları analizler ve radyokarbon tarihleme için laboratuvara gönderildi.

Eğer tuz ya da diğer gıda bileşenleri bulunursa, muhtemelen bu domuzbalığının yendiği anlamına gelecek. Bu belirleyici işaretlerden hiçbiri bulunmazsa, gizem devam edecek.

İneklerin DNA’sı Ortaçağ Kitaplarının Sayfalarında Bulundu

Mısır’daki Ortaçağ Mağarasında “Allah Dışında Tanrı Yok” Yazısı Bulundu

İngiltere’de Tekrar Canlanmaması İçin Parçalanan Ortaçağ İskeletleri Bulundu


National Geographic. The Guardian 19 Eylül 2017.

Anadolu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü mezunu. İstanbul Üniversitesi Prehistorya Bölümü Yüksek Lisans mezunu. Aynı üniversitede Doktora adayı. İletişim: ermanbu@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login