Araştırmalara Göre, Yaşam Süresi Beklentisi Sınıra Yaklaştı

Yeni bir çalışma, zengin ülkelerdeki insanların yaşam süresi beklentisinin en azından şimdilik sınıra yaklaştığını öne sürüyor.

29 Kasım 2016’da İtalya’nın Verbania kentinde 117. doğum gününü kutlayan bir kişi. C: AP

Yeni bir araştırmaya göre insanlık, yaşam süresi beklentisinin üst sınırına ulaşıyor. En uzun yaşayan nüfusa sahip ülkelerde uzun ömürlülük artışlarının azaldığını bulan araştırmacılara göre, tıbbi teknoloji ve genetik araştırmalardaki ilerlemeler ile 100 yaşına ulaşan insan sayısının artması, genel olarak yaşam süresinde belirgin sıçramalara yol açmıyor.

Yeni çalışmanın baş yazarı olan Illinois-Chicago Üniversitesi araştırmacısı S. Jay Olshansky, “Bir sınır olduğunu ve insanların ne zaman emekli olması gerektiğini ve hayatlarını sürdürebilmek için ne kadar paraya ihtiyaç duyacaklarını yeniden değerlendirmemiz gerekiyor” diyor.

(İlgili: Uzun Süreli Anne Bakımı, Uzun Yaşamın Anahtarı Olabilir)

Çalışmaya dahil olmayan Texas Üniversitesi araştırmacısı Mark Hayward, bunu “ölüm oranları literatürüne değerli bir katkı” olarak nitelendiriyor. Hayward, “Yaşam süresi bir platoya ulaşıyor,” diyerek, büyük bir buluşun insan ömrünü daha da uzatabileceğini kabul etmekle birlikte, “şu anda elimizde böyle bir şey yok” diyor.

Yaşam Süresi Beklentisi Nedir?

Yaşam süresi, bir yıl içinde doğan bir bebeğin, o dönemdeki ölüm oranlarının sabit kaldığını varsayarak, ortalama kaç yıl yaşayabileceğini tahmin eden bir ölçüt. Bu, dünyanın en önemli sağlık göstergelerinden biri olmasına rağmen kusurlu bir ölçüm; çünkü ölümcül pandemiler, mucizevi tedaviler veya milyonlarca insanın ölümüne ya da hayatının kurtulmasına neden olabilecek beklenmedik gelişmeleri hesaba katamaz.

Yeni araştırmada, Olshansky ve ekibi, 1990 ile 2019 yılları arasındaki yaşam süresi tahminlerini, Max Planck Demografik Araştırma Enstitüsü tarafından yönetilen bir veri tabanından takip etti. Araştırmacılar, dünyada insanların en uzun yaşadığı sekiz ülkeye odaklandı: Avustralya, Fransa, Hong Kong, İtalya, Japonya, Güney Kore, İspanya ve İsviçre.

ABD ilk 40’ta bile yer almıyor, ancak Olshansky, “çünkü burada yaşıyoruz” diyor ve geçmişte ABD’de yaşam süresinin bu yüzyılda büyük bir artış gösterebileceği yönündeki iddialar nedeniyle ABD’nin de çalışmaya dahil edildiğini belirtiyor.

En Uzun Kimler Yaşıyor?

Araştırmacılar, kadınların erkeklerden daha uzun yaşamaya devam ettiğini ve yaşam süresi beklentisi artışlarının hâlâ gerçekleştiğini ancak bu artışın hızının yavaşladığını buldular. 1990 yılında, yaşam süresindeki artışın on yılda ortalama 2,5 yıl olduğu görülürken, 2010’larda bu artış 1,5 yıla düşmüş ve ABD’de neredeyse sıfıra inmişti.

ABD’nin durumu daha sorunlu, çünkü uyuşturucu aşırı dozları, silahlı saldırılar, obezite ve bazı kişilerin yeterli tıbbi bakıma ulaşmasını zorlaştıran eşitsizlikler gibi birçok ölümcül sorun ABD’de daha yaygın.

Araştırmacılar, 50 yaşın altındaki ölümlerin tümünün ortadan kaldırılması durumunda, dokuz ülkenin tamamında ne olacağını hesapladıklarında bile, yaşam süresindeki en iyi artışın sadece 1 ila 1,5 yıl olduğunu buldular.

Güney Kaliforniya Üniversitesi’nden gerontoloji uzmanı Eileen Crimmins, çalışmanın bulgularına katıldığını belirterek, “Benim için en önemli mesele, ABD’nin göreceli olarak kötü ve düşüşte olan pozisyonu” diyor.

Yaşam Süresi Beklentisi Sonsuza Kadar Artamayabilir

Çalışma, çoğu insanın ne kadar yaşayabileceğinin bir sınırı olduğunu ve bu sınıra yaklaştığımızı öne sürüyor.

Olshansky, “Bu yaşamı uzatan teknolojilerden daha az ve daha az fayda sağlıyoruz. Bunun nedeni ise yaşlanmanın bu sürecin önüne geçmesi” diyor.

100 yaşına ulaşan insanların haberlerde sıkça yer aldığı görülebilir — geçtiğimiz hafta eski ABD Başkanı Jimmy Carter da bu dönüm noktasına ulaştı. Olshansky, 2019’da Amerikalıların yaklaşık yüzde 2’sinden biraz fazlasının 100 yaşına ulaştığını, Japonya’da bu oranın yaklaşık yüzde 5 ve Hong Kong’da ise yüzde 9 olduğunu söylüyor.

Uzmanlar, önümüzdeki on yıllarda 100 yaşına ulaşan insanların sayısının nüfus artışından dolayı artacağını söylüyor. Ancak 100 yaşına ulaşanların yüzdesi sınırlı kalacak ve muhtemelen çoğu ülkede kadınların yüzde 15’inden, erkeklerin ise yüzde 5’inden azı bu yaşa ulaşacak.


Makale: Olshansky, S.J., Willcox, B.J., Demetrius, L. et al. (2024). Implausibility of radical life extension in humans in the twenty-first century. Nat Aging.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login