Bilinen En Eski Dünya Haritası Bize Ne Anlatıyor?

Muhtemelen 2.600 ila 2.900 yıl önce yapılmış olan Babil Dünya Haritasında “Güneşin görünmediği” garip bir ülke yer alıyor.

Babil Dünya Haritası, günümüzde Londra’daki British Museum’da sergileniyor. C: Wikimedia Commons

“Babil Dünya Haritası”nın bilinen dünyanın şimdiye kadar bulunan en eski haritası olduğu sıklıkla söylenir. Elbette bu harita Google Haritalar kadar bilimsel açıdan doğru değil veya Orta Çağ haritacılığı kadar görkemli bir şekilde resmedilmemiş, fakat yine de eski Babillilerin kendilerini ve çevrelerindeki dünyayı nasıl gördüklerine dair benzersiz bir bakış açısı sağlıyor.

Söz konusu harita, muhtemelen 2.600 ila 2.900 yıl önce, Yeni Babil İmparatorluğu’nun mimari, kültür, matematik ve bilime ilk atılımlarda dünyaya öncülük ettiği bir dönemde hazırlanmıştı.

Haritanın 19. yüzyılda yeniden keşfi, neredeyse eserin kendisi kadar bilinmeyen taşıyor. Encyclopedia Britannica’ya göre eser, dünyanın en eski edebiyat eseri olan Gılgamış Destanı’nı içeren tabletler de dahil olmak üzere, şimdiye kadar kurtarılan en iyi Assur ve Babil eserlerinden bazılarını kazan ünlü bir arkeolog olan Hormuzd Rassam tarafından keşfedildi.

(İlgili: Piri Reis Haritası: Eski Bir Haritanın Gizemlerini Çözmek)

Babil Dünya Haritası, Rassam’ın 1881’de günümüz Irak’ında bulunan Sippar’da, modern Bağdat’ın yaklaşık 40 kilometre güneybatısında yaptığı kazıyla ilişkili bir kutunun içinde bulundu. Ancak bazıları bunun ilk olarak Bağdat’ın yaklaşık 115 kilometre güneyinde bulunan başka bir antik kent olan Borsippa’da keşfedilmiş olabileceğine inanıyor. Eser şu anda ise Londra’daki British Museum’un mülkiyetinde.

Babil Dünya Haritasındaki çizimlerin ana hatları: Babil 13 olarak etiketlenirken 14-17 okyanusu gösteriyor. C: Wikimedia Commons

Çatlak tablet 12,2 x 8,2 santimetre boyutlarında ve çivi yazısıyla yazılmış metin parçalarının yanı sıra dairesel bir haritaya sahip. Parçalanmış durumu göz önüne alındığında, eserde bazı bilgiler eksik, fakat onlarca yıllık bilimsel çalışmalar içeriğinin çoğunu bir araya getirmeyi başardı.

Harita, Orta Doğu’da, Babiller ve Assurlular da dahil olmak üzere, eski tarih boyunca birçok önemli medeniyete ve kültüre ev sahipliği yaptığı için genellikle “medeniyetin beşiği” olarak anılan tarihi bir bölge olan Mezopotamya’yı gösteriyor.

Çoğu kişi, Babil şehrinin haritanın iç kısmının üst kısmına yakın bir dikdörtgen şeritte gösterildiğine inanıyor (yukarıdaki resimde 13 ile etiketli). Bu dikdörtgeni yukarıdan aşağıya doğru kesen paralel çizgiler Fırat Nehri’ni temsil ediyor gibi görünüyor. Nehir kuzeydeki dağlardan doğuyor, Babil’den geçiyor ve ardından güneyde bataklık çıkışlı bir alana ulaşıyor.

1988 tarihli bir makaleye göre Assur, Der ve Urartu dahil çok sayıda başka şehir ve krallığın yerleri de haritada bulunabilir. Bu yerleşimlerin tümü, genellikle okyanus olarak tercüme edilen “Acı Su” veya “Acı Nehir”i temsil eden mükemmele yakın dairesel bir şeritle çevrelenmiş.

Haritanın üst kısmında, okyanusun ötesi “Güneşin görünmediği yer” olarak etiketlenmiş. Belki de bu insanlar Gılgamış Destanı’nda anlatılan garip alanlar gibi buranın sonsuz karanlıklar ülkesi olduğuna inanıyorlardı, ya da belki de bu Güneş’in hareketiyle ilgili şifreli bir yorumdu.

Dünyanın bu bölgesinin o dönemlerde nasıl göründüğünü gösteren bir harita.

Metnin bir kısmı, kanatlı bir at, büyük bir deniz yılanı, bir akrep adam ve bir boğa adam dahil olmak üzere farklı bölgelerde yaşayan farklı canavarlardan ve fantastik yaratıklardan bahsediyor. Ceylan, panter, geyik, maymun, dağ keçisi, manda ve kurt gibi daha az şaşırtıcı hayvanlardan da bahsediliyor.

Haritada insan karakterler de var. Metin, Babil selinden sağ kurtulan efsanevi kahraman Utnapiştim ve Akad İmparatorluğu’nun ilk hükümdarı Sargon da dahil olmak üzere birçok farklı kişiden söz ediyor.

Bugün bölgede gezmek isterseniz, Babil Dünya Haritası’nın oldukça işe yaramaz olacağı rahatlıkla söylenebilir. Bununla birlikte, tarihi bir belge olarak bu eser, Yeni Babil İmparatorluğu’nun kurulduğu dönemdeki hakimiyetine dair pek çok ilgi çekici fikir barındırıyor.

British Museum uzmanı Dr Irving Finkel’in ifadesiyle Babil, haritadaki diğer şehirlerle karşılaştırıldığında müthiş derecede geniş olarak tasvir ediliyor ve bu da haritanın içeriğinin şüphesiz Babil’i dünyanın merkezi olarak yansıttığını gösteriyor.


IFL Science. 3 Temmuz 2024.

Arkeofili editöryel servisi. İletişim: arkeofili@gmail.com

You must be logged in to post a comment Login