Yeni keşfedilen deniz sürüngeni türü, doğası gereği, zararsız olan ve hızlı yüzen balıkları dehşete düşürmek üzere evrimleşmişti.
Araştırmacılar eski bir deniz sürüngeninin yeni bir türünü tespit ettiler; bu tür, doğası gereği, zararsız olan ve hızlı yüzen balıkları dehşete düşürmek üzere evrimleşmişti. Keşfin, yüksek derecede rekabetin hakim olduğu ekosistemlerde hayatta kalmak için gerekenlere ışık tutacağı düşünülüyor.
Mosasaurun yeni bir türü olan Gavialimimus almaghribensis, yüksek lisans öğrencisi Catie Strong önderliğindeki uluslararası bir ekip tarafından kataloglandı ve adlandırıldı.
(5 Metrelik Yunuslar, Dönemlerinin ‘Süper Avcılarıydı’)
Bir düzineden fazla (uzunluğu 17 metreyi bulan ve büyük bir komodo ejderini andıran) mosasaur türü; 72 ila 66 milyon yıl önce, Geç Kretase Dönemi’nin sonlarında, günümüzde Fas olarak adlandırılan yerde deniz ortamına hükmediyordu.
Strong’un araştırmasını farklı kılan şey ise şuydu: Bu mosasaur türü -timsahların bir akrabası olan Hint gavyallerindeki gibi- uzun ve dar bir burun ile birbirine kenetlenen dişlere sahipti.
Strong, keşfin; hepsi besin, alan ve kaynak için yarışan mega yırtıcılar tarafından tıka basa doldurulmuş gibi görünen kapsamlı resme anlaşılırlık katmanı eklediğini söylüyor.
“Sahip olduğu uzun burun, bu denli geniş bir ekosistemde bu mosasaurun, yırtıcılığın özel bir şekline adapte olmasını (niş farklılaşması) sağlamıştı.”
Strong, dev deniz kertenkelesinin her bir türünün farklı avlar ve avlanma stillerine adaptasyon sağladığına dair kanıtlar olduğunu açıklıyor.
“Bazı türler için bu adaptasyonlar çok önemli olabilir. Bu adaptasyonlara örnek olarak Gavialimimusun aşırı uzun burnu ve kenetlenen dişleri örnek gösterilebilir; bu burun ve diş yapısının hızlı hareket eden avı yakalamaya yardımcı olduğunu varsayıyoruz.” diyor Strong. Ayrıca, geçen yıl Caldwell laboratuvarında tanımlanan ve kabuklu hayvanların kabuğunu kırmak için adaptasyon sağlamış büyük, küresel dişlere sahip olan Globidens simplexinde kendine özgü bir tür olarak örnek gösterilebileceğini ekliyor.
“Bu düzinelerce türün her birindeki adaptasyonlar bu kadar belirgin değil ve bazılarının avları konusunda bir örtüşme olmuş olabilir fakat genel anlamda bu türlerin farklı nişlere çeşitlendiğini görüyoruz.” diye not ediyor Strong.
Alternatif olarak dile getirilebilecek temel anlamda zıt hipotez ise türler arasında daha doğrudan bir rekabet olabileceğine dair senaryodur. Strong’un söylediğine göre bu mosasaurlar arasındaki anatomik farklılıklar göz önüne alındığında “niş farklılaşması” görüşü, bu farklı türlerin anatomisi ile tutarlı bir tutum sergiliyor.
“Bu görüş, çeşitliliğe farklı bir boyut kazandırmaya yardımcı oluyor ve aynı yerde ve aynı zamanda yaşamış tüm bu hayvanların nasıl farklı dallara ayrıldığı ile nasıl diğer türlerle bir arada yaşayabilmek için evrimsel anlamda kendi yolunu çizdiğini gösteriyor.” diyor Strong.
G. almaghribensisin kalıntıları, bir metre uzunluğundaki bir kafatası ile tek tük birkaç kemiği içeriyor. Fas’ta fosiller bakımından zengin bir fosfat madeninde açığa çıkarılan bu numunenin ölüm sebebini açıklayabilecek hiçbir şey bulunamadı.
“Fas, özellikle de bu fosfat madenlerinde, fosiller bulmak için inanılmaz iyi bir yer.” diyor Strong. “Bu fosfatlar, deniz ortamında çökelen tortuların ta kendisini gösterir; dolayısıyla fosfat madenlerinde fazlasıyla mosasaur bulunabilir.”
University of Alberta. 7 Ekim 2020.
Makale: Strong, C. R., Caldwell, M. W., Konishi, T., & Palci, A. (2020). A new species of longirostrine plioplatecarpine mosasaur (Squamata: Mosasauridae) from the Late Cretaceous of Morocco, with a re-evaluation of the problematic taxon ‘Platecarpus’ ptychodon. Journal of Systematic Palaeontology, 1-36.
You must be logged in to post a comment Login