1923’te ünlü jeolog Herbert Henry Thomas, Stonehenge taşlarının nereden çıkarıldığı ile ilgili kesin noktaları bulduğunu iddia ettiği aydınlatıcı bir çalışma yayınladı. Analizinde sadece bir sorun vardı: yanlıştı. Doğrusunu anlamak jeologların yaklaşık 80 yılını aldı.
Yeni araştırmanın eş yazarı Rob Ixer, “Thomas, en iyi ihtimalle unutkan ve özensizdi ama en kötü ihtimalle aldatıcı davranıyordu.” diyor.
Thomas’ın etkili çalışmalarının çürütülmesine ek olarak, araştırmacılar yeni bir Stonehenge keşfi açıkladı: Prehistorik insanlar büyük olasılıkla taşları, taş ocağının yolunda olmasına rağmen Bristol Kanalından (Batı Galler, Salisbury Ovası’ndaki Stonehenge’in bugün olduğu yer) botlarla taşımadı.
(Stonehenge’e Gömülen On “Yabancı” Kimdi?)
Ixer ve çalışmanın bir diğer eş yazarı Richard Bevins, “Bu bulgu henüz hakemli bir dergide yayınlanmadı ancak bu insanlar, karasal bir yol kullandılar.” diyor. Arkeologlar, böyle anıtsal bir geçit törenini herkesin görmesi ve kutlaması gerektiğini ve bu törenin uzay mekiği Endeavor’un taşınmasına benzer olacağını söylüyor.
Thomas’ın çalışmaları
Thomas’ın çalışmalarını çürütmek için, Bevins ve Ixer, Sherlock Holmes şapkalarını giydiler ve Thomas’ın haritalarını ve kaya örneklerini incelediler. Thomas (1876-1935), Aralık 1906’da Mynydd Preseli’yi (Gal dilinde “Preseli Dağları” anlamına geliyor) araştırarak sadece bir gün geçiren İngiliz Jeolojik Araştırması için çalışan bir jeologdu.
Preseli Dağları ziyareti sırasında Thomas, Stonehenge’de kullanılan taşlarla aynı türden olan daha küçük, mavimsi gri, belirgin lekeli doleritten birkaç örnek topladı. Yaklaşık 10 yıl sonra, Londra Antikacıları Topluluğu, Stonehenge’in mavitaşları (ıslak veya kırıldığında mavimsi renkleri için adlandırılır) kırıntılarını içeren bir paketi Tomas’a göndererek taşların kökenlerini tanımlanmasını istedi.
(Stonehenge Tüneli Çalışmasında Antik Platforma Delik Açıldı)
Araştırmacıların çalışmada yazdığına göre, Thomas bu Stonehenge örneklerini Preseli Dağları’ndaki taş örnekleriyle aynı olarak tanımladı. Thomas ayrıca, Cerrig Marchogion adı verilen Preseli tepelerinin Güney yamacında bir noktayı da doleritlerin çıkarıldığı nokta olarak tanımladı.
Ixer, “Thomas’a o kadar çok saygı duyuldu ki kimse yıllar boyunca onun işini sorgulamadı. Ayrıca, tarihöncesi insanların Preseli Dağları’ndan mavitaş aldıktan sonra, güneye (yokuş aşağı) Stonehenge’in morumsu-yeşil sunak taşını (kumtaşından yapılan) aldıkları Milford Haven’a gittikleri ve daha sonra muhtemelen Bristol Kanalı’na rağmen taşları Salisbury Ovası’na botlarla geri götürdükleri fikrine inanıldı.” diyor.
Thomas’tan şüphelenmek
Bevins ve Ixer, Preseli Dağları’nda çeşitli kayalık çıkıntıları 10 yıl inceledikten sonra , Stonehenge’in mavitaşlarının gerçekten Preseli Dağları’ndan geldiğini, ancak Thomas’ın başlangıçta belirlediğinden tamamen farklı bir çıkıntıdan alındığını fark etti.
Ixer, “Her şeyi yanlış anladığını fark ettiğimizde, kullandığı malzemeyi, numuneleri, ince kesitleri, haritaları yeniden inceledik ve sonuçları biraz değiştirdiğini gördük, ya da unuttuğunu gördük diyelim.” diyor.
“Thomas sadece toplamda en fazla 20 veya 30 ince kesite baktı. Oysa Richard ve ben aynı malzemenin birkaç yüz ince kesitine baktık, hepsi de dahil.”
Arkeologlar, sonuçlarını bir dizi çalışmada yayınladı ve mavitaşın Preseli Tepelerindeki diğer kayalıklardan geldiğini gösterdi. Bu kayalıklar, Thomas’ın 1923 çalışmasında önerilenlerden daha uzak ve Stonehenge’den yaklaşık 225 kilometre uzaklıkta.
Yeni çalışmada, bilim insanları “Thomas şüphesiz mükemmel bir petrograftı, ancak Preseli tepelerinde sadece bir gün geçirdiği ve sadece 15 örnek topladığı çalışmaları eksikti. Dahası, arkeologlar ve jeologlar bugün, Thomas’ın erişemediği “tüm Kaya jeokimyası için X-ışını floresans spektrometresi” veya mineral kompozisyon tespiti için ICP-MS lazerablasyon teknikleri ” gibi yüksek teknoloji araçlarını kullanıyorlar.
Mavitaşların rotası
Yeni tespit edilen kaya çıkıntısı, tarihöncesi insanların taşları Stonehenge’e taşırken kullandıkları olası rotayı tamamen değiştiriyor.
Ixer, “Thomas’ın önerilen rotasının doğruluğu pek olası değil. Temel olarak, tarihöncesi insanların taşları güneye, dağa ve sonra tekrar yokuş aşağı sürüklemesi gerekiyor ve bu zorlu bir görev.” dedi.
Ixer, “Kimse taşları Preseli Tepeleri’ne sürükleyemezdi. Ve kuzey yamaçlarından denize gitmek de ideal değildi. Galler’in güney sahilinde uzun bir deniz yolculuğu yapmak zorunda kalırlardı. Yani, pek mümkün olmayan bir senaryo gibi görünüyor.”
Daha önce Thomas ve başka ünlü bir jeolog Kingsley Dunham, Stonehenge’in sunak taşının Milford Haven’dan geldiği fikrini ortaya atmıştı. Ancak yeni araştırmalar, sunak taşının Galler’deki bir kumtaşı oluşumu olan Senni yataklarından geldiğini gösteriyor.
Ixer, “Tarih öncesi insanların mavitaşları Craig Rhos-y-felin ve Carn Goedog’daki taş ocaklarından çıkardığı ve daha sonra iç tarafa gittikleri görülüyor. Herefordshire’daki sunak taşını alıp daha sonra eski bir “taşıt yolu” üzerinden güneye doğru gittiler.” diyor.
Ixer, her iki bulgunun da (yeni yayınlanan çalışma ve yayınlanmamış çalışma) yayınlanan çalışmaları körü körüne kabul etmeme fikrini vurguladığını söylüyor.
Ixer, “Son 60 yılda herhangi ciddi bir makale, Thomas’ın çalışmalarından alıntı yaparak Stonehenge’i tartışmadı. Bu belki de en ünlü 20. yüzyıl Stonehenge makalesi ancak Preseli tepelerinin genel konumu doğru olsa da, belirli kayalıkların konumu doğru değildi ve bizim, tarihöncesi insanların Stonehenge’e geri döndüğü olası yolları nasıl düşündüklerini etkiledi.” diyor.
Live Science. 6 Temmuz 2018.
Makale: Bevins, R., & Ixer, R. (2018). Retracing the footsteps of HH Thomas: a review of his Stonehenge bluestone provenancing study. Antiquity, 1-15.
You must be logged in to post a comment Login