2018 yılının Kasım ayında Türkiye’de ve dünyada yapılmış en ilginç ve önemli arkeoloji keşiflerini kaçıranlar için bu listede derledik.
Yunanistan’da Truva Savaşı’ndan kurtulanların kurduğu düşünülen antik kent bulundu. Yıllardır süren kazılardan sonra, arkeologlar daha önce sadece antik metinlerden bilinen kentin somut kanıtlarını topladı.
Antik metinlerden, Tenea Antik Kenti’nin, MÖ 12 ya da 13. yüzyılda Truva Savaşı sırasında esir alınan Truvalılar tarafından kurulduğu biliniyor. Şimdiye kadar, bu kentten sadece antik metinlerde bahsediliyordu ve var olup olmadığı bilinmiyordu. Yerleşimin ilk sakinlerinin, Agamemnon’un kendi kasabalarını inşa etmesine izin verdiği Truva savaşı esirleri olduğuna inanılıyor.
Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.
Mısır’daki Kom Ombo tapınağında çalışan arkeologlar, 3.700 yıllık bir mezarda bir kadın ve fetüsünü ortaya çıkardı.
Yapılan araştırmalar, ölüm anında kadının 25 yaşında olduğunu ve doğuma çok yakın olduğunu gösterdi. Bebeğin iskeleti annenin pelvis bölgesinde bulundu ve “baş aşağı” pozisyonda duruyordu. Bu da hem anne hem de çocuğun doğum sırasında ölmüş olabileceğini düşündürüyor. Annenin kalıntılarına yapılan ön analizler, kadının pelvisinde, yanlış bir şekilde kaynaşmış bir kırık sonucu ortaya çıkan yanlış hizalamayı ortaya çıkardı.
Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.
Doğu Kazakistan’ın uzak dağlarında yer alan bir mezar höyüğünde 2800 yıllık kraliyet mücevherleri bulundu.
Arkeologlar uzak Tarbagatay dağlarındaki bir mezar höyüğünde, yaklaşık 3.000 altın ve değerli nesneler ortaya çıkardı. Eşsiz olarak nitelendirilen eserlerin, MÖ 8. yüzyılda Orta Asya’nın yönetimini elinde tutan Saka halkının kraliyet veya seçkin üyelerine ait olduğuna inanılıyor. Buluntular arasında çan şeklinde küpeler, perçinli altın tabaklar, plaklar, zincirler ve değerli taşlarla yapılmış bir kolye yer alıyor.
Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.
Arkeologlar, Pompeii’deki bir yatak odasında, bir tanrıça ve kuğunun şehvetli sahnesini betimleyen bir fresk buldu.
Pompeii arkeolojik park direktörü Massimo Osanna, tanrıça Leda figürünün, Roma tanrısı Jüpiter’in temsil eden bir kuğu tarafından hamile bırakılmasının, Pompeii ev dekorasyonunda oldukça yaygın bir tema olduğunu söylüyor. Leda ve kuğu adlı fresk, Napoli yakınlarındaki Pompeii’deki Regio V arkeolojik alanında keşfedildi. Freskte, Yunan mitolojisinin bir hikayesi ve sanat konusu olan, tanrıça Leda’nın bir kuğu formuna giren Zeus (Roma mitolojisinde Jüpiter) tarafından hamile bırakılması betimleniyor.
Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.
Antalya’nın Kaş ilçesindeki Patara Antik Kenti’nde bu yıl yürütülen kazı çalışmalarında 9 veya 10. yüzyıla ait Viking kılıcı bulundu.
Viking kılıcının, Doğu Roma İmparatorluğu’nun 9. yüzyıl ile 10. yüzyılın ilk yarısında gerçekleştirdiği deniz savaşlarında yer alan Vareg (Viking) Birlikleri’nden bir askere ait olduğu düşünülüyor. Toplam uzunluğu 43.2 santim olan kılıç, Abbasîlerden Girit’i geri alan imparatorluk ordusundan bir Vareg askerine ait olabileceği gibi imparatorluğa hizmet etmeyen ve imparatorluğun başkenti Konstantinopolis’i ele geçirmeye çalışan Vareglere ait de olabilir.
Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.
Peru’daki Vitor Vadisi’ndeki çukurlarda, yaklaşık 1.500 yıllık en az 60 kişinin kalıntısı ve altı tane kazıklara geçirilmiş kafatası bulundu.
Buradaki kurak iklime bağlı olarak, bazı kalıntılar doğal olarak mumyalanmış ve günümüze kadar hayatta kalabilmişti. Arkeologlara göre, kazıklara geçirilmiş kafatasları Peru’daki diğer bölgelerde de bulundu ve bunlar savaşta öldürülen düşmanların başı olabilir. Ancak, bu çukurlarda bulunan kafaların aynı toplulukta yaşayan ve bir dış savaşta öldürülen insanlara ait olduğuna inanılıyor. “Kafalar düşmanlara ait olmayabilir ve belki de aynı grubun savaşçıları olabilir. Belki de bu insanlar, ölülerinin kafalarını savaş alanından geri getirdiler ve böylece kendi topluluklarından insanlarla birlikte gömebildiler. Bütün bir iskeletleri geri taşımak çok daha fazla iş gerektirirdi.”
Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.
Mısır’ın Kahire kentinde ortaya çıkarılan en eskisi 6.000 yıllık mezarlarda, onlarca kedi ve bok böceği mumyası bulundu.
Kahire’nin güneyindeki Sakkara’daki piramit kompleksinin yakınında, en eskisi 6.000 yıldan uzun bir geçmişe sahip yedi lahitte, kedi mumyaları ve mumyalanmış bok böcekleri bulundu. Waziri, “Mumyalanmış bok böcekleri eşsiz bir bulgu. Bu gerçekten nadir bir şey. Birkaç gün önce, o lahitleri keşfettiğimiz zaman, bok böceklerinin çizimleriyle süslenmiş bir şekilde kapalıydılar. Bunu daha önce hiç duymadım.” diyor.
Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.
Batı Şeria’daki El Halil kenti güneyindeki tepelerde yürüyüş yapan biri tarafından tesadüfen 9.000 yıllık taş maske keşfedildi.
Arkeologlar taştan yapılmış olan bu Neolitik dönem eserinin, günümüze ulaşan dünyanın en eski ritüel maskeleri arasında olduğunu söylüyor. Söz konusu maske, insanlar geçim kaynağı olarak avcı-toplayıcılıktan, besin üretimine (tarıma) geçtiklerinde ve karmaşık toplumlar oluşturmaya başladıkları zamanda yapılmış. Bu maskelerin tarih öncesinde oynadığı rol bilinmiyor fakat arkeologlar, bunların ata kültü ile ilişkili bir rol oynamış olabileceğinden şüpheleniyor.
Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.
1800 yıl önce insanlar, Antalya’daki Antiochia ad Cragum kentindeki umumi tuvalette rahatlarken, muhtemelen yer mozaiklerine işlenmiş açık sahnelerle eğleniyordu.
Türkiye’de bir Roma tuvaleti içinde bulunan 2. yüzyıl mozaikleri, mitolojiyle ilgili sahneler içeriyor: Narcissus kendi fallusundan (penis) büyüleniyor ve Ganymede genital organını bir kuş tarafından temizlenmesini seyrediyor. Arkeolog Michael Hoff, “Gördüğümüz şey karşısında hayrete düştük. Hayatı gerçeğe dönüştürmek için mitolojiyi anlamak zorundasınız, ama tuvalet mizahı ortaya çıktığında evrenseldir.”
Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.
Arkeologlar, Norveç’te yer altı radarı kullanarak şimdiye kadar bulunan en büyük Viking gemisi mezarlarından birini tespit etti.
Arkeologlar, Norveç’in başkenti Oslo’dan uzak olmayan bir yerde, bir Viking gemisinin ana hatlarını buldular. 20 metrelik gemi, önde gelen bir Viking kralının veya kraliçesinin son dinlenme yeri olarak hizmet vermek için 1000 yıldan fazla bir süre önce gömülmüştü. Bu onu şimdiye kadar bulunan en büyük Viking gemisi mezarlarından biri yapıyor. Uzmanlar bu boyutta tüm haldeki bir Viking gemisi mezarının inanılmaz derecede az olduğunu söylüyor.
Haber hakkında detaylı bilgi için tıklayın.
Antik Yunan’ın Kültürel Yükselişi Düşünülenden Bir Asır Önce Başladı
Karabük’te Süleyman Peygamberi Tasvir Eden Kolye Ucu Bulundu
Sefertepe’de Kafataslarıyla Dolu Bir Oda: Emre Güldoğan Röportajı
Kediler Kelime İlişkilendirmede İnsan Bebeklerinden Daha İyi
You must be logged in to post a comment Login